5

191 20 12
                                    

|Seungmin|

Sessiz bir şekilde ev işlerini halletmeye devam ederken durmuş, camdan dışarı bakmaya başlamıştım. Birbirimizi tanıttıktan sonraki gün ev işlerini ve bölgedeki genel işleri halletmeye karar vermiştik. Bölge terk edilmiş bir bölge olduğu için bir sürü işimiz vardı. Zehirli otlardan evdeki tozluğa ve örümcek ağlarına kadar her şeyi temizlemeye karar vermiştik.

Beta olanlar bahçe işleriyle ilgilenirken omega olanlar da bir alfayla beraber ev işlerini halletmeye başlamıştı. Yanımızdaki alfa biz evi temizlerken lazım olabilecek eşyaları bize getiriyor, evdeki eski yerleri onararak yeni gibi olmasını sağlıyordu.

Geri kalan iki alfa ise diğer sürülerle anlaşma içinde olmak için bölgeden çıkmışlardı. Bulunduğumuz yerdeki sürülerle aramızı iyi tutmamız gerekiyordu, bu şekilde onların bölgesindeki alışveriş yerlerini kullanabilirdik. Başka bir durum ise onlardan birkaç kişi yaşamak için buraya gelebilir ve bu terk edilmiş bölgeye tekrar canlılık getirirdik.

"Baksana, Seungmin."

Yanımdaki alfanın sesini duyana kadar dalıp gittiğimi fark etmemiştim. Onun bana seslenmesiyle irkilmiş, ona dönmüştüm bu sefer. Dün açık bıraktığı uzun ve sarı renkli saçlarını bugün topuz şeklinde toplamıştı.

Hyunjin irkilmem ile ilk başta verdiğim tepkiye gülmüş, ardından elinin tersiyle gözlerini silmişti. Bana baktıktan sonra yüzüne minik bir tebessüm yerleştirmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Özel olmazsa bir şey sorabilir miyim?"

Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra elimdeki bezi tekrardan ıslatmış, camı silmeye başlamıştım. Evi ilk bulduklarında boyadıkları için işimiz biraz kolay sanmıştım ama pek sandığım gibi olmamıştı. Sadece oturma odasını ve iki odayı boyamışlardı, şimdi Hyunjin ise diğer odaları boyamış ve rengi gitmiş olan dolapları boyamaya başlamıştı.

"Dün akşam boynundaki kolyeyi fark ettim." demişti bana bakarken. Boyadığı çekmeceyi yan tarafındaki gazetenin üzerine koymuş ve bana bakmıştı. "Hırkanla kolyedeki koku çok farklıyken senin kokun da çok farklı. Çam ve sandal ağaçlarının kokusunun ardından gardenya kokusu geliyor. O kolye sana bir yakın arkadaşın tarafından mı verildi?"

"Hayır, annem verdi. En azından konaklayabileceğim bir yer bulana kadar kolyenin etkisini göstermesi için kendi kokusuyla işaretledi. Aldığın sandal ağacı kokusu o. Hırka ise erkek kardeşimin, o da kıyafetlerini yalnız hissetmemem ve güvende hissetmem için işaretledi."

"Anladım... Peki onlar karşı koyamadı mı? Yani, sürgün edilmene..?"

Sorduğu soruyla camı silmeyi bırakmış ve yansımama bakmıştım. Aklıma o akşam yaşananlar geldiği zaman dudaklarımı ısırmış ve başımı öne eğmiştim. Hyunjin ise paniklemiş bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Özür dilerim, amacım kötü-"

"Sorun yok." demiştim gülümsemeye başlarken. Ona aynı ifadeyle döndüğümde o da gülümsemişti. "Annemle kardeşim babama karşı koymaya çalıştılar. Sürümüzün lideri babamdı ve o ne derse o olurdu, onun baskısından dolayı karşı koyamadılar fazla. Bizim üzerimizde kurduğu baskı çok farklı ve fazlaydı."

Anladığına dair başını sallamış, ardından elindeki fırçaları bırakıp ayağa kalkmıştı. Ona bakmaya devam ettiğimde yanıma gelmiş ve bir kolunu belime sararak başını omzuma koymuştu. Ne olduğunu şaşırdığım zaman ben de karşılık verme amacıyla boştaki kolumu ona dolamıştım.

"Endişelenme, artık bir aile olacağız ve birbirimize sahip çıkacağız. Korktuğun veya kendini güvenmediğin zamanlarda bana söyleyebilirsin, işe yarar mı bilmiyorum ama kokumla seni işaretleyebilirim."

"Seungmin, bir omega olduğun için demiyorum bunu güzelim. Kardeşin olarak seni korumak istiyorum, o yüzden ne zaman korkarsan yanıma gel. Kardeşin tüm korkularını yenmene yardım edecek."

Güven veren bir şekilde söyledikleriyle durmuş ve sakin bir şekilde başımı sallamıştım. Aklıma erkek kardeşimin söylediği cümle geldiği zaman gözlerimden birkaç damla yaş akmış, geri çekilip gözlerimi silmiştim. Yanımdaki alfaya gülümseyerek baktığımda o da bana aynı şekilde bakmıştı.

"Teşekkür ederim Hyunjin."

"Her zaman Minnie. O zaman işimize devam edelim."

Yarı enerjik yarı bıkkın bir şekilde söylediği cümleye gülmüş ve başımı sallamıştım. O boyama işine geri döndüğünde ben de etrafı temizlemeye devam etmiştim. Kurdumun yavaş yavaş güvende hissetmeye başlaması beni de rahatlatmıştı. Gerçek bir sürü olduğumuz zaman ise diğerlerine kardeşimin verdiği sözden ve planımdan bahsedecektim.

Bu düşünce her ne kadar gerilmemi sağlasa bile içimden bir ses onlara güvenebileceğimi ve bana yardım edeceklerini söylüyordu. Yapabileceğim başka bir şey olmadığı için bu sesi dinlemeye karar vermiş ve olayları akışına bırakmayı seçmiştim. Şimdiki önceliklerimiz farklıydı ve ilk işimiz görevlerimizi halletmekti.

°°°°°°°°

Bu da Jeonginn

Yavaş yavaş başlıyoruz :)

She's Mine •ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin