matem yıldızı | seongjoong ✓

IX

" Sevgili en güzel beyazım,
Bu mektubu yazmamın benim için çok gerekli ama göndermemin senin için pek gereksiz olduğunun farkındayım fakat n'olur bir şeyler karalamama son kez izin ver.

Bugün çok aydınlık bir gün.
Güneş etrafımızı çevrelerken yine aklıma sen geldin, gözlerimin içi doldu.
Ben de sana bu mektubu yazmayı düşündüm çünkü buna ölmeden önce cesaret edemezsem biliyorum ki ölüm beni almadan ben defalarca kez ölmüş olacağım.
O yüzden sevgili beyazım, belki de mektubumu açmadan yırtacağını bilerek yazacağım sana şimdi.

Keşke bu dünya üzerinde sana armağan edebileceğim bir isim olsaydı, ama yok.
Çünkü hiçbir kelime sana armağan edilebilecek güzellikte değil, biliyorum.
Sana önceki mektubumda "kelebeğim" demiştim, hatırlıyor musun?
Belki o mektubu asla okumadın ama ben sana yine de bunu açıklamak istiyorum.
Daha önce kimseye 'kelebeğim' diye hitap etmedim, eğer aksini düşündüysen sakın bir daha düşünme.
Kendime 'kelebeğim' olarak gördüğüm yalnızca tek bir kişi vardı hep, o da sendin.
Bunu sadece sana söylememin nedeni ise, kelebeklerin diğer canlılara nazaran daha az yaşamasıdır.
Sana 'kelebeğim' diyorum çünkü bu kısacık ömrümde kalbime konan tek aşkımdın sen.
Şimdi benden uçup gitmeden önce sana son sözlerimi de dile getirmek istiyorum zambağım.

Evleniyormuşsun.
Bu yürüyeceğin yeni yolda, yolun açık olsun.
Umarım Eunhei ile çok mutlu olursun.
Annen şimdiden gelecek torununun hayalini kuruyor, bu çok hoş, eminim gözleri sana benzeyen bir kızınız veya oğlunuz olacaktır.
Sadece gözleri benzemez belki ama eğer sadece gözleri benzese bile onu bir kalabalığın içinden tanıyıp bu çocuğun senin çocuğun olduğunu anlayabilirim, gerçi bu beni ilgilendirmez, değil mi?
Sen Eunhei ileyken irislerin parlıyordu hep, eminim ki ona bakarken bu parıldama asla solmayacaktır.
Ona huzurlu bir yuva ver, olur mu?
Birbirinizi mutlu edeceğinizden şüphem yok, sadece sonsuza kadar aynı aşkla bağlı kalmanızı umuyorum Seonghwa.

Belki bu sözlerim sana samimiyetsiz gelmiş olabilir fakat tüm kalbimle şunu söylemeliyim ki, senin mutluluğun benim ruhuma huzur katacak kelebeğim.
Ben öldükten sonra mezarıma gelmene lüzum yok; sadece gül, tebessüm et, gülümse ve işte bu kadar. Senden başka hiçbir şey istemeyeceğim.
Çünkü sen bana verebileceğin en güzel şeyi verdin, bana beni ben yapan aşkımı verdin ve ben de şimdi o aşkı sana geri veriyorum.
Artık benden tamamen kopabilirsin kelebeğim.

Bu zamana kadar birlikte yaşadığımız her şey tıpkı bir hayal gibiydi.
Asla kuramayacağım bir hayali yaşattın bana, sonsuza dek sürmedi ama ben sonsuza dek sürmüş gibi hissettim.
Şu ana kadar güldüğüm tüm gülümsemelerim ve gözyaşlarım senin olsun aşkım, çünkü onların hepsi senin sayende oluştu ve şimdi senin sayende sana dönecekler.

Benim için cennetten kovulma vakti geldi.
Şimdi o elmaya aldanıp ondan bir ısırık alacağım ve böylece cennetini sadece sevgilinle paylaşacaksın artık.
Bana burada yer olmadığını biliyorum,
bana burada yer olmadığını en başından biliyordum,
ve şimdi gitme vaktim.
Ben kendi cehennemimde seni izleyeceğim, mutlu olduğun her an alevlere biraz daha yakın olacağım.

Bahçemdeki güller senin.
Onlara kokumun sinmemesi için hep Wooyoung'a sulattırıyordum bu yüzden için rahat olsun;
onları koklayınca beni hatırlamayacaksın.
İstersen onları koparıp sevgiline hediye edebilirsin ama muhtemelen birkaç güne solarlar.
Fakat eğer koparacaksan diye söylüyorum; dikenlerine dikkat et, elin kanamasın.

Seni hep sevdim kelebeğim, bunu önemsemesen bile lütfen unutma.
Ama unutursan fısılda.
Yıldızlara fısılda.
O gece gökyüzündeki bir yıldız, diğerlerine göre daha parlaksa bu benimdir ve fısıltını duymuşum demektir.
Orada seni izleyeceğim.

Hoşça kal.
Şimdi kanatlarını özgür bırakıyorum ve senden sonsuza dek kopuyorum, zambağım.

•

Çiçekler ve ağlayan sayfalar,
tıpkı kelebekler ve sen gibi."

-Hongjoong