Kader Ortağı

8 0 0
                                    

Gayet olağan bir istekti bence. Ona bakmıyordum ağlamam azda olsa dinmişti. 

"Ama biliyor musun Demir, özür dilerim. " Anlamayan gözlerle baktı. "Belki de ben sadece seni tanıdığımı sanıyorum. Belki de sen benim düşündüğüm Demir değilsin. İstediğim Demir." Beni kucaklamak için eğildi. Ellerimle onu durdurdum. 

"Hayır. Bundan sonra başına iş çıkarmayacağım. Sana güvenmeyeceğim. Beni burada bırak ve git." Gözlerimin içine bakarak konuştu. 

"Gerçekten buna inanıyor musun? He, İzel söylesene." Gerçekten küstah bir adamdı. 

"Neye inanıyor muyum? Beni burada bırakmayacağına mı? Bir kere beni yalnız bıraktın bir daha neden yapmayasın. Yaparsın. Yapmalısın. Ben senin için hiç kimseyim." 

"Sen Melodi, şu evrende beni gerçekten tanıyan tek kişisin. Ve evet baban konusunda ne desen haklısın. Gerisin de değil. Sen özelsin. Benim için yani." Çok içmiştim sanırım. 

"Şimdi bana izin ver eve gidelim. Zaten sana sinirliyim." Kahkaha attım. 

"Eşitlendik o zaman desene." Gülümsedi. Bu adama cidden gülmek yakışıyordu. Konuşmayı sevmiyordu ama sesi cidden ninni gibiydi. Bu sefer beni almasına izin verdim. Çabuk yumuşamıştım dimi? Ama ne demişler fazla naz usandırır. Beni arabasına götürdü. Yolculuk hızlı geçmemişti. Mide bulantım çok fazlaydı. Ama sakin bir şekilde karşılamaya çalışıyordum. Demir arabayı durdurdu. O çıktığında bende elimi kapıya attım. Ama Demir inmeme izin vermedi. Beni tekrardan kucağına aldı. Asla itiraz edemezdim çünkü ayağım ne halde bilmiyordum. Benim odamı es geçtiğinde ne yapmak istediğini anlamıştım. 

"Hayır Demir odama. Kesinlikle hayır." 

"Sence bu halde yalnız kalabilir misin? Benim yüzümden bu haldesin bırak açtığım yaraları sarayım." Ay evet romantikti ama olay birlikte kalmak değil be Demircim. Üzerine kusmak istemiyorum. 

"Demir, bak midem bulanıyor. Çok büyük ihtimalle kusucam. Bunu görmek istemezsin ve emin ol beni bırakmazsan üzerine kusarım." Ciddi bir ifadesi vardı tınlamadı. Beni odasındaki tuvalete götürdü. Tuvaletin yanına bıraktı. 

"Eğer rahat etmeyeceksen diye çıkıyorum. Ama en ufak  seste gelirim haberin olsun." Al gel de kus. Aslında kafamın iyi olmasından kaynaklı mıdır nedir pekte umursamıyordum. Aklıma İzzet geldi. Ne kadar ayıp ettik adama ya. Aklıma yazdım bir ara özür dilemeye gitmem lazımdı. Şahlanan midemin istediğini verdim ve ağzımı açtım. Ölüm gibi gelen beş dakikanın ardından daha da rahat hissediyordum. Ayağa kalkmayı denedim. Ama tıslayarak geri oturdum. Çok ses çıkarmamaya çalışıyordum. Bir daha denedim. Canım acısa da tutunarak tek ayak üzerinde durabildim. Elimi yüzümü yıkadım. Ağzımı çalkaladım. Gerekli işlerden sonra hazırdım. Adım atmayı denemem en büyük hatam oldu. Kısa bir inleme bahşettim geceye. 

"Neden beni çağırmıyorsun ki? Bu kadar inatçı olma." Yine beni kucağına aldı. Hayır az bir şekilde destek olsa zaten yürüyebilirdim. Beni yatağa yatırdı. Bana bakmayın ben bu prense dünden razıyım. Siz hiç okuduğunuz bir karakter geri çevirebilir misiniz? Hele sarhoşken. Bana su uzattı. İstemediğimi belirttim. 

"İç, daha iyi olursun." 

"Sadece uyumak istiyorum." Kafasını salladı. Normalde dalga geçerdi sanıyordum ama beni yanılttı. 

"Sana rahat bir şeyler vermemi ister misin?" Evet, Melodi bu etekle nasıl yatacaksın acaba? 

"İyi olur." Bana bir şort verdi. Öylece birbirimize baktık. 

"Şey, arkanı dönsen?" Kafasını hızlı hızlı salladı. "Doğru, tabi." O arkasını döndüğünde işimi yavaşta olsa hallettim. Sanırım ayağım gerçekten de kötü durumdaydı ama sabaha bakardım artık. Gerçekten çok yorgundum. "Dönebilirsin." Pikenin altına girdim. O da tişörtünü çıkardı. Altı zaten rahat gibiydi. Yanıma uzandı. İkimizde yüz üstü uzanıyorduk. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Diğer BoyutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin