9. Bölüm

10 1 0
                                    

Rüzgar Demir

Kollarımdaydı...
O görüntü aklımdan gitmiyordu.
Kuş gibi hafifti. Gözlerime bakıyordu, bir daha bakamıcakmışcasına, Gözlerime bakıyordu. Ben ise biliyordum.

Ona birşey olmayacaktı. Dimdik ayağa kalkıp bunu kendisine yapanlardan hesap soracaktı. Çünkü o Ada'ydı. Her zaman güçlüydü. Düştüğün zaman kalkmasını bilirdi.

İnsan sevdiğinin kıymetini kaybedince anlarmış derler. Oysa şuan ne kadar diliyorum onun kıymetini kaybetmeden bilmiş olmayı. Yaşayamadığımız tüm o güzel günleri her an kaybedecekmişcesine yaşamayı.

O tümüyle muhteşem bir kızdı ve ben o kızın bir parçası olmak istiyordum.

O herşeydi

Herşeyimi kaybetmek istemiyordum.
Ben onu istiyordum...

Eda Çakır;

Yaklaşık 2 saat önce Ada ameliyata girmişti. Melih, Rüzgar ve ben bir an olsun Ada'nın yanında ayrılmamıştık.

Polis olay yerine gidip ufak çaplı bir inceleme yapmış ardından tüm tanıkların ifadesini almıştı.

Kalbimin tümü acıyla kaplanmıştı. Geceler,gündüzler,aldığım nefesler,verdiğim nefesler,yaptığım herşey bana lanet okuyordu. Onsuz geçirdiğim her saniye bana lanet okuyordu.

Hepimiz ameliyathanenin önünde durmuş Ada'dan en ufak iyi haber gelmesini bekliyorduk. Gözümü bir saniyeliğine ameliyathanenin kapısından çekip, hastane koridoruna baktığımda o iğrenç yüzü gördüm.

Kardeşimi gözümün önünde vurmuşlardı. Şimdi ise hiç bişey olmamış gibi buraya geliyorlardı. Üstelik güler yüzleriyle.

Hızla ayağa kalkarak onun kardeşimin bir milim yakınına bile gelmesine engel olmak adına karşısına geçtim.

"Eda'cım oyunun sırası değil çekil lütfen şurdan" demişti. Sesini duyunca önce kardeşimin o halini , sonra o halde karşısından durup dediği sözler geliyordu aklıma.

"Kardeşime bunu nasıl yaparsın , sen nasıl bir Annesin?"

Sesim fazlasıyla yüksek çıkmış, hastane koridorunun boş olması sebebiyle yankılanmıştı. Sesimi duyan Rüzgar ve Melih hemen yanımda belirmişlerdi.

"Eda sana çekilmeni söyledim. Ada uyanınca yapmam gereken tüm açıklamaları duyacaksınız zaten şimdi müsadenizle" dedi ve aramızdan geçip ameliyathanenin önünde durdu.

Ardından koridordan geçen bir doktorun kulağına doğru eğilip birşeyler fısıldıdadı. Her ne dediyse sözü bittiği an doktor ameliyathanenin girişi için gerekli olan kartı okutup Ada'nın annesini içeriye aldı.

Feride Korkmaz

Doktorlar başında bir umut kurtarma çabasındalardı. Oysa Dünya'ya gözlerini açmaması gereken kişinin şimdi neden zorla gözlerini açmaya çalışıyorlar?

O bir lanetti. Dünya da yeri olmayan, aldığı her nefeste ,ölen ruhun canını yakan türden bir lanetti.

Ben o ölen ruhun,hayatta kalan bedeniyim,ve onun intikamını herkesten alıcam.

Onun alması gereken nefesi içine çeken herkesin nefesini kesicem. Onun görmesi gereken güzellikleri gören herkesin gözlerini görmez edicem. Onun yaşaması gereken hayatı yaşayan herkesin hayatına son vericem.

Nefretle yanına doğru ilerleyip, doktorlara gitmesini emrettim. Önce itiraz edicek oldular,ancak sonrasında beni ameliyathaneye sokan doktor onları uyardı ,ve ameliyathanenin içi boşaldı.

"Ah Ada,ben sana güçlü derdim. Oysa sen iki kurşuna yenilcek kadar güçsüzmüşsün. İki kurşun. Senin ölümün o iki kurşun olucak sevgili kızım. Mezarda yatan ruhumun özgürlüğü o 2 kurşuna bakıyor."

"Senin göbek ismin ne biliyor musun İzel? Evet,duyduğun gibi İzel. Bu ismi baban koymuştu. Ve bu ismi koymayı düşündüğü zamanda -Anlamı gibi hayatımızda bir iz bırakıcak. O çok özel birisi olucak ve hayatına dokunduğu herkeste bir iz bırakıcak- demişti."

" Haklıydı."
"Sen hayatına giren herkeste bir iz bırakıyorsun. Kalpte acı, bedende sızı bırakan türde bir iz. Ama annen bir değişiklik yapmak istedi. Bu sefer sen değil ben senin hayatında bir iz bırakayım dedim."

"Sonrasında bunun 2. İsmin olmasına karar verdi fakat bunun 18 yaşında yaşında kimliğine geçmesini istedi. Yeni kimliğini getirdim İzel. Baş ucuna koyuyorum."

"Ada sen bugün ölüceksin. Ben bundan sonra İzel ile savaşıcam.
Ada, senin zayıf yanın,güçsüz,kırılgan,hassas tarafın.
O bugün öldü.
İzel dünyaya geldi."

"Doğum günün kutlu olsun İzel. Ruhun acı içinde yansın Ada."

Kalp atışlarının yavaşladığını gördüğüm zaman, ameliyathaneden çıktım ve anında içeri doktorlar girdi.

Kapının önünde çıldırmış vaziyette Eda'yı gördüm. Neredeyse tüm hastane koridorunu sesiyle inletiyordu.

Bağır Eda. Haykır,ağla,içini dök.
Ağla çünkü bugün senin en yakın arkadaşım dediğin insan öldü. Bugün ona nefes veren kadın ondan nefesini aldı.

1...

Doktorların sesi yükseldi.
"Kalbi durdu acil müdahale çabuk."
Koridor çığlıklarla boğuldu.
"Kardeşime naptın sen? Ada, lütfen yapma lütfen Ada lütfen yaşa."

2...

"Atıyor,kalbi atıyor.."
2 kurşun benim ruhumu öldürmüştü. 2 kurşun Ada'yı öldürmüş , 2 saniye İzel'i dünyaya getirmişti.

04.09.2004
04.09.2022 o öldü yerine ruhumun katili doğdu. Ve bedenim şimdi o katilden intikamını alacak.

 Ve bedenim şimdi o katilden intikamını alacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ruhumun GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin