Jisung
Fotoğrafta yerde kanlar içinde yatan minhoyu görünce resmen deliye dönmüştüm. Sözde babası olan bu it minhoyu çok kötü hâle getirmişti. Ve o an minhoyu bu adamın ellerinden kurtaracağıma söz vermiştim. Fotoğrafı görmem ile birlikte koşarak merdivenlerden çıktım. Korumalar tam arkamdan gelicek iken mu-jin pisliği onlara durmasını söyledi ve ardından sırıtarak konuşmaya başladı.
"Bırakın, sevgilisiyle son defa konuşsun."
Söylediği kelimelere iyice sinir olmuştum fakat aldırış etmeden merdivenlerden yukarı çıkıp minho'nun odasının önüne geldim. Kapıyı açmaya çalıştım fakat kapıyı tabikide kitlemişti.
Minho
Yatağımda uzanırken bir anda açılmaya çalışan kapı ile oturduğum yerden doğruldum. Fakat aniden doğrulduğum için canım acımıştı. Ardından kapının arkasındakinin kim olduğunu anlamaya çalışırken kapının arkasında jisung'un sesini duydum.
"Minho beni duyuyor musun?"
Jisung'un sesini duymam ile birlikte ayağı kalktım ve kapının yanına giderek konuşmaya başladım.
"Jisung senin burda ne işin var?"
"Şuan önemli olan o değil minho sen iyi misin?"
"Yani pek sayılmaz, sen?"
"Ben iyim beni merak etme."
Ardından aramızda oluşan sessizliği bozmak için konuştum.
"Jisung orda mısın?"
Kapının ardından ses gelmeyince endişelenmeye başlamıştım. Konuşmamın ardından kapının altından bana bir telefon fırlattı ve bu onun telefonuydu. Telefonu elime olduğımda ise telefonda notlar açıktı ve bir şeyler yazıyordu. Telefonunu ilk başta neden bana verdiğini anlamasamda notu okuyunca her şeyi anlamıştım.
Minho telefonla bir şekilde babanın sana şiddet uyguladığına dair bir kanıt yakala video, ses kaydı veya fotoğraf olur. Ben eski telefonunu kullanacağım, numaram jisung diye kayıtlı bana ordan ulaşabilirsin ve kanıt bulduğunda bana haber ver, kanıtları almak için geleceğim. Ben diğerlerine haber vereceğim lütfen dikkatli ol.
Yazıyordu. Jisung gerçekten benim için her şeyi yapabilcek birisiydi ve bende onun için her şeyi yapabilirdim. Ardından kapnın arkasından jisung'un sesinş duymam ile düşüncelirimden kurtulmuştum.
"Ben gidiyorum minho, lütfen dikkatli ol."
"Sende dikkatli ol jisung."
Ardından kapının önünden uzaklaşan ayaksesleri ile jisung'un gittiğini anladım. Jisung gittikten sonra telefonu saklayabilceğim bir yer aramaya başladım.
Jisung
Kapının önünden uzaklaştıktan sonra etrafıma baktım ve son kez kontrol ettin. Ardından merdivenlerden aşağı indim ve mu-jin pisliğinin yanına geldim.
"Ee yaptın mı son konuşmanı, Biraz kısa sürdü sanki?"
Yüzüme ciddi bir ifade takınarak konuşmaya başladım.