✨
Jet piste indikten birkaç dakika sonra kapıları açıldı. Jetin önüne yanaştırılan merdivenlerden takımı üstüne tam oturan genç adam gözlerine güneş gözlüklerini geçirerek sakin adımlarla indi. Güneş gözlükleri hissettiği yorgunluğu saklıyordu. Uzun uçuş sonrası eve gidip uyumak tek düşündüğüydü. Son model aracının kapısı onun için açıldı. Şoförü Sezer önünü ilikleyerek selamladı onu."Hoş geldiniz, Kenan Bey! Direkt eve mi geçeceğiz yoksa sizi şirkete mi bırakayım?" dedi kibar bir ses tonuyla.
"Hoş bulduk Sezer! Eve geçelim. Çok yorgunum." dedi omzuna hafifçe vurarak. Sezer başıyla onaylayıp Kenan'ın arabaya binmesiyle kapıyı kapattı ve şoför koltuğuna geçti. Hızlıca da yola koyuldu. Araba sakin bir şekilde İstanbul trafiğinde ilerledi.
"Ev ne durumda, Sezer?" dedi Kenan dışarıyı izlerken. Sezer dikiz aynasından kısa bir bakış attıktan sonra yola döndü.
"Sakin durumda, efendim. Küçük hanım okuluna devam ediyor ve bir şikayet olmadı bugüne kadar. Letafet Hanım da şirket işlerini yürütmeye sizin yokluğunuzda devam etti. Tabii, gece hayatı ve partilere de aynı şekilde..." dedi Sezer hafif bir gülümsemeyle. Kenan kısa bir kahkaha attı.
"Büyük ihtimalle geçen bir yıl boyunca işleri ona yıkarak kendisini ışıltılı hayatından kopardığım için bana öfkelidir." dedi alaycı bir sesle.
"Garip bir şekilde her gün işe yüksek bir motivasyonla gitti, efendim. Ayrıca son olarak da birkaç gün önce sekreterinizden bilançoları, geçmiş dökümanları istedi." dedi Sezer düşünceli bir sesle. Kenan bu sözlere şaşırdı.
"Ne dersin? Yerimde gözü mü var?" dedi Kenan şakaya vurarak. Sezer güldü.
"Bilemiyorum efendim." dedi omuz silkerek. Eve gidene kadar ikisi de sessiz kaldı. Sezer arabayı iki katlı villanın avlusunda durdurduğunda Kenan evin ışıklarının yandığını gördü. Sezer kapıyı açarak Kenan'ın inmesi için tuttu.
"Anlaşılan hızlı geldik. Letafet hâlâ evde gibi duruyor." dedi Kenan sırıtarak. Sezer başını gülümseyerek eğdi. Kapıya doğru yürürken evin hizmetlisi Katya kapıyı açtı.
"Hoş geldiniz Kenan Bey!" dedi kibar bir ses tonuyla.
"Hoş bulduk, Katya." dedi Kenan hafifçe gülümseyerek. Göz ucuyla yakaladığı bir hareket dikkatini çekince Kenan kafasını o tarafa çevirdi. Letafet küpelerini takarken merdivenlerden iniyordu.
"Hoş geldin, hayatım! Seni önümüzdeki hafta bekliyorduk. İşlerin erken mi bitti?" dedi Kenan'a doğru yürüyerek. Kenan onun yanaklarına soğuk iki öpücük kondurdu.
"İstersen gidip önümüzdeki hafta tekrar geleyim." dedi Kenan iğneleyici bir ses tonu ve gülümsemeyle. Letafet gözlerini devirdi.
"Şu alınganlığın da olmasa mükemmel bir adam olacaksın ama yine de seviyorum seni." dedi Letafet bir kahkaha atarak. Kenan iç çekti. Hangi kuvvet bu kadınla evlenmesini sağladı diye düşünürken aklına babası geldi.
"Yorgun değilsen bana eşlik etmek ister misin? Gürkan ve Hande'nin evlilik yıldönümleri için verdiği davete gideceğim." dedi gülümseyerek. Kenan başını olumsuz anlamda iki yana salladı.
"Duş alıp uyumak istiyorum. Yolculuk beni yordu. Yarın sabahtan da işe gideceğim." dedi yorgun bir ses tonuyla.
"İstersen geç gidebilirsin. Sabah programı boş, sadece on birde genel bir toplantı var. O toplantıda da istediğim bilançoları sunacaklar." dedi Letafet salona geçerlerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münferit
RomanceHüzünlü Aşklar Serisi -3 Letâfet adının anlamının hakkını verecek kadar güzel, hoş ve zeki bir kadındı. Kenan ise başarılı yetenekli ve kadınların başını döndürecek yakışıklılıkta karizmatik bir adamdı. İkisi birbirini tamamlıyordu. Herkesin imrener...