¡6¡

899 42 11
                                    

Binbaşı ile konuşmamızdan sonra yatakhaneye geçmiştim. Banyo yapmam lazımdı. Gerekli kıyafet ve havlumu alıp yatakhaneden çıktım.

Kışladaki banyolarda, aralarda duvar yerine perdeler mecvut. Biri baksa benim götüme bakıp geri dönerdi büyük ihtimalle.

Benim dışımda 3-4 kişi daha vardı seslerden anladığım kadarıyla. Su seslerinden pek anlaşılmıyordu ama az çok anlar olmuştum.

Banyo girişinde kıyafetlerimi koyup kabinlerden birine girdim. Su asla kaynar olmadığı için bir an önce sabunlayıp çıkmam lazımdı.

"Olum çabuk ol hadi ya."

"Gel beraber yapalım aq ne bu acele bekle amcik kafa."

"Sik sik konusup sinirimi bozmayın aq."

Seslerden anladığım kadarıyla Kadir'in tayfası da banyo yapıyor.

Bi bokluk yapmasalar bari.

Konuşma sesleri kesilmiş ardından da kapı kapanma sesi gelmişti.

"Insaf abi ya azıcık ılık su ya AZ YA! GÖTÜMDE SARKIT OLACAK! BUZ GIBI SU YÜZÜNDEN OF."

Söylene söylene yaptığım banyodan havlumu belime sararak çıktım.

"Heyt yavrum be kaslara bak az şınav çekmedik."

Kaslarıma dokunurken kıyafetlerimi koyduğum dolaba doğru ilerledim.

"Biliydim böle olacağını şerefsizler."

Belimde havlu ile banyoda bi dolandım belki saklamışlardır diye ama yoktu.

"Allahım yarabbim itin duasi kabul olsaydı gökten kemik yağardı ama bunlar hala pirzola derdinde."

Banyodan adımını attığım an Kadir ile göz göze geldim.
Elinde benim eşofman ve uzun kollum vardı.

Sikik.

"Oooo birileri askeriyeyi birbirine katacak galiba."

"Kadir senin derdin ne lan benle. Söyle de bi adım geri çekileyim."

"Komik misin sen ya? Yusuf benim senle ne gibi derdim olabilir olum. Kendini önemli sanma."

"Önemliyim diye dolanmıyorum etrafta Kadir. Kendin gibi sanıyorsun galiba etrafındaki herkesi. Yorma ver şu kıyafetlerimi."

"Belli oluyo yüzbaşı bitti sıra binbaşıya mı geldi lan."

"Lan şerefsiz sikerim yedi ceddini sülaleni."

"Al şunu dışarı at da azar yesin biraz."

Yanındaki çocuk Kadir ile bakıştı ama yapmak istemediği belli oluyordu.

"Alsana olum şunu."

"Ne dedin lan çocuğa? Ne dedin de çocuk her dediğini yapar olmuş!"

Kadir elindekini çocuğun göğsüne bastırınca el mecbur kıyafetlerimi almış Kadir'in yanından uzaklaşmıştı.

"Sanane lan. Her boka atlama. Hadi sende dışarı çık bi çamurlu yere koy. Beyfendi gidip soğukta kendi alsın."

Kadirin boyu bana yakın ama benim 183 olduğumu düşünürsek Kadir 179 falan. Çocuk Kadir'den biraz kısa o da 172 vardır.

Çocuğun arkasından gitmek istesem de gitmedim. Komutanlar görecek yaptığı bu pisliği.

"Ee Yusufi engel olma yok mu?"

"Itin duası kabul olsaydı göktan kemik yağardı Kadir. Bilir misin bu sözü."

Gülerek söylediğim cümleyle sinirlenmiş yüzüme yumruk atmıştı. Milim kıpırdamayan yüzüm ile sırıtmaya başladım.

Ilk o attı. Ben atmadım. Yani suçlu değilim.

Başlayalım bakalım.

Ikinci için kaldırdığı yumruğunu tuttum.

"Sende iyice kendini benle bir tuttun Kadir ayıp ama."

Elini tuttuğum elime bakarken yüzüne okkalı bi yumruk geçirmem ile başı yana düştü.

Baya bi vurdum. Içimdeki öfkeyi ona boşaltım.

En fazla 7-8 yumruk atmışımdır. Geri çekildim. Eserime baktım.

Siksem bu kadar şaftı kaymazdı.

"YUSUF!"

Binbaşının sesi ile kafamı yerde yatan Kadir'in yüzünden kaldırdım.

Selama geçtim.

"Buyrun komutanım."

"Ne bu hal?"

Vücudumu süzerken alt kısımda 2 3 saniye fazla durmuştu.

"Komutanım isterseniz ben üstümü giyeyim öyle anlatayım."

"Kısa kes."

"Peki komutanım. Ben sizle konuştuktan sonra banyo yapmaya gittim komutanım. Kadirler de oradaymış. Benim kıyafetlerimi almışlar. Kapıda karşılaştık kıyafetlerimi kışlanın bahçesine bırakmış. Sonra bana imalı imalı konuştu bende cevabını verdim. Yumruk atmaya çalıştı. Bende devamını getirdim komutanım."

Oflar bi şekilde yerden kaldırılan Kadir'e baktı.

"Git üstüne bi şey geçir şunu da bi revire götür sonra odama uğrayın."

"Emredersiniz komutanım."

"Ilk şunu revire bırak."

"Peki komutanım."

Gitmesini bekledim ama gitmeyince yerde kendine gelmeye çalışan Kadir'e eğildim.

"Kadir koçum hadi kalk revire gidelim."

Ters ters baksa da uzattığım elimi tutup kalktı.

Elini omzumun üstüne attım. Bi elimle onun elini tutarken diğer elimi beline koymuştum.

"Komutanım biz revire gidelim."

Bakışları Kadir'in beline koyduğum elinden gözlerime çıkarken kafasını salladı.

"Siktirin gidin çabuk. Gözüm görmesin sizi."

"Tamam komutanım."

Kadir'i iyice kendime çekip koridorda yürümeye başladık.

Kadir kulağıma eğildiğinde bir şey diyeceğini anladım.

"Insallah hasta olursun. Yatalak kalasın."

"Bu gidişle gotten soğuk yiycem gibi zaten."

Arkamızda hala bize bakan bakışlardan habersiz çavuşun sesini duydum.

"YUSUF konuşmayı kesin binbaşı çabuk gelsin dedi bak."

Arkamı dönmeye çalışsam da kadir'den tam dönemedim.

"Emredersiniz komutanım."

○     ○     ○

Fazla bekletmiyim dedim. Binbaşıda değişiklik olmaya başladı sanki. Hayırdır koçum?

AMASYALI / GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin