STUCK

qᴜᴀᴛᴛᴜᴏʀᴅᴇᴄɪᴍ

Hayır.

İtiraz etmek üzereyken Moonbyul benim ne yapacağımı anladı ve susmam için işaret yaptı. Kendimi tuttum. Kihyun yanlış anlamış olmalıydı. Changkyun burada en çok kurallara uyan ve en görevine sadık insandı. Asla ihanet etmezdi.

  Kapı tekrar açıldı. Hepimiz aynı anda silahlara sarılırken Hyungwon çoktan ellerini havaya kaldırmıştı.

" Yalnızca benim."

" Nereden bilelim senin onlardan biri olmadığını."

Konuşan Solar'dı ve kesinlikle beni şaşırtmıştı. Yüzünde herhangi bir ifade olmadan silahını doğruca Hyungwon'a tutuyordu. Hyungwon da aynı ifadesizlikle ona cevap verdi.

" Bilemezsin. Ama değilim. Ayrıca onlardan birkaçını gördüm. Kırmızı bir kol bandı takıyorlardı. Daha ikna edici olmam gerekiyorsa silahımı alın."

Cümlesini bitirirken silahına doğru uzandı. Ama başkan elini Solar'ın silahına koyup aşağı indirdi. Bununla beraber biz de silahlarımızı indirdik.

" Kesinlikle onlardan biri değil. Kol bantlarına bakılırsa kimliklerini gizlemiyorlar."

" Ya aramıza sızmaya çalışan olursa.."

" Bizi bulurlarsa aramıza karışmaktan ziyade teslim olmamızı ya da ölmemizi isterler. O şerefsiz adamı iyi tanıyorum. Böyle oyunlara zaman ayıracak biri değil. Şimdi. Hyungwon neler gördün anlat."

Solar dışarıya bir göz atıp kapıyı kilitledi. Biz de bu sırada masanın başında toplanmıştık.

" Soların istediği gibi Daniel ile birlikte diğer takımlara haber verdik. Buraya gelirken Oasis'i gördük. Endişeliydi. Bazı takımların silahlandığını ve Başkan'ı aradıklarımı görmüş.

Tam o sırada önümüze çıktılar. Teslim olmamız hakkında bir şeyler söylediler. Karşı çıkınca bizi almak istediler ama kurtulduk ve kaçmaya başladık. Dediğim gibi kollarında kırmızı kol bantları vardı.

Neyse sonra birden yer hareketlenmeye başladı. Daniel ve Oasis diğer koridorda kaldılar benim olduğum koridor ise... Doğruyu söylemek gerekirse diğer binadaydım ama kendimi birden buranın önünde buldum. Sonra da bütün ekranlarda Yardımcı gözüktü.

  Saatimi kapatıp koridorun giriş ve çıkışındaki kapıları kilitledim. Hemen yanınıza geldim."

" Ve sen bu çocuğu neredeyse öldürüyordun Solar."

Başkan hafif bir gülümseme ile bunu söyledi.

" Yalnızca görevimi yapıyordum."

Solar ise bunu Başkan'a değil Hyungwon'a bakarak söylemişti.

Başkan bize döndü.

" Hemen işe koyulalım. Eğer bize yakın bir yerde askerleri varsa bile Hyungwon sayesinde az da olsa zaman kazandık. Bu protokolde koridor kapıları kilitlendiği andan itibaren her 10 dakikada bir şifre değişiyor. Eğer bütün kapıları kitlersek bize ulaşmaları daha uzun sürer."

" Peki onu nasıl yapacağız? Hepsini aynı anda kitleyemeyiz ki."

" Aslında yapabiliriz Moonbyul. Neden bu toplantı odasını size verdim biliyor musunuz?"

Yürümeye başladı ve arkamızdaki dolabın yanında durdu.

" Çünkü Solar burada en güvendiğim insan ve eğer başımıza bir şey gelecek olursa onunla bağlantıda olmam gerekecekti. Bu yüzden de benim odamla doğrudan bağlantı kurabileceği bir alan yaptım."