ūɴᴅᴇᴄɪᴍ

12 3 107
                                    

" Bunlar babanındı."

Önüme konulan küçük kutuya baktım. Hwasa ona cevap vermediğimi görünce bir adım geri çekildi.

" Bir şey sormak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Bir şey sormak istersen beni nerede bulacağını biliyorsun."

Arkasını dönüp gittiğimde atış odasında tek başıma kalmıştım. Dünkü mezuniyet töreninden sonra odamda kalmak bana boğucu ve zor gelmişti. Kendimi burada bulduktan sonra kalkacak bir güçte bulamamıştım.

Titreyen elim ile kutuyu açtım. En üstte babamın her zaman yanında bulundurduğu küçük silahı vardı. Üzerinde kardeşimle benim isimlerimizin kazılı olduğu silahı alıp kabzasında elimi gezdirdim. İlk atışımı öğrendiğim bu silah şimdi gözüme eski bir arkadaşımmış gibi gözükmüştü.

Silahı bacağımdaki kılıfa takıp kutuyu karıştırmaya devam ettim. İçindeki belgeleri çıkartınca geriye fotoğraflar kalmıştı. Ailemizin olduğu bir fotoğraf.. Benim üniversite mezuniyetim. Jun'un resim çizerken habersiz çekilmiş bir fotoğrafı ve pax'ın koridorlarında koşan küçük bir çocuk.

Bu çocuğa daha dikkatli bakınca ben olduğumu anladım. Daha önce buraya mı gelmiştim? Başka bir fotoğrafta üniformaları ile annem ve babamı görünce fotoğraf neredeyse elimden düşüyordu.

İkisi de oldukça gençti. Annem ve babam.. Daha benden gizlenen ne vardı? Son fotoğrafta genç bir kızın kucağındaydım. Bakışlarından onun Başkan olduğunu hemen anlamıştım. Yani her şeyi bilen bir kişi vardı.

Kutuyu toplayıp hızla ayağa kalktım. Benden sakladıklarını öğrenmem gerekiyordu. Sabahın erken saatleriydi. Eğitimler de artık bittiği için çok kişi yoktu.

Başkanın odasına geldiğimde kapıda nöbetçi beni görüp selam verdi.

" Asteğmenim."

Bu yeni hitaba alışmam biraz sürecek gibiydi.

" Başkan içeride mi?"

" Evet. Geldiğinizi haber vereyim."

İçeri girdi ve bir kaç saniye sonra yeniden gözüktü.

" Başkan sizi bekliyor."

Derin bir nefes alıp içeri girdim. Başkan masasında beni görünce gülümsedi.

" Asteğmen Wheein. Hala burada olduğunuzu bilmiyordum. Herkes evine gitti."

Babam ve annemle olan fotoğrafı masanın üzerine koyup konuştum.

" Sanırım benim evim burasıymış."

Fotoğrafı eline alıp bir süre inceledi.

" Bu fotoğrafı görmeyeli çok olmuştu. Sanırım soruların var."

Onunla birlikte olduğum fotoğrafı da uzattım.

" Evet ve tek cevap alabileceğim kişi sizmişsiniz gibi duruyor."

STUCKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin