Buluşmak Mı, Buluşturulmak Mı?!

41 22 0
                                    

...Sonra defteri kapattı. Masanın üstünde bırakıp yatağına yattı. Ve uzun bir uykuya daldı.

Sabah kapının sesiyle uyandı. Can kapıyı nasıl vuruyorduysa, Rüzgar kalktığında gök gürültüsü sanıp telaşlanmıştı.

Kapıyı açtığında Can'ı görüp:
-Yiğit, ne yapıyorsun..? Alacaklı gibi dayandın sabahın köründe...
-O ooh, tembel teneke... Ne sabahı ya..? Öğlen oldu, öğlen...

-Ne diyorsun ya..? Yine mi geç kaldık..?
-Sen izinde değil misin, kardeşim..?
-O zaman sen geç kalıyorsun, ama...

Saatine baktı.
-Ne diyorsun ya..? Saat daha 07:34...
-Eee..? Ne olmuş yani..? Sabah saat 07:34-de kalkılmaz mı..?

-E ben izindeyim ya, kardeşim...
-Eee..? Karşında daha 3 hafta var...
-Yoo... Sayende artık 2 hafta 6 gün...
-Gevelemeyi bırak da... Sen kahvaltı ettin mi..?

-Evet... Rüyamda serpme kahvaltı ediyordum... Tövbe, tövbe... Daha yeni uyanmadım mı..?!
-Ben de etmedim...
-Bilmem mi...? Sen zaten 5 dakikadır uyanmışsındır.

-Neyse, hadi kahvaltı edelim.
-Tamam, tamam..
Mutfağa geçti. Buz dolabını açtı. Birşeylerle uğraşmaya başladı. Can da onun yanına geldi.

∆∆∆∆∆
Bahar Yağmur'un yanına geldi. Yatağına yaklaştı. Saçlarını okşamaya başladı. Yüzünden öptü.

Yağmur uyandı.
-Günaydın!
-Günaydın! Nasılsınız bu sabah, Yağmur hanım..?
-İyiyim, Bahar hanım... Siz nasılsınız..?

-Çok teşekkür ederim, Yağmur hanım... Ben de iyiyim... Kahvaltı masanız hazır...
-Ben aç değilim ki...
-Asla kabul etmiyorum. Birlikte kahvaltı ediyoruz. İtiraz yok.

-Tamam, itiraz yok, tamam... Üstümü değiştirip geliyorum.
-Ne diyeceğim, bu gün kuralları çiğnesek mi..? Pijamayla mı kahvaltı yapsak... Ne dersin..?

-Dersin değil, dersiniz... Ayrıca bu fikri de sevdim, Bahar hanım... Olur... Yapabiliriz...
-Hadi o zaman...

Yataktan kalktı, hemen mutfağa geldiler.
-Oooo... Maşallah, Bahar hanım. Bir kuş sütü eksik...
-Bir de biz. Hadi oturalım artık...

Masaya oturdular. Bahar çayları koydu

∆∆∆∆∆
Can ve Rüzgar da kahvaltı masasında oturup, kahvaltı ediyorlardı. Birden Can:
-Sen telefonunu bir dakikalığına verir misin..?

-Ne yapacaksın benim telefonumu..?!
-Sana ne..?
-Nasıl yani " Sana ne..?" . Bu benim telefonum sonuçta değil mi..?

-Ya ne olacak senin telefonunsa, yemeyeceğiz herhalde.
-Tamam, tamam...

Telefonunu çıkardı. Can'a uzattı. Can telefonu aldı. Hemen mesajlara girdi. Yağmur'un numarasını buldu. Ve mesaj attı:

« Günaydın! »

Rüzgar bunu görür-görmez Can'ın elinden telefonu aldı:
-Ne oluyor, Yiğit ya... Ne yaptın sen..?

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin