#6

178 13 1
                                    

Bölüm şarkısı,
Teoman - Çoban Yıldızı

Günler geçmişti. Ali, birkaç kere yemek için kalkmak dışında yataktan çıkmamıştı. Mustafa'yı görmemişti. Onun yanındayken savunma kalkanı iniyordu. Her şeyini görmüştü o deniz mavisi gözleriyle. Tüm kırgınlıklarını, acizliklerini ve elinde kalan tüm yalnızlığını... Her şeyi görmüştü.

Bir bakıma kaçıyordu ondan. Göz göze gelirler diye koğuşta dolanmıyor, havalandırmaya çıkmıyor veya yemek masasında onun yakınında oturmuyordu. Yine zırhını giyip miğferini takmıştı. Dışarıya karşı ne kadar olunabilirse o kadar güçlü görünüyordu.

Kilo vermişti. Zaten uzun zamandır yemekle arası yoktu ama bu kez farklıydı. Kendine zarar vermeye çalıştığı zamandan beri iki ay geçmişti. Günde bir öğün ya yiyor ya yemiyordu.

Dün bir şey yememişti mesela. Bugünkü kahvaltı sofrasında yediği domatesin ardından midesine kramp girmiş, aceleyle lavaboya gitmişti.

Midesindekileri tuvalete boşaltırken kan geldiğini fark etmişti.

Yere çöküp ağzını silerken kırmızıya bulanan bileğiyle anıları canlanmış, kalbi boğazında atmaya başlamıştı.

Elleri her zamankinden çok titriyordu. Kaç dakika orada kaldığını bilmeyerek gözlerini yumdu.

Kapı açıldığında Mustafa ve yakın arkadaşı Taner, pisuvara yanaştığında Ali'yi fark etmişlerdi.

"Lan yine mi?" diyerek durduğu yerde kalan Taner'in aksine Mustafa çocuğa doğru yürümüştü.

Kalp atışları hızlanmıştı. Söz vermişti.

Ali gözlerini açtı. Etrafa bakınırken tekrar midesi bulanmaya başlamıştı. Öğürüp duvara tutunurken midesinden bir şey çıkmadığını fark etmiş, acı içinde tekrar oturmuştu. Öksürüyordu.

"Ne oldu sana?"

Elini boğazına götürdü Ali. Zorlandığı için acıyordu.

"Gardiyana haber ver Taner."

Kapı sesi gelip Taner çıktığında Mustafa çocuğu kucakladı.

"Kucak seviyorsun herhalde, anlamadım ki." Ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Kendisi de korkmuştu.

"Neden canın yandığında susuyorsun çocuk? Neden kimseye anlatmıyorsun?"

"İyiyim ben." dedi Ali.

"Bu iyi halin mi Ali Asaf? Yemek bile yemiyorsun kaç gündür." diyerek onu izlediğini itiraf etmişti.

"Ne olurdu gelmeseydin?" Fısıldamıştı.

"Acı çekiyorsun diye bunu tek başına aşmak zorunda değilsin. Acıyla dalga geçmem Ali. Gördüğün yerde uzaklaşma benden."

Koğuşun kapısına vardıklarında yine herkes merakla Mustafa ve kucağındaki çocuğa bakmıştı.

"Yine mi kendini kesmiş?"

"He, Ömer." diyerek geçiştirdi.

Açık olan kapıdan çıktıklarında revire gitmişlerdi. Kurallar gereği gardiyan eşliğinde koğuşa geri dönen Mustafa, çocuğu yalnız bırakmak istemiyordu.

Ali her şeyi kendi başına yüklenmeye çalışıyordu ve bu Mustafa'nın hiç hoşuna gitmiyordu.

"Cidden sadist miydi ne ismi..?" diyerek yanındakini dürttü Fuat ve devam etti. "Öyle bir şey herhalde bu bebe. Kesecek bizi uykumuzda koyduğumun delisi."

MAPUS ||| BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin