4.Bölüm

1 1 0
                                    

1 hafta sonra

Okul sorunsuz bir şekilde ilerliyordu ta ki edebiyat dersine kadar. Bu kadını zaten hiç sevmemiştim. Ders başladı ve Aslı hoca konuşmaya başladı.

"Arkadaşlar okulumuzun düzenlemiş olduğu dans yarışması var ve herkesin katılması zorunludur."

Hayda bir bu eksikti offf offf.

Ayla'nın sesiyle irkildim.

"Yaşasııınnn"

"Lan salak mısın sen dans diyor ne anlarız danstan yaa!"

O sırada Emir bana yaklaşarak konuştu.

"Kaybetmekten korkuyorsan katılma o zaman güzelim."

"Kim kazanıp kim kaybedecek göreceğiz."

"Göreceğiz."

Ayla lafın arasına girdi.

"Kızım sen ne kadar sıkıcısın
yaaaa"

"Hep senin yüzünden geldi zaten bunlar başıma."

O sırada Aslı hoca konuştu.

"Evet gençler, şimdi kurayı ben çekeceğim. Bir erkek kutusundan bir de kız kutusundan çıkan isimler partner olacak. Başlıyorum."

"Ayla ve Melih."

Ayla mutlu bir şekilde bana sarıldı.

"Ayyy kızım yaaa çok yakışıklı bu çocuk. Hayatımın şansını burada kullandım."

Bir şey söylemeyip gözümü devirmekle yetindim. Hoca kuraları çekmeye devam etti.

"Elif ve Mert."

"Eylül ve Aydın."

O sırada Ayla Eylül'e dönerek güldü. Eylülle yeni tanışmıştık ama yıllardır tanışıyor gibiydik. Çok sevecen bir kızdı. Ayrıca Emir ukalasının kardeşi, Kenan Hoca'nın da kızıydı. Emir'in aksine hiç egolu değildi. Aksine insanlara yardım etmeyi severdi. Emirle birlikte benim arka sıramda oturuyordu.

Sonra Ayla o gudubet çenesini açtı.

"Oooo Eylül hadi iyisin. Aldın gül gibi çocuğu."

Eylül her zamanki gibi neşeyle konuştu.

"Şans bu güzelim. Kime ne zaman konacağı belli olmaz."

Ayla güldügü sırada Emir konuştu.

"Sıçarım şansına şimdi Eylül."

Eylül Emir'in yanaklarını sıkarak konuştu.

"Oy aman da aman canım abiciimm. Kardeşini mi kıskanmış o?"

"Üfff yılışık."

O sırada ismimin yankılandığını duydum.

"Zehra ve Emir... Ve bu son kuraydı."

Şaşkın bir şekilde bir hocaya bir de Emir'e bakıyordum. O benimle partner olduğu için mutlu gibiydi. Arkamdan kulaklarıma fısıldadı.

"Artık benimsin güzelim."

Eylül Emir'in koluna yumruk attı. Sonra Emir'e dönüp konuştu.

"Gerçekten çok bencilsin Emir."

"Cimcimeye bak sen."

Emir çok egoist biriydi fakat Eylül'ü çok severdi. Eylül de Emir'i çok severdi. Eylül bize hayatının bir kısmını anlatmıştı. Annesi vefat ettikten sonra Emir ve Eylül birbirine tutunarak bu acının üstesinden gelmişler.

"Ne cimcimesi ya kaç yaşındayız Emir haberin var mı?"

"Sen benim için hâlâ o küçük kız çocuğusun."

"Şapşal."

İkisinin atışması karşısında gülmeden edemedim. Güldüğümü gören Eylül de gülmüştü.

Daha sonra zil çaldı. Ben tam sınıfın kapısından çıkacakken Emir kolumu tuttu.

"Ben kaybetmeyi hiç sevmem. Gösteriye çok az bir zaman kaldı. Bunun için de sık sık çalışmamız gerek. O yüzden bana numaranı ver de müsait olduğun zaman çalışırız."

"Tamam."

Numaramı ona verdikten sonra ben de onu kayıt ettim. Daha sonra sınıftan beraber çıkıp okul kapısının önüne vardık. Emir konuşmaya başladı.

"O zaman müsait olduğunda bana mesaj atarsın."

"Tamamdır, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Emir Kenan Hoca'nın arabasına doğru yürürken Eylül beni gördü ve bana el salladı. Ben de ona el salladım. Daha sonra otobüs durağına, Ayla'nın yanına gittim. Gelen ilk otobüsle de eve gittik.

Aşk-ı UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin