The vampire diaries ve The Orjinals karakterleri ile hayal et kitabıma hoşgeldiniz.
Kitaba yeni başladım, önyargılar sizin yükünüzdür ve lütfen onlardan arınıp kitabıma bir şans verin.
Oy ve okunma sayısına önem göstermeyin lütfen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Caroline ile Grill'de oturmuş Tyler hakkında konuşuyordunuz. Onunla ayrılmalarının ardından tekrar barışmış olduklarını sana anlatırken gözlerinde ki heyecanın haddi hesabı yoktu. Onun adına sevinmiş,mutlu olmuştun. Çünkü Caroline'ın her ayrılığında başınızın etini yeme gibi kötü bir alışkanlığı vardı.
"Ve sonra dedim ki 'Hayır Tyler, eğer benden ayrıldıysan beni kıskanma gibi bir hakka sahip olamazsın!' ve yaptığı şey neydi biliyor musun?! Beni öptü! Hemde partide onca kişinin içinde." Kahkaha attın. Heyecanlı ve utanmış görünüyordu, "Sen Caroline Forbes, bir öpücükten utandın mi yani?" Omzuna vurdu. Vampir hislerin ile izlendiğini hissettin. Bizzat olarak üstelik.
Seni kimin bu denli dikkatli izlediğini merak ettin. Önce çaktırmaman gerektiğini düşünsen de sonra vazgeçip doğrudan mavi gözlere baktın. Bitmek üzere olan içkisinden son bir yudum alıp gözlerinin içine baktı. Dudaklarını hafifçe oynattı ama ne dediğini duymadın. Masadan ayağa kalkıp dışarı adımladın. Caroline arkandan bağırıyor, seni çekiştirip durdurmaya çalışıyor ama hiçbiri umrunda olmuyordu.
Sizi izleyen kişiye baktı öfkeyle derin bir soluk bıraktı, "Klaus!" Farkediş dolu inlemesi adamın dışarı gelmesini sağladı, "Zekan beni etkiliyor Caroline. Ama şu kıza baksana, sence sevgili Elena'nın bana gelmesi için yeterli bir koz değil mi?" Dediklerini anlamadın. Bu kimdi ve neden Elena'yı istiyordu?
"Onu derhal bırak!"
Caroline öfkeyle bağırdı. Etrafta bir kaç göz üzerinize döndüğünde sen hâlâ robot gibi olduğun yerde dikilmiş hareket için izin komutu bekliyordun.
"Öncelikle sevgili Caroline bu imkansız. Elena'ya mesajımı ilet. Çok sevgili kuzenini geri almak istiyorsa benimle iş birliği yapmalı." Kolundan tuttu ve ona söz bırakmadan ikinizi bir yere götürdü. İki eli ile yanaklarından tutup gözlerinin içine baktı. Gözlerinin tonu içini titretmişti. Seni esir tutmak onun için oldukça eğlenceli olacaktı.
"Normal haline dön." Sesinin tonu seni kendine getirirken bir süre ne olduğunu anlamaz şekilde etrafa baktın. Onu görünce geri adım attın, "Sen...sen nesin böyle?" Korkuyla sordun. Vampir olarak insanları telkin edebilirdin ama vampirleri telkin eden başka bir vampir? Hayır buna daha önce hiç rastlamıştın. Gördüğün kadarıyla Caroline onu tanıyordu.
"Orijinal vampir hayatım. İlkleri hiç duymadın mı? Kuzenin Elena'nın bir ikiz olduğunu bilirsin ama uzun zamandır buralarda olmadığın için benim ikizlerle ne işim olduğunu bilmemen gayet normal." Sakin bir ses ve mükemmel İngiliz aksanıyla konuştu. Ancak bu seni hem korkuttu hemde kızdırdı, "Ne istiyorsun bizden?" Sesin titremişti. Onu hafife almak gibi bir aptallık yapmayacaktın.
"Bu çok uzun bir hikâye. 1000 yıl öncesine kadar dayanıyor desem yeridir, inan bana. Ayrıca kaçmaya çalışmanı tavsiye etmem. Köken vampir olmak ek olarak bir sürü cadının olması anlamına geliyor ve senin buradan çıkamaman için oldukça fazla önlemler aldım." Korkunu belli etmemeye çalıştın, yanına geldiğinde tekrar iki elini yanaklarına yerleştirdi ve gözlerine odaklanarak konuştu, "Korkma." Bir anda tüm korkuların gitmişti.
