7.Bölüm

1 0 0
                                    

Bugün Emir'le dans çalışması yapacaktık. Yeri o ayarlayacaktı. Okula gitmek için evden çıktım. Ayla benden önce durağa geçmiş. Ben şok! Neyse nazar değmesin.

"Zehrrraaaa!"

"Kızım sen salak mısın?"

"Niye ki?"

"Niye bağırıyorsun sokağın ortasında kızım?"

"Bağırdım mı?"

"Bir de soruyorsun."

Dolmuşa binip okula geçtik. Sınıfa girip yerime oturdum. Emir arkamdan kulağıma eğilip fısıltıyla konuştu.

"Bu gün çok güzel olmuşsun güzelim."

"Emir daha kaç defa söyleyeceğim bana güzelim deme diye ayrıca ben her zaman güzelim."

"Ona ne şüphe güzelsin ve güzele güzelim denir."

Derse Kenan Hoca girince öne dönüp ayağa kalktım.

"Gençler günaydın oturabilirsiniz. Arkadaşlar şimdi şöyle bir sorun var. 1 ay sonra sınavlar başlıyor. Hepiniz lak lak peşindesiniz. Unutmayın ortaokula benzemez lise."

Derse başladık. Gün baya eğlenceli gidiyordu çünkü ilk iki ders matematikti. Sonraki iki ders ise kimya idi. Öğle arası olunca karnım çok acıkmıştı.

"Ayla kantine gidelim mi?"

"Sen git biz Melih ile dans için çalışıcağız."

"Gitmiyorum."

"Ben Melih'in yanına gidiyorum."

"İyi, ne bok yersen ye!"

Bu Ayla beni sinir etmeye başladı. Biz böyle değildik. Birbirimizi asla tek bırakmazdık. 

Eylül de Aydın'ın yanına gitti. Ben de kitap okumaya başladım çünkü tek başıma kantine inmek istemiyordum. Emir bana seslendi.

"Zehra hadi beraber gidelim kantine ne dersin?" dedi ve elini uzattı tereddüt etsem de
" Tamam " dedim ama tabi ki de elini tutmadım.

"Peki güzelim onun da zamanı gelecek."

"Yanlış anlama karnım çok aç ve  tek inmek istiyorum. Kantine bu yüzden seninle inmeyi kabul de ettim şimdi lütfen hemen gidelim."

"Peki"

Kantine geldiğimizde ben bir tost ve meyve suyu aldım. Sınıfa çıkmak istiyordum ama Emir'i tek bırakmak istemiyordum ayıp olur diye.

"Emir sınıfa çıkalım mı?"

"Tabii."

Sınıfa gelmiştik. Tostumu bitirip kitap okumaya başladım. 

"Sen niye böyle tek takılıyorsun fıstık?" diyen kişiye baktım. Adının Mert olduğunu biliyordum. 

"Güzelliğini kullan bence."

"Ne diyorsun sen?"

"Keşke kurada bana çıksaydın. Bu güzellikle dans etme şerefini kaçırdığım için üzgünüm."

"Kardeşim delirtme beni. Siktir git yavşayacak başka birini bul."

"Tabii Emir'e var bize yok."

Mert'e tokat atıp sınıftan çıktım. Neyse ki gün olaysız bitti. 

Emir kapıda beni bekliyordu. Beraber çalışıcağımız yere gidecetik. Beraber yola koyulduk. Sahile gelmiştik. 

"Emir, burada mı?"

"Evet."

"Olmaz."

"Niye olmaz? Mis gibi bir ortam."

"Ben herkesin içinde utanırım."

"Zaten okulda da herkesin içinde yapacağız."

"Başlayalım."

Dans etmeye başlamıştık. Bilseydim ben seçerdim yeri.  İşimiz bitmişti. Herkes bize hayranlıkla bakıyordu. Alkışlamaya başlamışlardı. Biz de eve doğru yola çıkmıştık. Saat dokuz olmuştu.

"Ben bırakayım mi seni?"

"Gerek yok, ben giderim."

"Geç oldu ben bırakayım inat etme."

"İs-te-mi-yo-rum"

"Tamam."

Emir'e arkamı dönmüş yürüyordum. On dakikadır yürüyordum. Arkamdan gelen ayak seslerini duyup korktum. Arkamı döndüğümde Mert 'i gördüm. 

Ağzımı eliyle kapatıp konuşmaya başladı.

"Sakın sesini çıkartma!"

Kafamı 'tamam' anlamında salladım. Ağzımdan elini çekip bana yaklaşmaya başladı. Gözlerimi sıkıca kapattım. Korkmaya başlamıştım. Gürültüyle irkilip gözlerimi açtığımda ağlamaya başladım. Emir Mert'i yere yapıştırmış bana bakıyordu. Emir'in yanına gidip ona sarıldım. Emir de bana sarılıp konuştu.

"Şşşttt tamam güzelim, geçti korkma."

"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim."

"Teşekkür etmene gerek yok. Kim olsa aynısını yapardı."

"Yapmazdı Emir, yapmadılar."

"Yapmadılar derken..."

"Bundan iki sene önce Ablam tecavüze uğrayıp intihar etti.  Onu kurtaramadılar."

"Anladım, başın sağ olsun"

"Sağol."

"Eve bırakayım mi seni?"

"Olur zahmet olmazsa."

"Ne zahmeti yaaa seni dinlememişim iyi ki."

İyi ki beni dinlemeyip peşimden gelmişti. Emir beni eve bırakıp gitti.

Yarın haftasonuydu bu yüzden doya doya uyuyacaktım.

Aşk-ı UkalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin