MAPUS ||| BxB

#5

Hikayemin şarkısını buldum. Kaldırılırsa diye yazayım,
The Script - Flares

Ali annesinin yanına çökmüş saçlarını seviyordu. Henüz altılı yaşlarındaydı. Annesi de kendisi gibi saçlarını okşuyordu ama görünüş olarak çöken kadının gözleri dolu doluydu.

"Şeker mi yiyeceksin anne?"

Ali, kadının avucunda tuttuğu beyaz şekerlere baktı. Canı çekmişti.

"Ben de biraz yiyebilir miyim?"

Kadın ağlamaya başladığında annesinin gözlerini silen ufak çocuk hiçbir şeyden habersizce anlamaya çalışıyordu.

"Ağlama anneciğim. Tamam sadece sen şeker ye, ben istemiyorum."

Dış kapı anahtarla açıldığında kadın avucundaki hapları ağzına atmıştı. Birkaç tanesi dökülürken kadının gözlerindeki yaşlar sicim gibi akıyordu.

Kapıda teyzesini gören Ali ona masumca bakıyordu.

"Lütfiye ne yapıyorsun sen?" Teyzesi koşup kendisini kenara iterek kadının ellerini açtı ve baktı. Birkaç tane hap kalmıştı elinde. "Kalk! Küçücük çocuğun var senin ne yapıyorsun sen!"

Teyzesi, annesini zorla kaldırıp banyoya götürdüğünde Ali de ufacık boyuyla onları takip etmişti. Teyzesi elini annesinin ağzına sokuyordu.

Ali kapının pervazına yaslanmış, saklanarak onları izliyordu. Fazla şeker yemek kötüydü.

Annesi ağlarken teyzesi de ona katılmıştı. Ali'nin de gözleri dolarken neye ağladığını bile bilmiyordu. Annesi yine babası yüzünden üzülmüştü galiba. Annesinin ağlamasını istemediği için kendisi de ağlıyordu.

"Kendine gel! Çocuğunun annesi sensin, ben kırk yaşına gelmişim senin çocuğuna bakamam kardeşim. Çocuğun için sen ayakta duracaksın. Güçlü olacaksın. Bu çocuğun suçu ne?" Teyzesi, annesini kendisine bakması için zorlamıştı. "Sen ölünce bu çocuğa kim bakacak Lütfiye!" Ali'ye bakamayacağı için değil, kardeşine durumun vehametini anlatmak için böyle konuşuyordu.

Teyzesi ağlarken dengesini kaybedip duvara tutunmuş ve sakinleşmeyi beklemişti.

"Teyze, annem ölecek mi?" dedi Ali.

Teyzesi ona bakıp ağlarken annesi daha çok ağlamaya başlamış ve oğlunun yanına gelmişti.

"Hayır anneciğim, özür dilerim."

*******

Ali gözlerini açtı. Gözlerine yansıyan ışıktan rahatsız olup kendi nefesini dinlemek üzere gözlerini kapattı. Ağzındaki maskeden ötürü nefes sesini işitiyordu.

"Kendine geldi."

Doktor, Ali'nin başına gelip genel kontrolleri yaptıktan sonra hemşireyle konuştu. Ali pek anlamıyordu.

Yattığı yatak hareketlenince gözlerini açtı. Tepedeki ışıklar sürekli yer değiştiriyordu.

Başka bir odaya alındığında zorlukla ağzındaki maskeyi çıkardı. Diğer elini oynatmaya çalışırken metal bir cisim buna engel oluyordu.

Kelepçe.

Nerede olduğunu fark edince yaşadığı tüm olaylar birer birer aklına gelmişti. Canının çok fazla yandığını hatırlıyordu.