Öncelikle herkese merhaba!Uzunca bir süredir buralarda değildik. Ülkece yaşadığımız zor günlerden dolayı oldukça üzgünüm. Tüm dualarım, tüm kalbim bu süreç boyunca hep oradaydı... Umarım iyisinizdir ve umarım daha da iyi olacaksınızdır. Hep birlikte iyi olacağız...💚
Yeni bölüm umarım hoşunuza gider. Yüzünüzde tebessüm oluşturabilirsem ne mutlu bana. Keyifli okumalar! 🕊️
Bölüm Şarkıları:
Evgeny Grinko, Carousel
Mustafa Yıldızdoğan, Saçların
Rotation, Ederlezi
5. FESTİVAL
İlkbahar ayları Aybar'da çok sıcak geçer, güneş gökyüzünden bir an bile ayrılmazdı. Bulutların en daim arkadaşı güneş, bugün de onların yanındaki yerini korumaya devam ederken ağır adımlarla Saklı Bahçe'ye doğru yürüyordum. Az önce olanlar ise hâlâ aklımda, kalbimde bir deli hızlanma, düşündükçe yüzümde belli belirsiz bir sırıtma meydana geliyordu. Rüya gibiydi, o rüya hiç uyanmak istemediğim bir rüyaya benzesede az önce yaşadıklarım gerçekti. Az önce gerçekten de Ali Asaf ile buluşmuştum!
Onun sözleri, gülüşleri, kendisi, sesi... Çok farklı geliyordu bana. Hatta şimdiye kadar hiçbir erkekte görmediğim, hissetmediğim şekilde. Buna aşk mı deniyordu? Yoksa hoşlanma mı?
Adını henüz koyamadığım duygular göğsümdeki yerini çoktan almıştı bile...
Alnıma yapışan kâküllerimi elimin tersi ile geri ittim. Bu sıkkın hava ertesi günkü yağmurun habercisiydi aslında. Ali Asaf'ı karargahtan aradıklarında işlerinin olduğunu söylemişti ve ayrılmıştık. Zaten bende kızlarla buluşacaktım, bu yüzden Ali Asaf askeriyeye giderken ben de Saklı Bahçe'ye giden yola sapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA YÜKLÜ TREN
Teen FictionÖnce tut ellerimden sonra oku şiirlerini, Önce bak gözlerime sonra dökülsün heceleri. Önce sev beni sonra kırılsın kalbimin tüm kemikleri... Biz severken öylece birbirimizi, eriyip gitsin ardımızdaki savaşın ateşi. Söyle canımın içi. Söyle, Nasıl...