from me, to you: i should have told you more

21 6 0
                                    

iki haftadır senin için burada değildim, çok özür dilerim öncelikle. ne kadar acınası biri olduğumu gördüğün gün bugün olacakmış demek ki. hâlâ beni umursadığını düşünmek istiyorum ama içinde bulunduğumuz durum benden nefret etmen için yeterli, anlıyorum, hiçbir şey demeden ortadan kaybolmak hoş değil.
nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama sana korkunç bir şey anlatmalıyım... sana bu zamana kadar anlatmadıklarımı.
uzun ve zor bir itiraf yapacağım. buna nasıl başlayacağım konusunda çok düşündüm ve seni en özel düşüncelerimde misafir ettim. en başta sana itiraf etmekten yapabildiğim kadar kaçacaktım, ama hep aklımda beraber olacağımıza ve geleceğimizin olacağına kendimi inandırdım.
ama gerçek başka ryujin. ben senin için yeterince iyi değilim, en azından seni her zaman mutlu edemiyorum. son günlerde zaman kazanmak için bunu düşünüyordum, bahanem buydu yani.
çektiğim fotoğraflarından özür dilemeye başladım istemsizce, onlara bakmak bana güç veriyordu, rahatlatıyordu. bana ilaç gibi gelen fotoğraflarına baktıkça kendimi daha kötü hissetmeye başladım, gülümseyen yüzünü nasıl sevdiğimi sana daha çok söylemeliydim, gözlerime her baktığında ruhunu bana nasıl gösterdiğini ve kalbimin nasıl hızlı attığını, sana daha çok söylemeliydim. sen bana her gülümsediğinde geçmişteki tüm hatalarımı unutuyordum ve bir gün yollarımızın ayrılacağından korkuyordum ama zaman geçmesine rağmen sen hâlâ bana öyle gülümseyen tek kişisin.
eğer önceki olduğum kişiye dönüşürsem yeniden, seni yalanlarla kandırmak istemiyorum. sana hep ciddi bir şekilde yaklaşıp hislerimi seni delirtecek derecede belli etmek istiyorum, seni ağlatmamak istiyorum. sen sadece bana bak, ben sana tüm samimi duygularımla gelmek istiyorum.
seni sevmeyi hak etmek, hatta seni hatırlamayı hak etmek, benim için büyük bir lütuf. seni öyle sevdim ki tüm suçlarımı unuttum. sana her şeyi anlatmak zorunda olduğuma ikna etmiştim kendimi ama bugün yine, sadece seni düşünüyorum. bana verebileceğin en büyük ceza seni hatırlayamamak olur, beni en çok üzecek şey ise beni nefretle hatırlaman olur, belki şu an yaptığın gibi. ama bunlar yaşansa bile ben gülümseyen yüzünü, parlayan gözlerini ve yumuşak tenini hatırlayabilmek istiyorum.
beni affetmesen bile umarım geçmişi gülümseyerek yad edebiliriz. istediğim tek şey, son dileğimi yerine getirmen: mutlu ol. sadece bunu istiyorum senden. mutlu ol ryujin'im, benimle veya değil. tekrar özür dilerim, benim yüzümden çok acı çektin ve buna katlanamıyorum.

seni çok seven sannie.

sincerely, to you | ryujin & san ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin