özel olarak çağırıldığı taht odasına girerken heyecanını ve gerginliğini içinden atmaya çalışıyordu. ilk defa kralın karşısına özel olarak çıkacaktı.
kapı onun için açıldığında üniformasını son kez düzeltip adımını içeri attı. kalın botları altındaki halıyı eziyor yavaş yavaş tahtta tek başına oturan adama yaklaşıyordu.
duracağı mesafeye geldiğinde üstlerinden de gördüğü, öğrendiği gibi bir dizinin üzerinde yere çöküp karşısındaki adama selam verdi.
adam kalk komutunu verdiğinde ayağa kalkıp karşısında hazır ola geçmiş ellerini arkasında birleştirmişti.
acemi olmanın verdiği gerici his hala onu içten içe yiyor; yanlış bir hareket yapmamak için çok düşünüyordu.
"seni neden buraya çağırdığımı merak ediyor musun?"
çocuk yavaşça kafasını sallayıp evet efendim dedi, kralın gözleri ince bedenin üzerinde dolaşıyor çocuğu rahatsız ediyordu.
kendisi de kralın cevap vermesini beklerken ona bakıyordu, giydiği mavi beyaz kıyafet iri vücudunu sarıyor; ara ara altın işlemeler ile süslenmiş elbisesinden statüsü belli oluyordu.
kıyafeti ne kadar iç açıcı olsa da kafasındaki tacı ve gözlerindeki bakış ile o an anlamıştı genç kralın gerçek yüzünü. ağzından dökülen kelimelerde düşündüğü şeyi kanıtlar biçimdeydi.
"üstlerinden senin hakkında çok iyi övgüler duyuyorum, hepsine göre önün oldukça açık bir askersin. saraya olduğun mevkiye yeni geldin değil mi?"
"evet efendim."
"potansiyelinin olduğunu biliyorum bu yüzden sana ilk yalnız başına yapacağın görevi vereceğim."
"teşekkürler efendim."
"senden birini öldürmeni istiyorum, krallık için büyük bir tehlike olabileceğini düşünüyorum bu yüzden ortada daha bir şey yokken halledilmeli değil mi?"
"haklısınız efendim."
"bu gece bu işin bitmesini istiyorum bu görevde kendini kanıtlayabileceğine inanıyorum."
"bu fırsat için teşekkürler efendim, pişman olmayacaksınız."
kral eli ile işaret verdiğinde gencin yanına yaklaşan kralın emrinde olanlardan biri bir zarf uzattı.
zarfı nazikçe alıp zarar vermeden açtı, içerisinde kendinden çok da büyük olmayan bir çocuğun resmi vardı.
elindeki resmin özensizce sadece tanınmak için yapıldığını fark etti, fırça darbeleri acele ile yapılmış gibi duruyordu.
"sana güveniyorum."
"bu gece olmuş bilin."
genç eğilerek son kez selam vermiş ve ardından arkasını dönerek büyük kapıya doğru ilerlemişti. ilerlerken hala arkasındaki gözü hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lonely boy, yeongyu
Fanfiction"tek yaptığım aşık olmaktı." diye bağırdı prens, babası yanına yaklaşıp çocuğun çenesini tuttu. "hayır senin yapman gereken tek şey bu krallığı yönetmekti." tw; kesici alet, kan, ölüm.
