CONTACT 7
KİM DAN Bİ
Sabahın köründe bölüm başkanın aramasıyla uyandığımda, heyecandan bütün odayı devirmiştim ve bunu duyan Jimin-shi ne olduğunu anlamadan odama girmişti. Beni pijamalarımla gayet sağlam bir şekilde gördüğünde özür dileyerek hızlıca odadan çıkışını izlemek, bu sabahın en eğlenceli kısmıydı sanırım. Bugün şu gizemli şirketteki ilk staj günümdü ki bölüm başkanın beni aramasının nedeni şirketi yerini ve oraya gittiğimde benimle ilgilenecek kişinin adını vermesiydi. İsmi söylediğinde bana oldukça tanıdık gelmişti ama bir türlü çıkaramadığım için kafamı bununla yormaktan vaz geçmiştim. Jung Hoseok...Belki onu gördüğümde tanıdığım biri çıkar ve bu biraz da olsa beni rahatlatır ha? Hazırlanmam yaklaşık yarım saat içinde bitmişti, şaşırtıcı bir şekilde ve buna bugün ihtiyacım vardı gerçekten. Jimin-shi'yle hızlıca bir kahvaltı hazırlayıp masaya oturduğumuzda, aramızda ufak bir sohbet olmuştu ama ikimizde hızlı davranmak istediğimiz için daha çok ağızımızı yemekle doldurmuştuk.
Zil çaldığında, Jimin-shi benim oturmamı işaret ederek hızlıca masadan kalktı ve kapıyı açmaya gitti. Ağzıma son bir parçayı zorla sığdırdığımda, hızlıca kalkarak sofrayı toplamaya başlamıştım ki, Jimin-shi'nin bana seslenmesiyle elimdekileri lavaboya bırakarak hızlıca kapıya gittim. Jimin-shi'nin hemen yanından kafamı uzattığımda, Taehyung'u görmeyi beklemiyordum kesinlikle. Bakışlarım şaşkınca onun üzerinde dolaşırken, kimseden ses çıkmayınca Jimin-shi konuştu.
"Ben mutfağı hallerim, Dan Bi-ah. Sen arkadaşınla çıkabilirsin."
Dediğine anlam veremesem de kafamla onayladım ve Jimin-shi içeri geçerken bende ne söyleyeceğimi bilemeden bakışlarımı kapının önünde her zaman ki kapüşonlu sweatshirt'yle bekleyen Taehyung'a çevirdim. Onunla konuşmak konusunda neden çekingen davranıyordum şuan emin değildim. Belki de neden gelmiş olabileceği konusunda bir fikrim olmadığı içi kendimi gergin hissediyorumdur.
"Sana bir şey vermek için geldim."
Taehyung beynimdeki sorulara yanıt verirken, yeni soruların oluşmasına izin vermişti. Bana neden bir şey vermek istiyordu ve vereceği o şey neydi? Kesinlikle kafam karışmıştı. Onunla henüz yakınlaşmamıştık değil mi? Pekala dün ona poşetlerini taşımak konusunda ısrarcı bir şekilde yardım etmem ilişkimizi güçlendirmiş olmalıydı.
"Bunu sahilde şarkı yazmaya gittiğimde bulmuştum."
Elindeki Deniz kabuğu ve onun içinden geçen zinciri bana doğru uzattığında, gözlerim sade ve sevimli görünen deniz kabuğunda geziniyordu.
Bu oldukça hoş görünüyordu. Gülümsedim ve uzattığı deniz kabuğunu aldım. Elimde döndürüp incelerken, Taehyung öksürerek dikkati kendine geri çekti ve konuştu.
"Zorla poşetleri taşımaya yardım ettiğin için vermek istedim."
Dediğinde, güldüm ve kolyeyi boynumdan geçirirken onunla takılmak için söylendim.
"Bence bu hediye falan, sadece bunu söylemek içindi ama...Sağ ol, Taehyung umarım ilk staj günümde şans getirir."
Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde hafifçe gülümsedi ve eliyle önemli olmadığını işaret etti. Onunla olan konuşmama nasıl devam etmem gerektiğini düşünürken, staja gitmek gerektiğini unutmuştum bile. Ellerini birbirine sürtüp, ovalarken bakışlarım ellerinde dolaştı ve ne yaptığımı düşünme fırsatı bulamadan sağ elini yakalayıp, elimle kavramaya çalıştım ama elleri benimkilere göre oldukça büyük olduğu için bu imkansızdı. Bakışlarını üzerimde hissettiğimde, yanlış anlamaması için hızlıca konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CONTACT | BTS
FanfictionMin Yoongi , Agust D isminin ardına gizlenen uluslararası bir rap sanatçısıydı. Bütün bunların ötesinde pişman olduğu bir geçmişi, kabullenemediği bir kimliği vardı. Yıllar sonra hayatına dahil olan biri, onu geçmişiyle ve kendisiyle tekrar tanıştı...