¡7¡

748 28 19
                                    

Medya yusuf gibi düşünün dedim.

🗿

Havalar soğumaya başlamış artık dışarı daha az çıkan erler ile dolan kantinin sesi bütün koridoru dolduruyordu. Yusuf binbaşının odasından yeni çıkmış kendine gelmeye çalışıyordu.

Başı dönmeye gözü kararmaya bile başlamıştı.

Az önce olan olaylar yüzünden kalbinin duracağını bile düşünmüştü. Sıcak basmış kafayı yiyecek duruma gelmişti.

10 dakika önce olanlar

Her sabah götürdüğü çayların vakitleri artmış akşam vakitleri de götür olmuştum.

Bugün fazladan yaptığım koşu ve şınavdan sonda dinlenmem lazımdı. Yani tabi götürdüğüm çayı binbaşımın pantolonun önüne dökmeseydim her şey daha güzel olabilirdi.

Elim ayağıma dolanmış peçete falan aramış bakmıştım. Telaş ve ayak dolanmasi ile üstümdeki formayı falan çıkartmış yeşil askeri tshirtüm kalana kadar soyunmuştum.

Binbaşıma bakamıyordum ama olayın şoku ve sıcak çayın acısıyla sakin durmaya çalıştığını tahmin etmemin sebebi donup kalmasıydı.

"Yusuf..."

"Komutanım kusura bakmayın. Elimden kaydı. Hemen hallediyorum kusura bakmayın tekrardan."

Elimdeki tshirt'ü kasıklarına kadar gelmiş olan çayı temizlemeye çalıştım.

"Yusuf sakin ol tamam. Bana bak. Arkanda eczane dolabı var."

Hemen kafasımı kaldırıp karşımdaki adamın ne kadar sakin ve mantıklı hareket ettiğini fark ettim. Derin nefes alıp arkamdaki eczane dolabının yok olmaması tuhaf olacağını düşünemezken el çabukluğuyla yanık ve bi kaç malzeme daha aradım.

Binbaşının soğuk bi soda getirmesi gerekirken çay getirdiğinde anlaması lazımdı karışındaki askerinin iyi olmadığını aslında.

Binbaşının üstünde pek bir şey yoktu. Evet havalar soğumaya başlamıştı ama odalarında petek oluyordu. Saatlerdir dosya başında bunaldığı belli olan binbasının göz altlarından yorulduğu belliydi.

Binbaşımın üstündeki yeşili tshirt'ü çıkartmasına yardımcı olmamla üst vücudu çıplak kalmıştı.

Odaya girdiğinde gözleri dalgın askerin soda yerine neden çay demeye kalmadan yamuk koyduğu karton bardak vücudunu bulmuştu zaten.

Elimdeki tshirt ile hızlı hızlı kaslı vücudunu silmeye çalışıyordum. Gözlerim karın kaslarından dolgun memelerine kayarken saniye sürmeden yüzüne kaymıştı. Görmüş müydü acaba baktığımı?

Sırttan suratı ile karşılaşan ben ne yapsın.

"Yusuf istersen sen çık ben hallederim gerisini hm?"

"Komutanım ben hallediyorum zaten krem süreyim biticek zaten."

"Yusuf. Çay. Soğuktu."

Ne?

"Anlamadım komutanım ne demek soğuktu?"

"Baya buz gibiydi. Ice tea vermiş kantinci sana."

Kantinci neden soğuk çay versin ki...

"Kanka çay kalmadı ice tea veriyim mi bi şey der mi binbaşı?"

"Yusuf gardaşım dinliyon mu sen beni?"

"He he tamam ver."

Düşününce ankaralının kantinde söyledikleri geldi.

"O zaman ben gideyim komutanım."

AMASYALI / GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin