Dark Paradise | Jenlisa.

5

Erkenden gittiği klinikte neredeyse kimse yokken kamera odasına girmişti Lisa, Jennie ile ilgili bir şeyler bulmak istiyordu ancak bununla alakalı hiçbir kayıt yoktu. 7 numaralı odanın kamerası arızalıydı onun dışında koridorlardaki kayıtlar silinmişti. "Neden acaba" diye geveledi ağzının içinden sinirle.

"Anlamadım"

Kendisine bakan güvenlik çalışanının şaşkın bakışlarını süzdü Lisa "kaç gündür arızalı bu kamera?"

"Bir kaç aydır öyle, bilemiyorum. Zaten 7 numarada kimse kalmıyor diye kontrol edilme gereksinimi de duyulmuyordu çıkarılmıştı aradan"

Daha sabahın bu saatlerinde tüm sinirlerinin üstüne geldiğini hissetmişti Lisa buradan hayır gelmeyeceği belliydi. "En yakın zamanda yaptırın kamerayı" diye emir verdi ve kapıya yöneldi bir an önce bu odadan çıkması gerekiyordu Jisoo gibi bir kaç tane daha o adamın çalışanı olduğunu düşünürken dikkat çekmek en son isteyeceği şeydi.

"Bu emri bize sadece üst-"

Tahmin ettiği klasik laf ile arkasına döndü ve adamın sözünü kesti "yapılması gerekeni söylüyorum, üst dese ne fark eder"

"Peki gerekeni iletip yaptıracağım"

"İletme sadece yaptır"

-

Bir kaç saaatin sonunda mesleki görevini yapmışken mola saatinde hastanenin bahçesinde kahvesini yudumluyordu Lisa, dikkatini çeken bir şey olmuştu o da Doktor Jisoo'u bugün görememesiydi.

Elinde tuttuğu karton bardağının sıcaklığını avuçlarında hissederken bir kaç yudum daha alması ile kendisi gibi bahçeye çıkmış olan arşivci adamı fark etti. Her zamanki gibi elinde sigarasıyla dururken o da kendisini fark etmiş, oturduğu banka doğru yönlendirmişti adımlarını.

"Doktor Manobal, nasılsınız?"

Arşivci adam artık tamamen yanına yaklaştığında Lisa'nın burnuna gelen kalitesiz sigara kokusu midesini bulandırmıştı "teşekkürler, siz nasılsınız" dedi rahatsız olmuşçasına bedenini bankın sol tarafına kaydırırken ancak arşivci adam tam tersi algılayıp açılan yere oturmuştu ve ukalaca bakışlar yollamıştı.

"Rüyanızda gördüğünüz kişiyi umarım burda aramıyorsunuzdur hâlâ" dedi içine çektiği sigarayı Lisa'nın yüzüne doğru üflerken "Mesleğinize yakışmıyor doktor hanım"

"Sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum"

Uzunca kahkahasını attı arşivci adam "güzel bir miktar karşılığında iş birliği yapabiliriz doktor çünkü..." diye ara verdi ve büyük bir açlıkla önündeki genç doktorun kulağına yaklaştı ardından fısıltıyla konuştu "hiç duyulmaması gereken şeyler duydum"

Lisa'nın gözleri hızla açılmıştı bu adamdan bir anda böyle bir cevap beklemiyordu hizasını bozmadan ve şaşkınlığını yüzüne fazla yansıtmadan "ne tarz şeyler duydunuz" dedi soğumaya yüz tutmuş kahvesinden bir yudum daha alırken.

"Paranın geçmediği yer yoktur, izin verin benim ağzımdanda geçsin"

Bıkkınlıkla derin bir soluk verdi Lisa "bunun için duyduğunuz şeylerin dikkatimi çekmesi gerekiyor, ne tarz bir şeydi söyleyin" dedi artık bitmeye yüz tutan kahvesini son kez içerken.

Lisa'dan geri çekilen arşivci adam arkasına yaslanırken anlayışla kafasını salladı "peki doktor hanım akşam bir mekanda bu konu hakkında buluşmaya ne dersiniz?"

"Duyduğunuz şeyin konusuna bağlı Bay..?"

İsmini bilmeyen doktora karşı hızla kaşlarını kaldırıp tamamladı arşivci adam "Min Gyu"

"Bay Min, daha fazla uzatmayıp söylerseniz hoş olur"

Sigarasını bitiren Min bankın boş kalan kısmına mükemmel yavaşlıkta söndürürken bakışlarını Lisa'a dikti. "Rüyanızdaki kız, gerçek"

"Bunu zaten biliyorum ayrıca rüyamdaki kız diyip durmayın, anlaşılan gerçeği sizde biliyorsunuz"

"Peki" dedi Min Gyu yerinden kalkarken Lisa'a bakışlarını üstten gönderdi "Kim Jisoo'nun telefon konuşmasını duydum"

İstediğini duymuşçasına dudağına yandan sırıtışını yerleştiren Lisa bacak bacak üstüne atarken "işte şimdi ilgimi çektiniz, akşam yol kenarındaki kafeye gelin" demişti. Buna karşılık Min Gyu'da sırıtmış çarpık adımlarla geri gidip en sonunda düz adımlarla odasına yönlenmişti.