Bölüm 4

219 11 4
                                    

"Seninle derin bir sohbet kurmayacağım!" diye kükredim. "Hemen beni evime götüreceksin! Yarın okulun son günü ve ben arkadaşımla buluşacağım. Seninle uğraşacak vaktim yok!" Sinirliydim ve bağırıyordum. Sesimin desibeli çok yüksekti.

"Tamam, çok bilmiş. Seni evine bırakacağım." dedi ve arabasının anahtarını cebinden çıkardı. Kapıya doğru yönelmişti ki kolunu tuttum. "O söylediğin şey hâlâ geçerli mi?" Yüzüme en şirin ifademi takınmıştım. "Ne?" dedi. Muhtemelen neyden bahsettiğimi anlamamıştı. "Okulun önünde bişeyler demekle ilgili olan şey." utançtan yerin dibine girecektim. "Yok. Geçerli değil." Sırıtarak söylemişti bunları. İlk önce şaka yapıyor sandım ama sonradan kendimi inanmaya zorladım.

Arabaya bindiğimizde asla konuşmamaya karar verdim. Bu benim için oldukça zordu ama dayanmam gerekiyordu.

"Artık içimdekini saklayamıyorum Poyraz." dedim aniden. Duygularımı saklamaktan bıkmıştım. "Neymiş o içinde tutamadığın şeyler?" dedi sesindeki merakı hissedebiliyordum. "Sana aşığım Poyraz. Dudaklarını deliler gibi arzuluyorum. Sana deli oluyorum anlasana. Bana... bana... sahip olmanı istiyorum." kalbim küt küt çarparken bunları söylemiştim. Ama üzerimden büyük bir yük kalkmıştı. Arabayı kenara çekti. Emniyet kemerini çıkarıp iyice bana döndü. Gözlerini gözlerime kilitledi. "Bende seni arzuluyorum. Benim olman için herşeyi yapmaya hazırım."dedi. Sonra dudaklarını dudaklarımda hissettim. 25 dakikalık bir öpüşmenin ardından nefes nefese kalmış bir vaziyette birbirimize baktık. Dudaklarımız kıpkırmızıydı ve âdeta vakumlanmış gibiydi. Arabanın kapısını açıp indi. Geldi ve benimde kapımı açtı. Ne olduğunu anlamayarak indim. Arabanın arka koltuğuna oturup bana "Gel." dedi. İçeri girip, kapıyı kapattım. Bakışları gözlerimden dudaklarıma, sonra da göğüslerime indi. Ben daha ne olduğunu anlayamadan çıplak bir şekilde olduğumuzu fark ettim. Ve Poyraz üstümde yatıyordu. Normalde çok utanırdım ama utanmıyordum. "Benim ol..." Poyraz'ın sesi kalbimin daha da hızlı çarpmasına sebep olurken "Seninim."diye fısıldadım. Sonra ise dudaklarımı onunkilere bastırdım. Dili ağzımda gezinirken, ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Bu beni çıldırtıy-

"İki saatir ne hayal ediyorsun Burçin?" Poyraz'ın sesiyle hayallerimden sıyrıldım. "Sanane!"dedim hayalimin verdiği utançla. Ben ne hayal ediyordum ya? Ne zamandan beri böyle iğrenç bir kızdım? Ne zamandan beri Poyraz'a karşı böyle çirkin duygular besliyordum? Bu ben değildim. "Beni burada bırakır mısın?" dedim. Eve gelmemize az kalmıştı ve benim biraz yürümeye ihtiyacım vardı. Sesimdeki garipliği sezmiş olmalı ki fazla ısrar etmeden "Tamam."dedi. "Bu saatte tek başına korkmazsın değil mi?" Sesinde aşırı korumacılık seziyordum. "Bu saatte dediğin ne ki saat sekiz." dedim masumca gülümseyerek.
"Peki, görüşürüz yarın."
"Görüşürüz." dedim ve kapıyı kapatıp yürümeye başladım. Biraz hava almak beynime iyi gelebilirdi. -olmayan bir şeye nasıl iyi gelecekse- Bir kaç dakika sonra evdeydim. Bahçe kapısını açtım ve giriş kapısına doğru yürüdüm. Anahtarlarımla kapıyı açıp içeri girdim. Yorgundum. "Anne!" diye seslendim. Ses yoktu. Ama odasının lambası açıktı. Kapıyı tıklatıp içeri girdim ve ağzım şokla açıldı.

Babam...

2 senedir onu görmüyordum. Ve çok değişmiş. Daha bi yakışıklı olmuş. Bu beni şaşırttı. İnsanlar yaşlılaştıkça çirkinleşirler. "Senin ne işin var buada?" diye bağırdım. Tam 2 sene önce onu uygunsuz bir vaziyette, uygunsuz bir kadınla gördüğümden beri kızgındım. 4 sene önce boşanmışlardı annemle. 2 sene onunla görüşmüştüm. Annemi aldattığını bilmeden. Geçinemiyorlar diye boşandılar sanıyordum. Birgün evine gitmiştim. Ben de anahtarı vardı. İceri girdim. Karanlıktı. Sadece koridorun sonundaki oda aydınlıktı: babamın odası... Odaya yaklaştıkça iniltiler duymaya başladım. Kadın iniltileri... Odaya hızla girdim. Ve olduğum yere çivilendim. Şoku atlattıktan sonra dış kapıya doğru koşmaya başladım. Tabii babam çıplak olduğu için yataktan ve yatağındaki kadının koynundan çıkamadı. Ağlayarak eve vardım ve anneme herşeyi anlattım. O da bana herşeyi anlattı. Babamla onu aldattığı için boşandığını falan... 2 sene önceki anılarım canlanmıştı...

"Defol git!" diye güçsüz bir çığlık attım. "Senden özür dilemek için burdayım."demesiyle yüzüne bir tokat indirmem bir oldu...

"Seni görmek bile istemiyorum..."

Sadece Sen.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin