LEOPOLD VE LOEB

1.4K 22 2
                                    

         1904 yılında doğan Nathan Leopold ve 1905 doğumlu Richard Loeb ikilisi saygın aileler içinde doğmuş çok zeki çocuklardı. Leopold'ün henüz 4 aylıkken konuştuğu, IQ'sunun 210 olduğu ve 27 dili akıcı olarak konuşabildiğini söylemektedir. Loeb ise Michigan üniversitesinin o tarihe kadar ki en genç mezunuydu. Leopold ve Loeb Chicago üniversitesinde tanıştılar, ikisi de Alman yahudisi olan gençler Nietzsche'nin "üstün insan" felsefesinin doğru olduğunu düşünüyor ve bir suç işleseler dahi çok zeki oldukları için yakalanamayacaklarını düşündükleri için suç işlemeye başladılar.

        Küçük suçlarla başlayıp, 1-2 tane başarılı soygun yaptıktan sonra kendilerine olan güvenleri iyice arttı ve sonunda "kusursuz (mükemmel) cinayeti" işlemeye karar verdiler. Leopold ve Loeb cinayeti, cesetten kurtulmayı ve fidye almayı yakalanma riski olmadan yapabilmek için 7 ay boyunca plan yaptılar. Yaptıkları araştırmalar neticesinde Chicago'lu milyoner Jacob Franks'in oğlu, Richard Loeb'in hem komşusu hem de 2. dereceden kuzeni olan 14 yaşındaki Robert Franks'i kaçırmaya karar verdiler. Okuldan çıkıp evine giden çocuğu kiraladıkları arabaya bindirip kaçırdılar. Çocuk başına aldığı keski darbeleri ve ağzına tıkılan çorap nedeniyle boğularak öldü. Şehir merkezinden uzaklaştıktan sonra teşhis edilememesi için cesedin suratına bir tür asit döküp daha sonra cesedi bir su kanalının içine saklamışlardır.

         Chicago'ya döndükten sonra daktiloda yazılmış bir fidye mektubunu çocuğun ailesine gönderdikten sonra üstlerine kan bulaşmış elbiseleri yakmaya ve en ufak delilleri bile yok etmeye başlamışlardır. Franks ailesi fidyeyi ödeyemeden Robert'ın cesedinin bulunması planlarını bozmuş ve bunun üzerine fidye notunu yazdıkları daktiloyu bile imha etmişlerdir. Fakat kendilerini ele verecek çok önemli bir delili olay yerinde düşürmüşlerdi. Polisler olay yerinde bir gözlük bulmuşlardı elbette bu gözlük sıradan bir gözlük olsaydı katilleri bulmak imkansız olurdu. Fakat bulunan gözlük diğerlerinden farklı bir mekanizmaya sahipti ve bu gözlüklerden Chicago'da sadece 3 kişide olduğu tespit edildi. Bunlardan biriside Nathan Leopold idi. Bunun üzerine Leopold ve Loeb gözaltına alındı, sorguları sırasında ileri sürdükleri iddialar polisleri inandırmaktan uzak olunca sorguları sürdü ve önce Loeb daha sonrada Leopold suçlarını itiraf etti. Çocuğa öldürücü darbeyi kimin vurduğu kesin olarak belirlenemedi. Bazıları Loeb'in yaptığını söylerken bazıları da arka koltukta Leopold'un oturduğunu ve muhtemelen cinayeti onun işlediğini ileri sürdüler. Yapılan incelemelerde açıkça görüldü ki Lepold ve Loeb'in fidye parasına ihtiyacı yoktu ve bu cinayetin sebebi kusursuz cinayeti işleme isteğiydi.

          Leopold ve Loeb'in yargılanmasına böylece başlandı ve dava medyada çoğu büyük suçta olduğu gibi "Yüzyılın davası" olarak yer buldu. Loeb'in ailesi 67 yaşındaki meşhur ve tecrübeli avukat Clarence Darrow'u tutmuştu. Darrow davanın 12 saat süren son oturumunda yaptığı konuşmayı en iyi konuşması olarak görmektedir. Darrow konuşmasında kısaca şunları söylüyor; 19 yaşında bir genci Nietzsche'nin üniversitelerde öğretilen bir felsefesini benimsediği ve atalarından miras kalan bir dürtüyle bu suçu işlediği için asmak pek adil değildir. Leopold ve Loeb'i idamdan kurtaran belki de bu etkili konuşmaydı. Dava sonucunda iki suçluda ömür boyu hapse mahkum edildi.

       Loeb 28 Ocak 1936'da James Day isimli mahkum tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Day, Loeb'i kendisine cinsel tacizde bulunduğu için öldürdüğünü söylemiştir. Fakat bu işin aslının farklı olduğu, Loeb'den para tırtıklayan Day'in para kanallarının tıkanması üzerine Loeb'i öldürdüğü düşünülmektedir.

       Leopold ise 1958 yılında şartlı tahliye olmuş ve daha sonraki yıllarda Porto Riko'ya yerleşmiş ve evlenmiştir. Çeşitli derneklerde çalışmış ve birkaç tane de kitap yazmıştır. Hapishane anılarını anlatacağı kitabını yazamadan 1971 yılında kalp krizinden ölmüştür.

      Leopold ve Loeb vakası toplumu çok derinden etkilemiş, böylesine zeki, eğitimli ve iyi ailelere sahip iki gencin nasıl olur da böyle bir cinayet işleyebileceğini sorgular hale getirmişti. Bu olay Amerikan toplumunun gençlere olan güveninin sarsılmasına neden olurken, bu olayla ilgili çok sayıda akademik çalışmada yapılmıştır.

      Bu konuyla ilgili çok sayıda kitap yazılmış, "Rope" ismiyle bir tiyatro oyunu yazılmış ve yine "Rope" ismiyle Alfred Hitchcock tarafından 1948 yılında filme çekilmiştir. Bahsettiğim en belirgin olanları dışında bu konudan esinlenerek çekilmiş çok sayıda film vardır. 

Tuhaf HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin