#2

277 20 8
                                    

Gardiyanın kendisini ittirmesiyle dönüp kendisinden kalıplı olan adamı sertçe itti.

"Yürüyoruz lan işte, ne dayayıp duruyorsun pezevenk?"

"Bağırma, yürü." Diğer gardiyan kolunu tutup onu ilerletirken sabır çekti Ali. Kesinlikle sabırlı bir insan değildi. Bir kere sabırsız olup, korkmayıp, istediği gibi davranınca ilk defa istediği şey olacak gibi hissetmişti. Artık kimseden korkmuyordu. Ölüm onu ancak kurtarabilirdi.

On bir yıl ve altı ay...

Pişmiş kelle gibi sırıttı. O kadar yaşayacağını bile sanmıyordu. İçerde birine ters gider, böğrüne şişi yerdi kesin.

Kaç tane demir parmaklıktan geçtiklerini saymamıştı. Sonunda bir kapının önünde durup, anahtarla açıp kendisini öne ittiler.

"Yeni arkadaşınızla tanışın beyler."

Ranzada doğrulan adamı gördü mavi gözleri. Kendisine bakıp gülmüştü. "Çocuk lan bu Sami. Neden attılar içeri?"

"Babasını bıçaklamış." Kendisine dayayan gardiyana döndüğünde adam onu itmişti. "Ne bakıyorsun lan velet? Geç de yerleş."

Yere koyduğu çantasını alıp boştaki yatağa ilerledi.

"Yerinizde olsam bu sübyancı ibneyle böyle gülmezdim. Gelene kadar dayadı arkadan arkadan."

"Lan çocuk seni şimdi..." Üzerine yürüyen gardiyanı yanındaki diğer gardiyan tutmuştu.

Çantasını ranzanın altına koyup yatağa uzandı. Gardiyanlar söylenerek çıktıktan sonra başına dikilen adama aldırmadan gözlerini yumdu.

"Ne yaptı da bıçakladın lan babanı bebe?"

Gözlerini açmadı. "Canımı sıktı."

"Puşta bak taşak geçiyor bir de." Adam ve arkadaşları gülmüştü.

"Kaç senen kaldı?"

Adam anlamayarak kendisine bakmıştı.

"Kaç sene daha yatacaksın?"

"Beş senesi kaldı." dedi arkadan biri.

"Az kalmış." Yattığı yerde doğrularak psikopat bir tavırla güldü. Başını yana eğip dudaklarını büzdü. "On bir senem var." Adama yaklaştı. "Gecenin köründe ciğerini delmemi istemiyorsan siktir git."

"Yürek yemiş lan bu bebe." Herkes gülerken ciddiyetle kendisine bakan bir adam vardı. Gökyüzü gibi mavi gözleri kendi gözlerindeydi. Sözlerinin dolu mu boş mu olduğunu ölçmek istiyordu.

Güldü Ali. "Kalk yatağımdan." Tekrar uzandı.

Birkaç saat geçtikten sonra görüş izni için gardiyan haber vermiş ve aileleri gelenlerin isimlerini okuyup çağırmıştı. Çoğu kişi çıkarken kalkıp banyo olduğunu düşündüğü yere gitti. Ağzını musluğa dayayıp su içerken kapı açılıp içeri üç kişi girmişti.

Suyla yüzünü yıkadı. Doğrulduğunda yatağına gelen adama baktı.

"Tek yemedi mi?" Sırıttı.

Adamlar da gülüyordu. Kendisine yaklaştıklarında kan çıkacağı belliydi. Bu kanı kendisi çıkarma isteğiyle yanıp kavruldu.

Musluğun üzerindeki paslanmış aynaya yumruk attı. Parmakları kesilirken yere düşen, ucu sivri parçayı avuç içine alıp sıkıca tuttu. Canı yanmıyordu, hırsla adamların üzerine atıldı.

Uzunca olan adamın yanağını boydan boya keserken yanındakinin karnına kırık ayna parçasını bastırdı. O sırada kapıda mavi gözler kendisini izliyordu.

MAPUS ||| BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin