Buraya kurgu hikayeler dışında gerçek hikayeler de koymaya karar verdim. Çevirilerini benim yaptığım enteresan olaylar ilginizi çekebilir. İyi okumalar.
Charles Starkweather 24 Kasım 1938'de Lincoln/Nebraska'da doğdu. Charlie'nin ailesi çevrelerinde sevilip sayılan bir aileydi. Kısa boyu (160 cm), kızıl saçları ve doğuştan gelen bir hastalık yüzünden çarpık olan bacakları yüzünden Little Red( Küçük kızıl) lakabını takmışlardı. Konuşma bozukluğu ve anlayışının yavaş olması yüzünden okulundaki arkadaşları tarafından hep alay konusu edilmiştir.(Daha sonra bu anlama zorluğunun sebebinin ileri derece miyop olması gösterilmiştir.)
Okulda en başarılı olduğu alan Beden eğitimiydi. Öfkesini bu alana kanalize eden Charlie geliştirdiği fiziği ile bir zamanlar kendisine zorbalık yapanlara zorbalık yapmaya başladı. Daha sonra sadece kendine zorbalık yapanlara değil sevmediği herkese kötü davranmaya başlamıştı. Kısa bir zaman içerisinde toplumdaki en iyi davranışa sahip gençlerden biri iken en sorunlulardan biri oluvermişti. Okul arkadaşlarından biri onun sevdiği kişiler için her şeyi yapabilecek kadar iyi ve eğlenceli bir kişi olduğunu söylerken diğer yandan hoşlanmadığı ve kıskandığı kişilere karşı inanılmaz zalim olabildiğini söylüyor.
1956 yılında 14 yaşındaki Caril Ann Fugate ile tanıştı. Okulu bırakıp bir depoda çalışmaya başlamış fakat orada da tutunamamıştı. Caril ile beraberlikleri devam ederken Caril'in Charlie'nin arabasıyla kaza yapması ve araba Charlie'nin babasının üzerine kayıtlı olduğu için masrafları Charlie'nin babasının ödemek zorunda kalması sonucunda Charlie evden atıldı. Buradan itibaren işler çığırından çıkmaya başlıyor, ilk cinayetini 1 Aralık 1957'de kendisine bir oyuncağı veresiye satmadığı için petrol istasyonunda çalışan 21 yaşındaki Robert Colvert'i öldürerek işliyor. Asıl cinayet dalgası ise 1 ay sonra başlıyor.
Caril'i görmeye evine giden Charlie, evde olmayan Caril'in dönüşünü beklerken Av tüfeğini kurcalamaya başlıyor. Bu durumdan rahatsız olan Caril'in annesi Velda Bartlett ona durmasını söylediğinde bunlar zavallı kadının son sözleri oluyor. Daha sonra ise Caril'in üvey babasını öldürüyor. Caril eve döndüğünde Charlie'nin 2 yaşındaki kız kardeşi Betty Jean'i öldürüşünü seyrediyor. Charlie cesetleri saklıyor ve bu evde 6 gün daha kalıyorlar bu sırada kapıya "Evdeki herkes hasta uzak durun!" yazılı bir kağıt asıyorlar.
Caril'in büyükannesi eve geldiğinde Caril bir takım yalanlar söyleyerek onu gönderiyor. Bu durumdan şüphelenen yaşlı kadın polislere haber veriyor fakat geç gelen polisler Charlie ve Caril'i ellerinden kaçırıyor. Charlie ve Caril'in bir sonraki durağı aile dostu 70 yaşındaki August Meyer'in çiftliği oluyor ve Meyer'i de başından vurarak öldürüyorlar, arabalarını bırakıp yola devam ederken 17 yaşındaki Robert Jensen ve 16 yaşındaki Carol King, Charlie ve Caril'i arabalarına alarak hayatlarına mal olacak hatayı yapıyorlar, Charlie ve Caril iki gencide öldürüp arabayı alıyorlar ve yollarına devam ediyorlar.
Ölüm dalgasında bir sonraki durak ise 47 yaşındaki zengin iş adamı Lauer Ward'ın evi oluyor. O sırada evde bulunan Ward'ın eşi Clara ve hizmetçi Lillian'ı bıçaklarak öldüren ikili eve geldinde ise Lauer Ward'ı öldürüyor. Yakalanmadan önce öldürdükleri son kişi ise ayakkabı satıcısı Merle Collison oluyor ve bu olaydan sonra kaçmaya çalışırken yakalanıyorlar, bununla beraber 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu kanlı yolculuk sona eriyor.
Yapılan yargılamalar sonucunda Charlie Starkweather 25 Haziran 1959'da elektrikli sandalyede idam ediliyor. Caril Ann Fugate ise ömür boyu hapse mahkum ediliyor fakat 1976 senesinde şartlı salıveriliyor.
Bu olaydan esinlenerek Terrence Malick'in yönetmenliğini yaptığı 1973 yapımı "Badlands" ve yönetmenliğini Oliver Stone'un yaptığı 1994 yapımı "Natural Born Killers" filmleri çekilmiş ve her iki filmde büyük ses getirmiştir.
