0.7

107 17 7
                                    


gözlerini açmak istemiyordu. gözlerinin üzerinde sanki ağırlık varmış gibi hissediyor aynı zamanda da başı ağrıyordu.

dün gece biraz fazla kaçırmıştı. normalde kendisini kontrol edebiliyorken dün gece hararete kapılıp gereğinden fazla içmişti.

gözlerini en elinde sonunda açması gerekiyordu. ilk gördüğü şey beyaz tavan olmuştu.

alnına yapışan saçları atmak için elini saçlarına götürüp geriye doğru atarken kafasını yanına doğru çevirdi.

yanında yatan çocuğu görünce korku ile şaşkınlık arasında bağırmak için ağzını açmıştı ama anında geri kapattı.

yatan çocuğu uyandırmak istemiyordu uyandırıp da durumun farkında olması demek beomgyu'nun ölüm fermanının kesinleşmesi demekti.

yanından fark edilmemek için yavaşça kaymayı planlıyordu ama o sırada belindeki el buna engel olmuştu.

beomgyu ne yapacağını düşünürken yeonjun'un uyuyan suratına bakıyor ilk defa onu bu kadar yakından ve huzurlu bir şekilde görmenin şaşkınlığını yaşıyordu.

kafasını iki yana sallayıp çok hareket etmemeye çalışarak yeonjun'un belindeki kolunu kaldırarak yanına bıraktı. tek bir şansı vardı.

yavaşça yataktan ayaklarını sarkıtıp etrafına bakarken yerdeki silahlarını ses çıkarmadan nasıl alacağını düşünüyordu.

ayağa yine sessizce kalkarak silahlarını almak için eğildi. metal parçalarını yerden alıp doğruldu.

son bir kez uyuyan çocuğa döndüğünde direkt olarak kendisine baktığını görünce daha az önce topladığı silahları yere düşürdü.

yere düşen metallerin çıkardığı ses odada yankılandı. beomgyu hareket edebileceğini sanmıyordu.

"cidden sessizce gidebileceğini mi düşündün?"

"özür dilerim."

"duyamadım."

"özür dilerim."

beomgyu bu sefer biraz daha yüksek sesle mırıldanmış yeonjun dışında odadaki her yere bakmayı tercih ediyordu.

"bana bak."

"istemiyorum."

"sana isteyip istemediğini sormadım."

beomgyu incelemeyi sürdürdüğü kitaplardan gözlerini çekip hala yatmayı sürdüren çocuğa baktı.

beomgyu'nun yapmış olduğu bütün hatalar içinde odaları karıştırmak en büyük hatasıydı ona göre.

"fazla içtiğin buradan belli gece hata yapmış olabilirsin bu yüzden bir şey demeyeceğim."

"ne yani bağırıp çağırıp beni öldürmekle tehdit etmeyecek misin?"

"oradan bakınca öyle bir insana mı benziyorum?"

"evet."

"baya açık sözlüsün."

"pardon."

"bu sefer kolaylıkla bırakıyor olabilirim ama seni bir daha yatağımda görürsem affetmem ve kafanı kendim keserim."

"sanki ben senin yanında çok yatmak istiyorum."

yeonjun'un sorgulayıcı bakışları altında susması gerektiği gerçeği aklına gelince ağzını kapatıp yerdeki silahlarını topladı.

elindeki silahlar ile yeonjun'un önünde eğilip kendi odasına açılan kapıya doğru ilerledi. kapıyı açmadan önce hala yatakta yatmaya devam eden çocuğa döndü.

lonely boy, yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin