feminem bey

İLK YIKIM

"Ne var Jungkook" dedim öfkeli bir ses tonuyla. Aslında bunu yapmamam gerekliydi çünkü o zor da kalmadıkça beni aramazdi. Ama Jimin ile geçirdiğim şu küçük zamanı da bölmesi beni öfkelendirmisti.

"Yoongi bir sorun mu var?" bu kadar öfkelenmeme şaşırmış görünüyordu. "Yok bir şey sadece bir buluşmadaydim" hemen yumuşadı ve "Ne sen büyüdünde date lere mi gidiyon oy oy"

Sinirli bir ses tonuyla" Ya saçmalama ne date i ne sevgilisi yaa"  "Ne o zaman ne yapıyon buluşmada?"

" Tae beni zorla bir gruba girdirdi onlarda bugün buluşma ayarladı oradayiz" sonra aklıma gelen şeyle"Hem sen neden aradın beni?"

Aklına yeni gelmiş gibi"Haaa sorun yok ya bende nerdeyim bil bakalım?"
Neden hemen konuyu değiştirdiğini anlamadım ama pek de umrumda değil di.

"Nerdesin" dedim bıkkın bir sesle.
"Sizin oturduğunuz kafe nin hemen yanındayım hemen yanınıza geliyorum ısrar etmene gerek yok."

"Hayır gelm-" telefon kapanma sesini duyunca içimden bir küfür geçirdim.
Tae lerin yanına gittiğimde hepsi mutlu mutlu bir şeyler konuşup kahkahalar atıyorlardı.

Geldiğimi görünce hepsi bana baktı. Meraklı gözlere cevabını vermek için boğazımı temizledim ve "Bir arkadaşım aradı buralardaymis bende onu çağırdım ama sorun olmaz değil mi?" dedim mahçup bir şekilde.

Meraklı gözlerin yerine rahatlık bıraktı ve Tae öne atlayıp "Hayır tabiki sorun olmaz" dediğinde öyle bir rahatladım ki.

Sonra yerime geçip oturdum ardından Hope "Eee kim bu arkadaşın" dedi bende "Jungkook ev arkadaşım" dediğim anda meyve suyunu içen Tae yüzüme doğru püskürdü.

Herkesin dikkati Tae ye çevrildi. Hemen sonra Seokjin " Tae senin derdin ne daha demin de bir şeyler anlatacaktin ne oldu?" dedi hepimiz onaylar bir şekilde başımızı sallayıp Tae ye baktık.

Öyle kızarmıştı ki bir an kötü bir şey oldu diye düşünmeden edemedim. "Şey ya şey Aaa şu Kook değil mi?" dedi ve gelen Kook u gösterdi.

El sallayarak ağzı kulaklarında Jungkook bize ilerleyordu. Yanımıza geldiğinde herkesle sarılmıştı ama Tae ile aralarında değişik bir çekim hissetmiştim ama bunun imkansız olduğunu kendi kendime söylemiş ve çoktan başlayan sohbete dahil olmuştum.

Aralarında bir şey olamazdi çünkü birbirlerini ikinci kez görüyorlardı. Dakikada bir aklıma gelen Tae ve Kook un ilişki olasılığını kafamdan tamamen atip güzeller güzeli Jimin e odaklandim.

Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilebilir ? gözü bana değip geçti ardından ona baktığımı görüp bana döndü ve bakistik bakismistik?! bana bakmış Tİİİ ?!!!! BAKİSTİK?!!!

Sonra hızlıca gözünü çekip önüne döndu. Yine çok tatlıydı ve yanakları kızarmıştı utanmış mıydı ne?

Sonra telefonu çaldı ve "bakmam gerek" diyip masadan ayrıldı. Jimin gider gitmez Namjoon atladı ve  "Sevgilisi aradı gelir şimdi" dedi beni aydınlatmak amacıyla.

Ama ben aydınlanmamis tamamen kararmıştim. Boğazıma kocaman bir yumru oturmuş bütün umutlarım kayıp olmuştu...

Ne oluyordu bana o sadece daha dün tanıdığım biri değil miydi? Seokjin Namjoon un dediğine kafasını olumsuz anlamda salladı ve "Ayrıldılar Joon onlardan olmaz artık" dediği anda Tae "olur olur bal gibi olur" demişti.

Arkadaşini gittikçe daha kötü hale geldiğini görmüyor muydu? bu kadar kör muydu?

Kafamı iki yana salladım ve kikirdayarak gelen Jimin e baktım. Her şeyi kaldırırdim ama onun ağzından çıkan sevdiği adamla ilgili güzel sözleri kaldıramazdim...

Jimin gelip konuşmadan hızlıca ayağa kalktım ve soran gözlere " Çok önemli bir isim vardı unutmuşum size iyi eğlenceler" dedim ve masayı terk ettim.

Ağlayarak ilerliyordum nereye kime gidiyordum bilmiyordum ama gidiyordum işte kaçıyordum her şeyden herkesten...

Her zamanki gibi dedi içimdeki ses her zamanki gibi kaçıyoruz, Her zamanki gibi dedim içimdeki sese her zamanki gibi kaçıyoruz...

selllaammm bölümleri kısa kısa yapıyom sıkılmayin diye...(bu bölüm çok kısa oldu ammaaa sorun olmaz ins)

içimdeki üzgün ruhu durduramadım kusura bakmayın jwjdjdjwkamsnkslas

mutlu olucaz merak etmeyin

Hadi öpüldünüz muahhhh 😝🤘

+ olarak daha önce hiç texting bir fic bitirmedim umarım yapabilirim 😌