Merhaba Jungkook, bu sana ikinci mektubum. Senin bana ayıracak zamanın bile sınırlıyken, burada senin için günlerce üzülüp mektup yazıyor olmam aptallık mı? bugün sana sinirliyim biraz evet, günlük olarak kullanıyormuşum gibi olacak fakat bugün söylediklerin kalbimi çok kırdı Jungkook.
Benim yaptığım tek şey yarattığım melodiler ile seni rahatlamaya çalışmakken sen bana sert bir dille rahatsız olup uyuyamadığını söyledin Jungkook, söylesene artık seni notalarıma uyutmamdan bile tiksindirecek ne yaptım ben sana? Ben hiçbir zaman sana kötü yaklaşmadım, ne yaptım sahiden? düşünüyorum ama cevap bulamıyorum, cevap bulamıyorum çünkü yok.
Jungkook, ilişkimizi tek başıma ayakta tutmaya çalışmaktan yoruldum ben, senin bana karşı olan davranışlarına rağmen sırf seni sevdiğimden duruyorum, bir kez de sen deneyemez misin? Oysa iki çift güzel şey söylesen o kadar mutlu olacağım ki ben... döneceğim sana yeniden, güneşine kavuşan ayçiçeği gibi.
Söylemiyorsun işte.
İlişkimiz gittikçe kötüye yol alıyor, düzeltemiyorum, durduramıyorum Jungkook, olmuyor. Eskisi gibi olmuyor Jungkook, sen bizim aşkımızın sanat gibi olduğunu söylerdin, kimseninkine benzemediğini, benzemeyeceğini söylerdin. O zaman şimdi söylesene ne farkımız kaldı diğerlerinden? Neden böyle yapıyorsun anlasam, anlasam bir şeyler yapacağım ama anlatmıyorsun Jungkook kaç kere sordum sana, kaç kere...
İlk mektubun üzerinden bir haftadan fazla zaman geçti, Oraya yazmadığım şeyler vardı, gerçi binlerce mektuba sığdıramayacağım kadar birikmişliğim var, belki ilk mektuptan sonra okumayı bıraktın ama ben yinede içimi bu şekilde boşaltıp rahatlatmaya devam edeceğim.
Benim kaktüslere aşık olduğunu duyunca beni kocaman bir kaktüs serasına götürmüştün hatırlıyor musun? sonrasında yan tarafında çilek serası olduğunu da görmüştük, görevli yaşlı amcadan izin alarak kolumuza sepet takıp seninle yorulup karnımız ağrıyana kadar çilek toplayıp yemiştik. Fotoğraf çekilmiştik ve şebeklikler yapmıştık, sonrasında bana tatlı bir saksıda kaktüs alıp eve dönmüştük, beni eve bırakmıştın. O kaktüs şimdi karşımda duruyor Jungkook, ben kaktüslerime çok değer veririm biliyorsun ama mutsuzluğum yüzünden onunla kaç haftadır doğru dürüst ilgilenemedim bile. Çok suladım sanırım, çürüyor gibi.
Seni o kadar kafama takıyorum ki gündelik işlerimi bile aksatıyorum, söylesene Jungkook buna hakkın var mı? Senin benim hücrelerime kadar kafamı böylesine işgal etmeye hakkın var mı Jungkook?
Ayrılmadık ama ben neden ayrılık acısı çekiyorum Jungkook? neden melankolik şarkılar dinleyip duruyorum söylesene? Mozart dinlerken önceden yüzümde bir gülümseme ile hafifçe dans ederken şimdi neden ağladığımı açıklasana bana.
Çok kırıyorsun beni Jungkook, çok.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mektubun arasında bulunan Lisa'nın çektiği fotoğraf.