The vampire diaries ve The Orjinals karakterleri ile hayal et kitabıma hoşgeldiniz.
Kitaba yeni başladım, önyargılar sizin yükünüzdür ve lütfen onlardan arınıp kitabıma bir şans verin.
Oy ve okunma sayısına önem göstermeyin lütfen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerini açtığında kafandaki yoğun ağrı kendini göstermekte gecikmedi. Bir arabanın arka koltuğundaydın ve ellerin bağlıydı. Kahretsin, sanırım kaçırılmıştın! Arabayı süren kişiye baktığında görmeyi beklediğin son kişi Stefan'dı.
"Stefan?" Şok içinde sordun, Silas ölmüştü ama o olma ihtimali hâlâ vardı. Çevrende dirilip ölen bir sürü kişi olduğundan bu ihtimal sana mantıklı gelirken kafasını sana çevirdi, "Demek uyandın. Bana öyle bakma YN. Rayna Cruz tarafından işaretlendin ama kalıp savaşmak için bu kadar ısrarcı olmasaydın bunu yapmak zorunda olmazdım." Seni cidden kaçırmıştı.
"Ne olacak şimdi? Yıllar boyunca kaçacak mıyım? Benden bunu bekleme Stefan, bir yolunu buluruz. Her zaman bulduk!" Stefan umutsuzluk içinde başını iki yana salladı. Ellerinde ki ipleri çözemiyordun. Mine yoktu ama galiba Bonnie ipleri büyülemişti. Çözmeye çalışmayı bırakmıştın, "Bu sefer değil. Klaus bile ondan çekinirken bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok." Hala sakince konuşuyor olması seni çıldırtıyordu.
"Ne olmuş yani? Biz av değiliz bunu en iyi sen bilirsin! O bizden kaçmalı!" Stefan onu küçümsemene göz devirdi. Sana onu anlatması bir işe yaramamış gibi görünüyordu. Mystic Falls'da yaşadığın onca şeyden sonra kendine mola vermek adına California'ya gitmiştin ve Noel için arkadaşlarının yanına gelmenin senin için iyi bir fikir olacağını düşünmüştün. Bu yaptığın büyük bir hata olmuştu.
"Sana anlatmak için daha fazla uğraşmayacağım. Ne kadar sürdüğü önemli değil. Ben seninle olacağım." Kalbin birkaç atış kaçırdı, seninle mi? Senin yüzünden o ailesini mi bırakacaktı? Dikiz aynasından tepkini görünce açıkladı, "Damon Elena olmadığı için kendisini tabuta kapattı. Elena uyanana kadar orada kalmaya niyetli. Caroline ise Alaric ile hayatına devam ediyor. Orada kalmam için artık bir sebebim yok. Kanepemde yayılıp viski içmektense seni korumayı tercih ederim." Ellerin bağlı olduğu için zorlansanda ön koltuğa oturmayı başardın. Kafanı Stefan'ın omzuna koyup ona sarılmaya çalıştın.
Kolların bağlı olduğu için çok kolay değildi tabiki, "Tamam, söz veriyorum kaçmayacağım. Çöz şunu artık." Sana güvendi ve ellerini çözdü. Sen sözlerini hep tutardın. Avuç içlerin ve bileğinin ortası hava aldığında derin bir nefes aldın ve Stefan'a sarıldın. Kafanı göğsüne koymaya çalıştın. Arabayı durdurmuş ve o da sana sarılıyordu. Kollarının altındayken seni koruyabileceğine olan inancın arttı. Erkeksi kokusu burnunu doldurduğunda sık nefes almamaya çalışıyordun.
"Teşekkür ederim..." Bu teşekkür ikiniz içinde çok anlam taşıyordu. Kafan hâlâ onun göğsündeyken saçlarını okşadı, "Önemli değil. Sen de benim için aynı şeyi yapardın." Kıkırdadın, "Evet, seni sırtlayıp araba ile kaçırmak da buna dahil." Gülümsediğini göğsünün hareketinden anlamıştın. Sonunda doğruldun ve gözlerine baktın. Yeşil gözleri seninkiler kadar heyecanla parlıyordu, "O halde Rayna Cruz, bir dünya turuna hazır ol!" Seninle birlikte kahkaha attı. Seni gerçekten birkaç ay ortada olmamana rağmen özlemişti.
Bu güzel ve bolca kaçmalı yolculuğun sizi derin bir aşka sürüklemesi ikiniz içinde kaçınılmazdı. Birlikte dünyayı dolaştığınızda aranızda geçen özel anlar sizi birbirinize çekmek için sadece kestirme bir yoldu. Aşk her daim hangi zamanda olursanız olun sizi zaten bulacaktı...
