Açıklama= Bölümler biraz geç geliyor farkındayım ama uzun ve akıcı olsun diye uğraşıyorum. Şimdiden iyi okumalar..
Toz pembe bir rüyanın içindeydim ama her an kabus'a dönüşecek gibiydi..
**
Hayatıma inanılmaz bir şekilde girmiş hayatımı şekillendiriyordu ve bende buna izin vermiştim. Üzüldüğünde ve sinirlendiğinde kısa kelimeler kullanır,uzun bir zaman ortalıktan yok oluyordu. Yok olmakla kalmıyor ve benden nefret ediyormuşcasına bağırıp çağırmak yerine sorgulamayı ona almıştım. O yüzden bağırıp çağırmak yerine sorgulamayı tercih ediyorum.Olaylar git gide bir çıkmaza sürükleniyordu. Hatta kendimi bir anda bir çıkmazın içinde buldum. Görünüşe bakılırsa bu senede üniversite hayalleri suya düşmüştü. Gerçekten hayatıma kimseyi almak istemezken bir anda hayatımın merkezi olmayı başarmıştı. Telefonumun ana ekranına düşen bildirimle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Bensu hanım uyanmış, aktif olmuş ve bana günaydın mesajı atmamış bak işte bu trip için çok geçerli bir neden.. "
Ah evet trip atacak yer arıyorum demiyorda nedeni çok basit gösteriyor. Ya da trip atmak için neden diyor olması iyice moralimi bozmuştu. Bu sefer alttan almak yerine görüldü atmıştım. Görüldüyü gerçekten hak etmekle kalmamış beni buna mecbur bırakmıştı. Zaten ne olduğumuzda belli değildi. Bazen düşman gibi bazen aşık gibi davranıyordu.
Bazen de işte trip atmak için yer arıyordu. Benden büyük olmasına rağmen ergenliğin dibine vurmuştu. Demekki neymiş ergenliğin yaşı yokmuş. B en onun yaptıklarını olgunlukla karşılaşmaktan sıkılmışken o ergenlik yapmaktan sıkılmamıştı, aksine son hızla devam ediyordu.
İnstagrama girip paylaşılan hikayeleri hızlı hızlı geçerken Atakan Karacakaya bir hikayeyi geçmemle şaşkınlığım büyük bir oranda arttı. Tanıştığımızdan beri ilk defa hikaye atmıştı. Hikayede yüzünde büyük bir yanık yarası olan bir kadını paylaşmış ve iyiki doğdun kraliçem yazmıştı. Bu kadın da kimdi?
Bana neden bahsetmemişti? Hayatında her şeyden haberdar olduğumu zannediyordum ama bu mümkün olmamış ve benden sakladığı şeyler ortaya çıkıyordu.
Onun hayatı en başından beri karmamıştı. Süreklimmbir gizem var. Ortadan kaybolmaları bana olan sitemleri galiba uzak durmam gerekiyor. Tabi uzak durmayı da becerebilmem mümkün değil. Ece odama gelip gözyaşları dökene kadar herşey normaldien azından normal olduğunu zannediyordum.
-Ece sümüklü sümüklü karşıma çıkmanı neye borçluyum
Bunu sorarken istemsizce kahkalara boğulmuştum.
-Gülme zaten yeterince kişi güldü.
Tekrar gülerek konuşmayı denedim.
-Dur tahmin edeyim dershanenin ödevi için sabaha kadar soru çözdün ve dershanede onların üzerine kahve döküldü. Ve sende bunun için sümüklü sümüklü ağlıyorsun.
Ece somurtarak gözlerini devirdi. Tabi çok geçmeden kafama yastık yemiştim.
-Ulan yastığı hakettiysem eyvallah .
-Sen planladın değilmi ?
Anlamıştı ve bana çok kızmıştı. Ama tüm sınıfa soru çıkarıp çözdürme fikrini matematik hocasına söyleyen Ece'ydi ve kimse kusura bakmasın matematik çözecek havada değilim.
-Evet ben planladım. Herkes senin gibi inek değil. Soru çözmek zorunda da değil. Farkında olmadan mecbur bırakıyorsun. Bazı insanlar senin gibi gece gündüz ders çalışmak yerine hayatının bir daha asla gelmeyecek zamanlarını eğlenerek ve tadını geçirerek yaşamak istiyor.