Bölüm 2

22 2 0
                                    

O değilde Bells'in yazdığı bölüm halis mi çok iyi amk neyse

Sıradan bir kış günü, 1973
Sabah iğrenç bir şekilde uyandırıldım. Direkt anlamıştım zaten görünmezlik peleriniyle James'in uyandırdığını. (Büyük ihtimalle parolayı Reg'den almıştı.) Her quidditch antrenmanı olduğunda izlememiz için resmen herkesi kaldırıyodu. Hem de sabahın 6'sında?!

James "hadi kalkın hadi hadi çabuk!" dedi Bella ve bana. "Ya ne oluyo James bi git başımdan uyuyorum" dedim. Güzel uykumdan uyandırıldığımda asabi oluyordum.

James "olmaz canim hadi bekliyorum aşağıda". Bella ile homurdanarak kalktık. Cidden Bella da ben de uyumayı her şeyden çok severdik. Bir keresinde az kalsın treni kaçıracaktık uyuduğumuzdan. Tabii en azından James vardı o olmasa nasıl yetişecektik trene?

Uykulu uykulu elime geçen kazağı atkıyı bereyi giydim çünkü hem mevsim kış hem de sabahın körü olunca donmamak için kalın giymenizin yanında bir ısınma büyüsü de yapmak zorunda kalıyordunuz.

Kendi kendine hareket eden merdivenlerden aşağıya inmemiz 10 dakkamızı aldı. İndiğimizde cidden lapa lapa kar yağıyordu. Bella kollarnı açıp döndü ve dilini çıkardı. Karlar diline düşüyordu. Onu taklit ederek ben de dilimi çıkardım.

Bella "Ne taklit ediyosun kopyacı! Sınavlarda böyle taklit et de görelim" dedi. Ben de ona dil çıkardım.

Arkamızdan Siri, Rem ve Pete geliyordu. Demek ki onlar uyanmada daha çok zorluk yaşamışlardı. Ben onların geldiğini fark etmiştim ama Bella fark etmemiş olacak ki Sirius "BÖ" diyerek Bella'yı korkuttuğunda Bella korkudan yerinde sıçradı. Ama sonra Siri kolunu Bella'nın omzuna attı şakasını telafi edermişçesine. Bella da Sirius'un omzuna bi yumruk çaktı ve Sirius arkaya doğru sendeledi.

Sirius bizle uğraşmaya bayılırdı özellikle Bella'yla. Bu arada Bella (bana dediği kadarıyla) Sirius'tan 'o şekilde' hoşlanmıyordu. Şimdilik. Ama benim teorilerime göre Sirius ilerde eniştem olacak. Bundan Remus'un çikolata aşkından daha çok eminim.

Tribünlere geçip Bella'nın yanına oturduğumda popom dondu ve yüzümü buruşturdum. Diğerlerine baktığımda onların da poposu donmuş gibiydi. Yaptığım ısınma büyüleri bile işe yaramıyodu.

Şu an bir sıcak çikolataya, sıcak çaya veya sıcak kahveye hayır demezdim. Sirius bunu düşünmüş gibi hepimize cebindeki kağıt parçalarını birer bardak sıcak çikolataya dönüştürdü. Sirius'un biçim değiştirme dersi çok iyiydi. James'le yarışıyorlardı tabii. Her konuda oldukları gibi.

Yanımda oturan Remus'a baktım. Burnu ve kulakları kıpkırmızıydı. Mavi bir kazak giymişti. Rem'in büyükbaba kazaklarını çok seviyordum. Çok estetiklerdi. Çok ısrar etmiştim bana ödünç vermesini ama çok da paylaşımcı değil aç gözlü. Ama yine de omzuna sokuldum çünkü çok yakındık ve sıcacıktı.

Saat 8.00 olmuştu. Sonunda işkence bitti diye düşündüm çünkü biraz daha dursaydık yemin ediyorum kardan adamdan farkım kalmayacaktı ve açlıktan Jamsie'yi yiyebilirdim.

Antrenmanı izlerken bir "AH" sesi duyduk. Bu james'in sesiydi. Ben de dahil herkes daha iyi görebilmek için ayağa kalkıp aşağı eğilmişti. James yerde bacağını tutarak yatıyordu. Hemen telaşla acele acele sahaya indik.

James görünüşe göre bacağını kırmıştı. "Ben kaç haftadır diyorum zaten sabah sabah ne antrenmanı diye beni dinlemeliydin jam" dedim. James de "şu halime bak bacağım resmen yer değiştirdi ve -Ah- küççük kız kardeşimden azar işitiyorum -AH-"

James bana laf yetiştirmeye çalışırken Gryffindor Quidditch takım kaptanı Charlie Bell büyüyle James'i yerden 1 metre yukarıya kaldırdı ve hastane kanadına kadar taşıdı. Biz de tabii peşinden gittik.

Hastane kanadına vardığımızda beklendiği üzere Madam Pomfrey bizi kovdu. Yüzyıllar gibi gelen bir süre bekledikten sonra James'i ziyarete gittiğimizde kabul edildik şükür. Tamamen iyileşmiş turp gibi görünüyordu. Zaten Madam Pomfrey'nin iyileştiremediği bir yara görmemiştim hiç.

James "lütfen Madam Pomfrey izin verin gidiyim bakın sapasağlamım" dedi. Madam Pomfrey de "A aaa asla olmaz. Dinlenmen gerek." dedi. James ve biz de kaderimizi kabullenmek zorunda kaldık ve James'le Sirius'un, Peter'ın yanında getirdiği büyücü satrancını oynamasını izledik.

Saat öğleyi geçmişti. Zaten kahvaltıyı kaçırmıştık bari öğle yemeğini kaçırmayalım diye karnımızdan gurultular yükselirken hızlıca yemek salonuna gittik ve herkes kendi binasının yerine geçti.

Reg beni görür görmez ayağa kalktı ve ben gelirken hızlıca bana sarıldı. "Nerelerdeydin kahvaltıda da yoktun seni cidden merak ettim" dedi. "Çekil şurdan açım" diyerek Reg'i ittirdim ve bir tavuk buduna gömüldüm. Reg de Bells de bana şaşkın şaşkın bakıyodu. Sonra pardon diyerek Reg'e her şeyi kısaca anlattım.

Yemek bitince herkes kendi derslerine falan girdi. Ben de sırayla aritmansi, astronomi ve şekil değiştirme derslerine girdim. Bir ton ödev vermişlerdi gerçi zaten vermeseler şuraya bayılıp kalırdım.

________________________________

BEĞENDİNİZ Mİ FİKİRLERİNİZ NEE ??
YAZARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUZ.

BU ARADA BEN BELLA, BU BÖLÜMÜ ALYSSA YAZDI AMA KAPANIŞI BEN YAPIYORUM.
HENÜZ 44 KİŞİ TARAFINDAN OKUNMUŞ ÇOK BİR ŞEY BEKLEMİYORUZ ZATEN BİZ DE. (UEPQPWJDMSŞQ)

OYLARSANIZ VE YORUM YAPARSANIZ ÇOK GÜZEL OLUR.

BİR ŞEY DAHA SÖYLEMEK İSTİYORUM BELLA'NIN YANİ BENİM YAZDIĞIM BÖLÜMLER DAHA CİDDİ AMA ALYSSA'NIN YAZDIĞI BÖLÜMLER DAHA İRONİ İLE KARIŞIK VE KOMİK. BU YAZMA STİLİMİZİN FARKLI OLMASINDAN KAYNAKLANIYOR.

BU KADARDI ÖPÜLDÜNÜZZ<3

The potter siblings - regyssa&siribella - ONE SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin