Dark Paradise | Jenlisa.

3

"Tanrım, Rose akıl alır gibi değil" dedi Lisa telefonda konuştuğu arkadaşına karşı yaşadıklarını anlatırken ancak Rose fazla umursamaz sesler çıkartıyordu.

"Lisa gerçekten sonra konuşsak olur mu?"

İşten çıkar çıkmaz her zaman gitmekten zevk aldığı küçük yol kenarı kafeden kahvesini almışken en sevdiği yere geçip gözlerini devirdi. "Gene o barda mı çalışıyorsun sen?"

"Evet hatta birazdan elektronik gitarımı birisinin kafasına patlatacağım"

Gülmeden edemedi Lisa arkadaşının bu sinirli tavırlarını her zaman tatlı buluyordu "Ulan bi dur, birazdan gelirim oraya o zaman konuşuruz tamam mı?" dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı.

"Tamam hadi kapat"

Lisa arkadaşını daha fazla çıldırtmak istercesine "Sen kapat" dedi gülerek.

"Ya Lisa bebeğim başlatma hadi görüşürüz"

"İyi hadi görüşürüz" dedi ve kapattı telefonu. İş çıkışı arkadaşıyla konuşmak kendisine iyi gelmişti küçüklükten beri Rose ile yakın arkadaştı iyisiyle kötüsüyle birbirlerine destek olmuş hiç ayrılmamışlardı, birbirlerine 'her zaman birbirimizin yanında durucaz' diye söz vermişlerdi daha küçük yaştan.

Lisa bunları hatırlarken kahvesinin son yudumunu alması ile eşyalarını toplayıp kalkmak için hazırlandı ve "ne söz ama" diye mırıldandı ancak çok geçmeden Jennie gelmişti aklına. Onada aynı sözü vermişti.

Ne saçma bir sözdü.

Sandalyesinden artık tamamen kalktığında minik kafeden çıkıp siyah motosikletine doğru ilerledi ve kaskını kafasına geçirip sürmeye başladı.

Yaklaşık on dakikalık yolculuktan sonra geldiğinde aklında Jennie'den başka hiçbir şey dolanmıyordu, bir anda nasıl ortadan kaybolmuştu, nasıl kimsenin haberi olmazdı o kızdan aklı almıyordu.

Kendisine gelmek için dışarının havasını çokça içine çekmişken fazla uzatmadan küçük barın içine girdi. Her zaman nefret etmişti bu ortamdan aşırı kalabalığın içinde rutubete karışmış ter kokusu midesini bulandırıyordu.

Lisa arkadaşını görmesi ile oraya doğru ilerlerken Rose'de kendisini fark etmiş "Lalisa!" diye bağırıp elini sallamıştı. Zaman kaybetmeden yüzünde ufak bi tebessüm oluşturup yanına yerleşir yerleşmez bir bira istedi.

"Hop! Motor kullanıyorsun ne birası"

"Bi taneden zarar gelmez" dedi ve Rose'nin endişeli yüzüne karşılık gülümsedi. "E anlat bakalım kimin kafasına canından kıymetli gitarı patlatacaktın?"

"Of hiç sorma Lisa embesilin biri gelmiş arkadaşın yanlış sularda yüzüyo diyip duruyo, e biliyorsun benim bir sürü arkadaşım var hangisi diyorum sen bilmeyeceksinde kim bilecek diyor fazla takmadım ama sonradan o bahsettiği arkadaşıma tehditler savurmaya başlayınca benim sinirler biraz tırlattı"

Lisa duyduğu şeyle oturduğu yerden anında kalktı "Ne? O şu an nerede" diye sordu ancak Rose fazla ciddiye almamıştı, "ya kankam boş ver işte bizimkiler dövdü adamı bi güzel halletti işini bir de sen dövme"

Lisa bıkkınlıkla nefesini verdi "Ah Rose ne güzel! Şimdi bana adamın nerede olduğunu söyle"

"Lisa Tanrı aşkına dedim ya"

Lisa hızla Rose'nin lafını kesti "o değil Rose olay sandığın gibi değil, bahsettiği arkadaş ben olabilirim ve seninle tam da bu konu üzerine konuşmak için gelmiştim, isabet olmuş"

Rose şaşkınlıkla izliyordu Lisa en sonunda kalktığı yerine geri yerleşirken gelen birasını hızla kafasına dikti ve tüm bedenini arkadaşına doğru döndürdü. "Sana telefonda bahsettiğim şeyi hatırlıyor musun?" diye yöneltti sorusunu ancak Rose kafasını olumsuz anlamda iki yanına sallamıştı.

Olanları baştan anlatmanın gerekmesi ile bıkkınca bir soluk verirken kendilerini izleyen birileri var mı diye çevresine bakındı. "Bak Rose, ben bugün hastanede hastalara bakmak için rastgele bir odaya girerken ilk girdiğim 7 numaralı odada Jennie Kim adlı bir kızla karşılaştım" dedi ve hızlı konuşmanın vermiş olduğu nefes yetersizliğiyle derin bir soluk aldı.

"Yaa, güzel miydi?"

"Ah Rose konumuz bu mu?" dedi Lisa bıkkınca arkadaşına cimciklerini yollarken Rose küçük çığlıklarını sunmuştu. "Aslında güzeldi" dedi Jennie'nin tipini aklında tekrar canlandırırken "hemde çok güzeldi, her neyse konuyu dağıtma"

"Evet, daha önemli bi konumuz var gibi"

Kafasını salladı Lisa ve devam etti "Kızla konuştuktan sonra odasından çıkıp belgesine bakmak için arşiv odasına gittim bizzat ilgilenmek istediğim hastalar arasına girmişti ancak ismini söylediğimde arşivci adam bana öyle bir hastamız yok dedi ve ardından Jisoo diye bir doktor girdi içeriye ona Jennie Kim diyince bi duraksamış yüz ifadesi değişmişti bana olan gülümsemesi yapmacıktı, bu işin içinde bir iş var Rose"

"Tanrım ne?"

Arkadaşının şaşkın bakışlarına baktı Lisa "Arşiv odasından çıktıktan sonra 7 numaralı odaya geri gittim ancak odada kimse yoktu sonra arkamdan tekrardan Jisoo geldi ve bana deli iması yaptı"

Rose oldukça şaşırmıştı "ben geri döndüğünde kızın orada nasıl olmamasına takıldım, haha! Belki cidden kafayı sıyırmışsındır" dedi alayla Lisa'nın gergin havasını üzerinden atmak istercesine.

"Of Rose başlatma, sence o arada ne olmuş olabilir Jisoo'dan kurtulduktan sonra hastaneyi deli gibi aradım"

"Bilemiyorum Lisa sanki bi teşkilatın ince çizgisine basmış gibisin, az önceki adam seni bırak beni nasıl bulup, Tanrım yoksa telefonun dinleniyor mu? En son benimle konuşup oraya geliyorum demiştin verilerine ulaşıp benide bulabilir"

Oturduğu yerden hızla dikleşti Lisa nasıl bir işin içine düşmüştü aklı almıyordu "Cidden olabilir Rose, bu işten sadece susarak kurtulabilirim ancak susmayacağım o kız, o kız bunları hak etmiyor"

"Her ne pahasına olursa olsun bende arkandayım Lisa gereken her şeyi elimden geldiğince yapabilirim, neler olduğunu en az bende senin kadar merak ediyorum sonuçta şizofren değilsin ya!"

"Rose!"

Rose kahkahalarını son kez atarken dolan süresi ile sahneye çıkması gerektiğini fark etti "Ben sahneye çıkıyorum burada kalıp beni bekleme ve git"

Lisa kararlılıkla oturduğu yere daha çok sindi "hayır burada kalıp seni bekleyeceğim"

Rose gözlerini devirirken yanlarına uyarı için gelen adam ile Lisa'a hızla sarılıp kulağına "inatçılığı bırak ve git bu tarz ortamları sevmediğini biliyorum yorgun olduğun her halinden belli oluyor benim iş geç sürer" dedi ve arkadaşına yalvarırcasına bakan gözlerle yanına gelen adam ile birlikte masadan ayrılıp küçük sahneye doğru yol aldı ve alkış sesleri yükseldi.

"Peki" dedi Lisa arkasından izlerken "peki"