''Her ölüm bir doğum, her doğum bir düğümdür.''
Başlangıç.
Ne kadar çok şey oluyor aslında bir gün içerisinde. Belki sen doğuyorsun ve bir başkası ölüyor. Ya da tam tersi belki o bir başkası sensin ve bu hikaye senin değil. Yarınını da bilmiyorsun, bugününü de. Hayat karmaşık bir düzen içerisinde ilerlerken sen düğümlerinden kurtulmaya çalışıyorsun onlarla yaşamaya çalışman gerekirken. Kurtulursam kendi düzenimi kurarım diye düşünüyorsun. Aslında korkuyorsun belki de. Yaşayacağın bu hikayeden, hissedeceğin acıdan, yüzünde göreceğin hüzünden, küçük mutluluklardan korkuyorsun sabretmeyi öğrenmeden. Nereye gittiğini bilmediğin için sokaklardan çekiniyorsun belki de yolun sonunu görmeden. Çünkü elinin tersiyle her şeyi ittirmek kolay geliyor sana. Belki huzuru, belki aşkı, belki de yakın zamandaki mutluluğunu çöpe atıyorsun hiç düşünmeden. Hayat işte. Çok garip bir ikilem. Yaşamaya başladığın gün oynamak zorunda olduğun bir kumar. Sonuçlarını hiçbir zaman kestiremeyeceğin ama ucunda geleceğinin olduğu bir kumar. Doğmak. Huyunu suyunu bilmediğin, kendini yetiştirmek zorunda olduğun bir dünya. Küçükken hep büyümek istediğin lakin büyüyünce çocuk olmak istiyorum diye sızlanacağın uzun bir yolculuk. Ağladığın tek şey yere düşen şekerine yapışan küçük çakıl taşlarını gördüğün an, korktuğun tek şeyse salıncakta sana sallanma sırası gelmeden eve gitmek zorunda kalman. Bunlar belki de en büyük dertlerin, kabusların. Ah nativitas ah. Bir iyisin bir kötü. Sevineyim mi geldiğime bu evrene, yoksa üzüleyim mi gelecekteki halime ? Hanımefendilerin çektiği zorluklara mı yakınayım beyefendi dediğim beş kuruş etmez sokak serserilerine mi kızayım ? Sen söyle ehlivukuf. Ben ne yapayım ?
Nativitas : Doğum Ehlivukuf : Bilirkişi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NATİVİTAS
Non-FictionDoğum. Her ölümün ardından gerçekleştiğine inandığımız, karmaşaların ve düğümlerin vücudumuzu yavaş yavaş sarıp sarmaladığı bir hayata geliş. Yürümeyi dahi bilmezken acının derin sularında yüzüp kurtulmamızı isteyen bir evren. Kötülerin her zaman ka...