|Chan|
"Sonunda bölge güzelleşmeye ve canlanmaya başlıyor!"
Felix'in mutlu bir şekilde söylediği cümle ile kıkırdamış, evleri düzeltmeye devam eden işçilere yardım etmeye devam etmiştim. Onları getirdikten sonra Changbin de birkaç kişiyle dönmüştü. Dediğine göre onlar kendi sürüsünden arkadaşlarıydı ve bize seve seve katılacaklarını söylemişlerdi.
Ne kadar kalabalık olursak bölgenin güvenliği o kadar iyi olacaktı. Sadece sekiz kişiyle büyük bir alanı koruyamazdık, özellikle çevremizdeki sürülerin kalabalık olduğunu göz önüne alırsak daha yeni bulduğumuz bu bölgeyi kaybedebilirdik de.
Bakışlarım biraz ileride Felix'e yardım eden Seungmin'i bulmuştu bu sefer. Yüzündeki yumuşak ifadeyle ona çiçekleri ve ağaçları ekmesinde yardım ediyordu, bir yandan da zehirli olabilecek otları topluyorlardı. Dün akşamki konuşmamızdan ve yaptığım şeyden sonra gece uyumamıştım.
Verdiği tepkiler ve o sıra ondan aldığım koku bir türlü aklımdan çıkmamıştı. O anı düşündükçe kurdumun hareketlendiğini ve kalbimin daha hızlı atmaya başladığını fark etmiştim.
Şu an buna odaklanamazdım. Onun geldiği bölgedeki insanları babasından kurtarmaya odaklanmam gerekiyordu, odaklanırsam ona yardımım dokunabilirdi.
Kardeşi mektupta fazla bir şeyden bahsetmemişti ki bu da tahminimi biraz olsun doğru çıkarıyordu. Kuzenini getirdiği zaman büyük ihtimal orada olan gelişmelerden ve kendisinin planından da bahsedecekti. Ondan sonra bizim de yavaş yavaş harekete geçmemiz gerekiyordu.
İşin sorun olan kısmı ise şu anki planımızın onun canını tehlikeye atmasıydı. Oraya gidip kendisinden büyük ve çok daha güçlü olan bir alfaya meydan okuyacaktı ki bunu yapmasını istememiştim. O yüzden kardeşi geldikten sonra ikinci aşamamızdan bahsedecektik.
İlk aşamamız ise biz bu bölgeyi daha yaşanabilir hale getirirken Jeongin ve Jisung'ın onun geldiği bölgeye giderek birkaç bilgi alacaklardı. İkisinin de fark edilmesi biraz zor olacağından dolayı onları göndermiştik, hiçbir sorun olmadan geri döneceklerinden de adım kadar emindim.
Bölgenin diğer kısımlarına baktığım zaman ise çoğunlukla iyi gittiğini fark etmiştim. Kalabalık olduğumuz için evleri düzeltmemiz kısa sürmüştü, market için eşyalar ve gıdalar çoktan getirilmiş ve yerleştirilmişti. Evler için de eşyalar getirilmeye devam ediyordu.
"Channie."
Duyduğum yumuşak ses tonuyla gülümsemiş ve arkamı dönmüştüm. Sabahtan beri aklımdan çıkmayan ve endişelenmene sebep olan kişi karşımdayken yanında kendisine benzeyen biri büyük diğeri de küçük olan iki oğlan vardı.
"Bu kardeşim, Wonpil." demişti büyüğü gösterirken. Ardından ellerini küçük olan oğlanın omuzlarına koymuş ve saçlarından öpmüştü. "Bu da Jaeyun, kuzenim."
İkisine de hafifçe eğilerek selam vermemle birlikte etrafa bakınmıştım. Yanımıza birinin yaklaşmasını istemiyordum ki Changbin işaretimi almış, diğerlerini bu tarafa gelmekten uzaklaştırmıştı.
Bu bizi bir süre oyalardı.
"Seungmin, bana planından ufak da olsa bahsetti." demişti Wonpil, bir yandan gülümsemesi eksik olmuyordu yüzünden. "Babamızın eksik yönlerşni bulmak biraz zor, Seungmin'in ona tek başına karşı çıkması da. Siz burada yerleşmeye başlarken ben de fikrini değiştirebileceğim insanlarla uğraşacağım."
"Ne demek bu?"
Seungmin'e baktığımda ise küçük çocuğa bakmayı bırakmış, onun kulaklarını kapatarak konuşmaya başlamıştı.
"Abim, sürüdeki insanları babama karşı dolduracak." demişti küçük çocuğun duyabileceği şekilde. "Eğer bizim sürüden birkaç kişi yanımızda olursa bu bizim için avantaj olur."
°°°°°
Ben.... Ben burayı unutmuşum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She's Mine •Chanmin
Fanfiction"Daha önce gördüğüm diğer şeylerden daha güzelsin." [fem!Bang Christopher Chan + fem!Kim Seungmin] [omegaverse au!]