10. Bölüm "Vazo"

255 13 2
                                    

Korkudan elim ayağım titriyordu. Buğra yokken ona yazmıştım o da Buğra'nın burada olduğunu hisseti ve onu kızdırmak için geldi.

Buğra kapıyı kırarcasına açıp içeriye daldı bune şöhret beyim.

"Onun burada ne işi var, sana benimleyken onun adı anılmayacak demedimmi? Adeta bağırıyordu.

Hem ben nereden bileyim onun bu saatte geleceğini ki yani o kendi gelmişti.

"B-ben derse giremediğim için ondan notları istemiş-" yerde kırdığı cam bardak sol bacağıma saplandı ve kan sızmaya başladı.

"Notları istemiştin ha benden de isteyebilirdin." Bana adeta yılan gibi tıslıyordu.

"Ben..." dedim ve sustum ne diyecektim ki.

"Sen ne ha sen ne en zeki sen misin onun ne yaptığını bilsen aklın uçar" ne yapıyordu ji Buğra bu kadar sinirlenmişti.

"Aranızda ne geçti" kekelemekten korkuyordum yoksa bana vururdu.

Ahmet gibi...

"Aramızda hiç birşey geçtiği yok ve bu seni alakadar etme-" Sözünü kestim.

"Eder tamam mı eder bana bu kadar bağırabiliyorsan onun yüzünd-" eline aldığı vazoyu tam dibime kadar getirdi.

Tam kırmak için hazırlanıyordu. Ki bu aklımda bir anıyı canlandırdı.

01.03_2015  İzge'nin 10. Yaş günü

"Hayatım eski karım umurumda değil geldi gitti bitti" babam yeni anneme bağırıyordu annemde ona "o çocuk buradan gidecek" dedi yeni annem ve eline aldığı kırmızı vazoyu bana doğru fırlattı. Bacağından kanlar akıyordu. Ağlıyordum. Odama girdim  çantama su,kek iç çamaşırı ve oyuncaklarımı koydum. Ve o evden ayrıldım. Sokaklarda yaşamaya başlamıştım. Kendimi bir okula yazdırdım. Ve her okul çıkışı yaşlı bir dede beni takip ediyordu. Bir gün dede üstüme geldi beni kenara çekti saçlarımı okşamak başladı. Ondan korkup koşarak gittim. Bu her gün devam etti. Cuma günüydü çok mutluydum derslerim çok iyi geçmişti. Dede peşimden geldi. Beni kolumdan tutup ara sokağa çekti. Ve eli özelime doğru kaymaya başladı "Babaaa" diye bağırdım ve ona tekme atıp koşmaya başladım ve bir daha oradan geçmedim.

Bir andan yere çöküp ağlamaya ve titremeye başladım. Elindeki vazoyu camdan aşağı fırlattı yanıma eğildi.

"B-buğra bana vazoyu fırlatma lütfen ben çok küçüğüm 10 yaşındaki bir çocuğun günahına girmemelisin" dedim ağlayarak.

"10 yaşındaki bir çocuğa yaklaşmamalısın ona dokunmamalısın onun özeline elini sürmemelisin" dedim devam ederek

"Tamam tamam özür dilerim bir daha vazo fırlatmayacağım. Ve kimse sana dokunmayacak" Bana gülümsedi.

Fakat ben hala titriyordum. Hayır hayır atak geliyordu ilacımı içmezsem kalbim duruyordu.

"Buğra üçüncü çekmece onixlon ilacı" koşarak çekmeceyi açtı ve ilacı ağzıma koydu.

Derin nefesler alıp verdim. Uykum geliyordu fakat uyursam kalbim atmayı keserdi.

Uykuya teslim olmayacaktım. "Bu-buğra beni silkele yoksa kalbim durur" dedim.
Fısıltıyla.  Beni omzuna aldı.

Dünya ters dönmüştü.
Fakat uykum açılıyordu. Beni banyoya getirdi duşa kabinin içine oturdum. Ve soğuk suyu açtı.

Ve evet uykum açılıyordu. Buğra hemen yanıma oturdu.

Daha sonra uykum açılmıştı. Ona baktığımda uyuya kalmıştı oturduğum yerden suyu kapattım.

Kapı yumruklanırcasına çalmaya başladı.

"Uyumaya devam et" dedim fakat kinaye aval gözlerle bana bakıyordu.

Kapıyı açmaya gittim arkamdan Buğra geliyordu kapıyı açtım ve gördüğüm yüzlerle  şoka uğradım. Bunlar Babamı vuran adamlardı.

Kapıyı kapatmaya çalıştım,Çalıştık fakat olmadı.

Buğrayı kollarından tuttular. Benide omuzlarına aldılar.

Ve artık uykuya teslim oldum.
Çok aksiyon şimdilik yeterliydi.

Basketbolcu SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin