She's Mine •Chanmin

3

|Chan|

"Bıraksana beni!"

Omzumda taşıdığım ve onu bırakmam için tepinmeye devam eden kıza gözlerimi devirmiş, sürüye doğru ilerlemeye devam etmiştim. Bölge sınırları arasında nöbet tutmaya çıktığım zaman görmüştüm onu. İlk başta benden kaçmaya başlamış, onu yakaladığımda ise bırakmam için yalvarmaya başlamıştı.

Şimdi ise kendisini kurtarmak için tepinmeyi seçmişti.

Sürünün girişine yakın bir yerde durmuş ve onu yere bırakmıştım. Kaçmaması için belinden tutarken yanımdaki ipi çıkarmış, bileklerini bağladıktan sonra yan taraftaki ağaca ipi bağlamıştım.

"Ya bir suçluymuşum gibi davranmayı bırakır mısın?" demişti en sonunda. Ona baktığımda ise kaşlarını çatmış ve dudaklarını büzmüş bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. "Bir suçlu olmadığım halde gördüğüm muameleye bak! Oldu olacak ayaklarımla ağzımı da bağla."

"Ağzını bağlamak iyi fikirmiş aslında."

Söylediklerimle birlikte daha da sinirlenmiş, başını diğer tarafa çevirmişti. Susmasıyla birlikte ben de yere oturmuş, etrafa bakındıktan sonra tekrar ona bakmıştım.

Üzerindeki hırkadan sert bir koku gelse bile bir alfa gibi durmuyordu. Eğer bir alfa veya beta olsaydı bana kolay bir şekilde karşılık koyabilir ve benden rahat bir şekilde kaçabilirdi. O ise kaçmaya çalışmış ama başarısız olmuştu.

"Neden sürü sınırı içindeydin?"

"Bir de sorguya mı alıyorsun beni?"

Karşılık vermesiyle birlikte artık dayanamamış, ayağa kalkıp tam önünde durmuştum. Kaşlarımı çattığımda sessizce yutkunmuştu. Bir elimi çenesine koymuş, onu biraz kendime yaklaştırmıştım.

"Sadece sorduğum sorulara cevap ver." demiştim sinirli bir şekilde. Kendi kurdum onun kurduna rahatlıkla baskınlık kurabiliyordu. "Neden sürü sınırı içindeydin?"

"Kendi sürümden sürgün edildim."

Dedikleriyle tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya başlamıştım. O da nefes alıp vermiş, çoktan masmavi olmuş olan ve dolu okan gözleriyle bana bakmaya başlamıştı.

Tahmin ettiğim gibi bir omegaydı.

"Kendi sürümden sırf bir omega olduğum için sürgün edildim." demişti aynı ifadeyle bana bakarken. Çenesindeki elimi biraz gevşetmiş ve onu dinlemeye devam etmiştim. "Babam kurdumun cinsiyetini değiştirmemi söyledi, ben de istemeyince beni kovdu. O yüzden hem kardeşim sözünü tutana kadar hem ben onu yenecek kadar güçlü olana kadar kalacak bir sürü arıyordum."

Açıklamasıyla birlikte bir süre durmuş ve düşünmeye başlamıştım. Bağlı olduğum bir sürü yoktu, sadece tanımadığım birkaç kişiyle birlikte yaşıyordum ki buna da sürü denilemezdi.

Karşımdaki kıza da hemen güvenemezdim. Yalan söylüyor olma ihtimali de vardı sonuçta. Gözlerine baktığım zaman gördüğüm kırgınlık, düşündüklerimi tamamen yıkmıştı.

"Bir şartla benimle geleceksin." demiştim ona bakmaya devam ederken. Başını kaldırmış ve bana bakmaya başlamıştı. "Benim bir sürüm yok, şu an yedi kişi olarak kaldığımız gizli bir yer var. Seni oraya götüreceğim ama sözümden çıkmayacaksın."

"Üzerimde baskınlık kuracaksan gelmek istemiyorum, kendi başımın çaresine bakarım."

"Eşinin kıyafetlerini ve verdiği kolyeyi takarak mı? Güldürme beni."

Söylediklerim ile durmuş ve sinirle bana bakmaya başlamıştı. Bir an bana vuracak gibi olsa da ellerinin bağlı olması yüzünden vuramamıştı. Bir süre durmuş, kendisini sakinleştirmek için nefes alıp vermişti.