Bu bölümde 3. bölümü Aly'nin ağzından okuyacaksınız çünkü 3. bölümde ezik Bells Aly'yi koymadı ben de o olaylar olurken Aly ne yapıyordur merak etmişsinizdir diye düşündüm. İsterseniz 3. bölüme bir göz attıktan sonra bu bölümü okuyun seviliyorsunuz^^
3. Bölüm ama Aly'nin perspektifinden
"Hadi ama lils lütfen" diyişini duydum Lily'yi takip eden Bella'nın. Her zamanki gibi çalışmamıştı ve yardım dileniyordu. Neyse ki akıllılık edip 1 hafta önceden Reg'in beni çalıştırmasını istediğim için ben rahattım.
Ben bir kenarda Marls, Mary ve Rem ile konuşuyordum. Onlar da benim gibi sorumsuzluk etmeyip hazırlardı ve ben de son tekrarları yapmaları için onlara kitaplarından sorular sorarak yardım ediyordum.
O sırada Reg yanıma geldi. Kulağıma "acil bir durum var gelebilir misin?" diye fısıldadı. Ne olduğunu merak ettim. "Tamam" dedim ve diğerlerine hızlıca veda edip Reg'in elini tutarak peşinden gittim. Arkama baktığımda Marlene ve Mary bize bakıp sessizce kıkırdıyolardı, Remus da göz deviriyordu onlara. Artık alışmıştım çünkü Mary ve Marls bizi çok fazla shipliyorlardı. Gerçi onlar herkesi shiplerlerdi. James ve süpürgelerini bile.
Jamie, Siri, Belly ve Lily ortalarda görünmüyorlardı şimdi. Acaba nerdelerdi? Ama bunu düşünecek zamanım yoktu çünkü Reg beni hızla merdivenlerden aşağı sürüklüyordu. Sanırım dışarı çıkıyorduk ama dışarı çıktığımızda da durmadı. En sonunda göl kenarına geldik ve Reg hiçbir şey demeden öylece yere ağacın dibine oturdu ve sırtını ağaca yasladı.
"E hani acil durum?" dedim. Cidden neden öylece yere oturmuştu? Ben de acil bir şey var sanmıştım. Gözlerini benim gözlerime sabitleyerek gülümsedi ve "Sana çok aşık olmam acil durumdu" dedi cebinden çıkardığı kırmızı gülü tek dizi üzerinde durur pozisyona geçerek verirken. Anında domates gibi kızardım. Bu kadar romantikliğe kalbim dayanmıyordu, şurada bayılacaktım.
"Bu güle hiç solmaması için büyü yaptım. Yıllar sonra bile solmayacak." dedi.
Ağzımdan tek kelime çıkmadı. Boğazım kenetlenmişti sanki. Ve bir çılgınlık yapasım geldi ve onu öptüm.
İki eliyle yüzümü ellerinin arasına alarak karşılık verdi. Ayrıldığımızda yanında getirdiği çantasından favori kitabımızı çıkardı ve dışından okumaya başladı. Ben de ona sokulup dinledim.
***
Hogwartsa girdiğimizde saçı tuhaf bir şekilde örülmüş Bells'i ve diğerlerini gördüm. "Nerelerdeydiniz yahu?" dedi. "Aynı soruyu benim de size sormam lazım ve asıl senin saçına noldu?" diyerek cevap verdim.
Bella Sirius'u işaret etti kısaca. Anlamıştım zaten başka kim bu kadar beceriksizce örebilirdi ki. Kendimi tutamayıp kıkırdadım. Bella da kıkırdadı benimle.
"Oh, doğru şimdi hatırladım benim Remus'tan kopya dilenmem gerekiyor öptüm bayyy" dedi Bells hızlıca. "Bayyy" diyerek veda ettim ben de ve Slytherin binasına doğru yürümeye başladım.
________________________________
Bells orda kopya için götünü yırtarken regle fingirdeşen aly🤪😜😍🤙🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The potter siblings - regyssa&siribella - ONE SHOTS
FanfictionAlyssa ve Bella'nın hayali karakterleriyle yazılmış bir kurgudur.