7"Thank You For Everything"

1 0 0
                                    

Kraliçe Krystal sarayda Luz ile gezerken ışıldayan bir şey gördüğünü sandı. Işıltıya dönerek eğilmeden sihirle ışıltıyı eline aldı. Bu bir kolyeydi ve onundu. Kolye aklına birçok anıyı getirdi.

Daha toy oldukları, çocukluk ve ergenlik arası o dönemde, bulmuştu bir kış günü bu kolyeyi saray bahçesinde. Ablasına göstermek için koşa koşa sarayın taht odasına gittiğinde ablası onu büyük bir merakla incelemeye başlasa da gardiyan işlerinin olduğunu söyleyip Kraliçe Jessica'yı, o zamanlar prenses, konseyin yanına götürmüştü. Konsey ile birlikte Ay'ı göğe yükselteceklerdi. Henüz Krystal sihrini keşfedememişti ve Jessica Güneş ve Ay'ı yönetecek kadar kudretli de değildi.

Yine de ablası önemli bir iş için gitse de Krystal sinirle atmıştı kolyeyi elinden. O bir çocuktu, ailesi de yoktu. Görebileceği tüm ilgi ve sevgi ablasından gelebilirdi.

Kolyeyi sinirle atsa da attığına pişman olup düştüğünü gördüğü tarafa bakmaya başlamıştı. Bu bembeyaz saray avlusunda kolyeyi bulmak hiç de kolay olmazdı. Sonra kolyesinin sihirle havalanıp ona geldiğini görmüştü. Krystal sihirle kolyeyi geri almaya çalışırken tekrar düşürecek gibi olunca az önceki sihrin sahibi yine yakalamıştı kolyeyi. Krystal gülümseyerek bakmıştı sihrin sahibi çocuğa. Kendisiyle yaşıt gibi durmuştu. Sonra çocuk kolyeyi kibarca bir kayanın üstüne bırakmıştı ve Krystal'ın omzuna koymuştu elini destek olurcasına.

"Odaklanırsanız sihrinizi kullanabilirsiniz."

Çocuğun yüreklendirmesiyle birkaç deneme yapıp başarılı olan küçük Krystal sevinçle zıplamıştı.

"Adım Krystal Jung. Seninki?" demişti elini uzatmak için. Henüz küçük olduğu için kraliyet kuralları, adetleri pek de kâle aldığı şeyler değildi.

"Lee Tae-"

"Tae, gelmen gerekiyor! Çabuk ol!" diye seslenen sesi duyduklarında çocuk panikle koşmaya başlamıştı karın içinde konseye doğru. Koşarken de adını söylemeyi unutmamıştı tabii.

"Lee Taemin!"

Taemin o küçücük boyuna rağmen aynı ablası gibi böyle büyük bir görevde yer alıyordu. Krystal kendini düşünmüştü. Herkesin prenses dediği önemli bir kişiydi ama hiç önemli hissetmemişti.

Yıllar geçerken bu ikili ara sıra da olsa sarayda karşılaşır hale gelmişler ve genç ergen olmuşlardı.

Krystal düşüncelerini ters düşürecek bir şeyi henüz başaramamış, ablasının yedeği ve gereksiz bir prenses olarak sadece gece şövalyeler gibi devriye gezmişti yıllarca. Hala da görevi böyleyken bir şafak vakti Taemin, Krystal'ın oturduğu ağacın altına gelmişti koşturarak. Cübbesiyle koşabilmesi çok ilginç olsa da önemli bir mevzu gibi durmuştu Taemin'in sesi ve tavrı.

Taemin konseyin kılıçtan geçirildiğini, kendisinin bile zor kaçtığını ve Ay'ın batışı için yardıma ihtiyacı olduğunu söylemişti. Krystal yapamam dese de Taemin yıllar önce yaptığı gibi onu yüreklendirmiş, küçükken omzunu tuttuğu prensesin iki elini tutarak güçlerini birleştirmelerini sağlamıştı. İkisi odaklanıp sihirli sözleri söyleyerek Ay'ın batışını sağladıklarında Krystal gözlerini açmıştı ve yine çocukluğundaki gibi sevinmişti.

O anda omzunun ardındaki kara lekeli kısımda bir hilal belirmişti ve bunu fark eden Taemin Krystal'dan bile heyecanlı bir sesle konuşmuştu.

"Sen Ay Prensesi oldun!" O günden sonra daha da yakınlaşan ikili çok yakın iki dosttu. Krystal geceyi, Ay'ın doğuşunu ve batışını yönetirken arkadaşı Taemin de hala hatrı sayılır bir büyücü olarak yenilerini yetiştirmişti.. Krystal'ın ondan öğrenecek çok şeyi olmuştu.

Yine bir gece Ay'ın göğe yükseleceği saatte Taemin öksürük krizine girdiğinde Krystal endişeyle arkadaşına bakmıştı. Taemin görevin aksamamasını istediği için öksürükleri arasında Krystal'ın işini yapmasını söylemiş, sonunda da öksürüklerine hakim olabilmişti.

Fakat Taemin o zaman hakim olabildiği öksürüklerini sonlandıramadığı gibi hayatı sonlanmıştı. Halkın birçoğu da aynı salgından ölürken Krystal büyük bir yastaydı. Geceleri kapılara şifalı bitkiler bırakmıştı salgın zamanı. Kendisi de halkla aynı derece etkilenebilecekken o hiç hastalanmamıştı, üstelik ablası daha çok insan içine çıktığı için hastalığı kapınca ve Krystal'ın sepetleri de her kapıya özenle bırakılınca sepetleri getirenin büyük kardeş Jessica olduğu düşünülmüştü.

Krystal halka karışsa hastalanır demişlerdi.

Çok zaman sonra öğrenmişti neden hastalanmadığını. Taemin'in büyüsüydü bu. Krystal'ın üstünde sadece denemişti ama işe yaramış olmalı ki hiçbir salgın onu yıkamamıştı yüzyıllardır.

Taemin'in ölümünü anmak kalbine acı verirken sessiz ağlamaları birden feryada dönüştü. Kucağındaki zavallı Luz da korkuyla annesine eşlik edince kadının ve bebeğin ağlamaları birbirine karışıp sarayı inletti.

Birden düşüncelerini yeniden Kai kontrol ediyor gibi hissetse de kendini toparladı ve elinde kör edici ışıktaki küreyle koridorda yürüdü. Kai aptal bir gölgeyken ışığa yanaşmazdı bile.

Derin nefeslerini düzene sokup kolyeyi eliyle göğsüne bastırdı. Gözyaşları dökülse de kolyeyi boynuna takıp fısıldadı sessizce Ay'a bakarken.

"Her şey için teşekkürler."

...

Yine kışın ilk karının yapacağı zaman gelmişti. Krystal bu yıl her zamankinden de hüzünlüydü.

Ellerindeki kış yıldızları, bu ismi onlara Sulli vermişti, bitmişti ve yeniden kimse üretemezdi. Hepsi Sulli'nin yapımıydı. İlk ürettiği kar yıldızı kalmıştı geriye. Bu kış onu bırakacaklardı gökten yere. Krystal gözleri dolu şekilde balkondan halka bakarken Jessica fısıldadı.

"O hala senin geceni bilen tek kişi."

Krystal gözlerinden düşen yaşlarla vazoyu göğe yükseltti ve metrelerce yükseklikteki bulutların arasından bıraktı son kar yıldızını. Sulli'ye de teşekkür etti.

"Teşekkür ederim arkadaşım, gerçekleşmesini istediğin ama göremediğin her şey için."

Bu bölüm kısa oldu çünkü Tae ile olan kısım çok da uzun değil. Ki Tae yani Star Swirl nası öldü/ya da yaşıyosa neden Luna feryat ediyordu fanmade de bilmiyorum.

Ve snowdrop bölümünde bu son kısmı atlamışım. Böyle de Krystal'ın sevdiği herkes ölüyormuş gibi ama Kai var hala:D

Lanetli de olsa yaşıo

Neyse Taemin yapma sebebim bir dönem o üçlünün çekimleri falan vardı(Kaistae)

Üçlü ship adı buldum az önce😶

NEYSE KAİSOO VAR>> leldlwlspqldjıw

Magnetic MoonWhere stories live. Discover now