Herkese merhaba!Nasılsınız? Umarım ki iyisinizdir. Yeni bölümle sizlerin karşısına geldiğim için ben çok iyiyim! Dopdolu bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Her duyguyu hissettiğim bir bölüm oldu. Umarım siz de o duyguları hissederek okursunuz. Çok oyalamadan bölüme geçin istiyorum, öyleyse keyifli okumalar!💚
Instagram: gamzecill
Bölüm Şarkıları: Mark Eliyahu, Open Sky
Suavi, Hasret Türküsü
Dedublüman & Çağrı Çelik, Dağılma
Baba Zula, Bir Sana Bir de Bana
(Şarkıları açıp okumanızı tavsiye ederim.)
13. ÖLÜMDEN AĞIR VEDALAR
Burak Adilyan:
İnsanın yıldız gibi acısı olur bazen.
Göğsündedir, acının soluk parlaklığını görürsün, ışığı fark edersin... Ama elini uzattığında ulaşamazsın.
Çünkü sana yıldızlar kadar uzaktadır.
O acı, o kadar çoktur ki, o kadar içindedir ki; bir o kadar da uzaktadır.
Bugün göğsümün derinlerinde yıldız gibi bir acı vardı. O acının varlığını biliyordum, yarattığı ateşindeki ışık yayılıyordu çünkü. Ama susturmak için elimi uzattığım an benim için uzak oluyordu. Çok uzakta kalıyordu.
Son zamanlarda her uykudan uyanışımda içimdeki rahatlık aksine beni rahatsız etmişti. Meğer o rahatsızlığın sebebini şimdi anlıyordum. Güzel günler geçirmiştim, hayatımın en mutlu sabahlarına yanımdaki eşimin güzel yüzüyle başlamıştım. Velhasıl bu günler uzun sürmedi. Hayat mutlu geçirdiğim günlerden sonra kapımın önüne ayrılık adlı bir mektup bırakıp ayrılmıştı sanki. O mektubu okumaya başladığım zaman konmuştu yüreğime bir acı. Okudukça, olacakları düşledikçe o acı büyüyüp durdu. Gökyüzünün tenine yıldızların savrulması gibi göğsümün kuru tahtasına serpildi acının izleri. O izleri görüyordum, farkındaydım ateşle harlanıp parladıklarının. Ama elimi uzatıp o acıyı oradan silemiyordum. Silemeyeceğim kadar uzaktı çünkü bana; çok uzak, çok fazlaydı göğsüme...
Ama hayat sen üzüldün, sen acı çekiyorsun diye kapının önüne bıraktığı yaşadıklarının, yaşayacaklarının bir örneği olan o mektubu almıyordu. Kaldığı yerden devam ediyordu. Senide öyle böyle yaşatmayı beceriyordu.
Yine de hayata kırgın değildim. Aksine, bana bu güzel günleri yaşattığı için minnettardım. Yıllarca göğsümde büyüttüğüm derdimin dermanını vermişti bana. Zeynep'ime kavuşmuştum. Her gece yastığa onunla koymak başımı ve her sabah onunla kaldırmak... Uzunca süre hayalini kurduğum bir düş gibiyken benim için, şimdi o düşlerim gerçekleşmişti. Bunun için binlerce kez Allah'a şükretmiştim. Kaderime, kaderini eklediği için; alnıma ismini yazdığı için sonsuz bir minnet vardı içimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA YÜKLÜ TREN
Ficção AdolescenteÖnce tut ellerimden sonra oku şiirlerini, Önce bak gözlerime sonra dökülsün heceleri. Önce sev beni sonra kırılsın kalbimin tüm kemikleri... Biz severken öylece birbirimizi, eriyip gitsin ardımızdaki savaşın ateşi. Söyle canımın içi. Söyle, Nasıl...