"Geri çekil Damon!" Damon kenara çekildiğinde elindeki su dolu kovayı Stefan'a doğru döktün. Damon ve sen kahkaha atmakla meşgulken Stefan ise saçlarını sıkıp suyu olabildiğince aralarından çıkarmaya çalıştı.
"Kahraman saçın bozuldu diye üzüldün mü Stefan?" Stefan yüzünde haylaz bir gülümseme ile elini yerdeki çamura soktu ve sana fırlattı. Korsenin üzerine çarpan çamur parçası balçık gibi yere doğru yavaş yavaş akarken tehlikeli bir ifade ile ona baktın, "Stefan... Kaçsan iyi olur kardeşim!" Damon onu uyardı. Kafandaki çiçekten tacı bozulmasın diye Damon'a fırlatıp Stefan'ı bahçede kovalamaya başladın.
"Hadi ama kardeşim. Önce sen başlattın." Onu kovalarken sana seslendi.
"Kapa çeneni seni hain! Öncelikle saçlarıma kuş yuvası dediğin için bunu hak etmiştin!" Peşinden koşarken bağırdın. Tanrım, senden cidden korkuyordu. Yandaki çalıdan bir dal kopardın ve ona fırlattın. Sadece çarpıp yere düşmüştü. Buna kahkahalarla güldü.
"Bu en sevdiğim elbisemdi!" Salvatore malikanesinin geniş bahçesinde koşturan iki genç bir ipe takılıp yeri boylayınca tamamiyle çamura bulanmışlardı. İpi çeken kişiye baktığınızda piç gibi gülümseyen Damon'ı gördünüz, "İkinizde birbirinizi öldürmeden iyi bir abi olup sizi ayırma kararı verdim." Kahretsin, dün ki yağmura da Damon'a da! Her tarafın çamur olmuştu. Suratının büyük bir bölümü de dahil. Stefan yanına geldi.
"İyi misin kardeşim?" Elinden tuttu ve kalkmana yardım etti. Kendi üzeri daha beter haldeydi ama bunu umursuyor gibi görünmüyordu. Daha çok senin düştüğünde canının yanıp yanmadığını merak ediyordu, "İyiyim Stefan, ya sen?" Omuz silkti, "Bende iyiyim."
"Evet, Damon. Bizi barıştırdın, teşekkürler. Ama bu ittifaktan sen ne yazık ki yararlanamayacaksın!" Stefan ile aynı anda onun üzerine atlayıp onu çamura düşürdünüz. Onu kalkmaması için sıkıca tutarken sen saçlarına çamur bulaştırıyordun. Babanızın kongrede olduğunu bildiğiniz için bu kadar rahattınız. Damon'ın kız gibi attığı çığlıkları duyan kimse yoktu. Sizi izleyen 4 köken vampir hariç.
"Yeter yeter! Bırakın beni! Pes ediyorum tamam!" Sen kahkaha atarken Stefan gülüyordu. Üstün başın artık neredeyse tamamen çamur olmuştu, "Pekala, babamın kongreden dönmesine bir buçuk saat kaldı. Acele edelim de temizlenelim. Bizi bu halde görse tepkisi ne olurdu çok merak ediyorum." Damon çamura bulanmış kolunu kız kardeşinin omzuna attı, "Bizi bu halde görseydi biz tepkisini görecek kadar uzun yaşayamazdık..." Abartılı bir şekilde üzgünce konuştu. Kahkaha attın ve kolunu omzundan ittin, "Pis kolunu bir daha omzuma atarsan seni babamdan önce ben öldürürüm." Malikaneye vardığınızda sizi gören hizmetçiler hayalet görmüş gibi bakıyordu.
Babandan sonra korktuğun bir diğer kişi de dadıydı. Seni bu halde görürse kesin cingan koparırdı. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken hizmetçinin birinin 'Daha yeni silmiştim!' diye homurdanışını duymazdan geldin. Odana çıkıp hızla duşa girdin ve üzerini çıkarttın. Babanın sürekli size içmeniz de ısrar ettiği mine çayını içerken bir yandan da sıcak, kokulu küvete girdin. Çayını yudumlarken vücudun gevşemişti. Çamur gerçekten seni üşütmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tvd ve To imagine
Fiksi PenggemarThe vampire diaries ve The Orjinals karakterleri ile hayal et kitabıma hoşgeldiniz. Kitaba yeni başladım, önyargılar sizin yükünüzdür ve lütfen onlardan arınıp kitabıma bir şans verin. Oy ve okunma sayısına önem göstermeyin lütfen...