~Bölüm 12~ [MECRÛH]

13.3K 644 1.1K
                                    

Yıldıza basıp, satır arası yorum yaparak düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim inci taneleri :)

▪︎İnstagram,Tiktok, Twitter: niselfesya

▪︎Duyurlardan haberdar olmak için niselfesya basarak takip edebilirsiniz <3

{Sınır dolmadan bölüm gelmeyecek!}

Oy: 666
Yorum: 888

İyi Okumalar♡

İyi Okumalar♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Mecrûh-

Deva'nın Ağzından;

Vakit kaybetmeden sessizce ve temkinlice koşarak yukarı çıktım ve Baran'ın odasına girip silah dolabından iki silah aldığımda gözüm susturuculara değdi gereksinim duyduğum susturucuları elime alarak oyalanmadan ikisinin de ucuna taktım. Bunu o kadar hızlı yapmıştım ki... Kapıyı sessizce kapattığımda, gürültüyle evin aşağıdaki kapısı açılmıştı. Kapıyı kilitleyip odada bir süre saklanabileceğim, güvenli yer bakındım.

Özgür'ün de gidesi tutmuştu. Lanet olası beni böylesine bir günde yanlız bırakmıştı. Hiç bir zaman olamadığı gibi yine yoktu yanımda. Kim bilir belki bir saat sonra bu odada ölümü bulacaktı ama o yoktu. Özgür ona en çok ihtiyacım olan anda yoktu ve ben yine kendi yalnızlığımla baş başaydım.

Her odanın kapısı gürültü ile açılıyordu çok fazla konuşma sesi geliyordu ama hiç biri net değildi. Baran'ın yatağının altına girdim. Bu odada beni bir süre de olsa güvende tutacak tek yer burasıydı. Sesler yakınlaşmıştı. Onlar dışında kocaman evde tek bir kişi bile yoktu. Herkesi öldürmüşlerdi. Sıra ben de miydi?

Beklemediğim anda kapının önünden gür bir ses yükseldi. "Yağ satarım, bal satarım," derince yutkundum ve daha yavaş nefes alıp kendimi 'geçecek Deva bunu da atlatacaksın' diyerek temkinledim.

"Özgür öldü, ben satarım." Nefesim kesiliyordu sanki, sandığımdan çok daha yakındı. Kapının açılmasıyla silah sesinin kulağımı acıtırcasına doldurması bir olmuştu.

"Özgür'ün Deva'sı kıymetlidir," diyerek kendince uyarlamıştı. Açılan kapıdan içeri girdiğinde ayaklarını görebiliyordum. Nefesimi tutup saatlere dönüşen saniyelerle bekledim.

"Alsam değersiz liradır," demesi ile yatağın altına bakması ve kahkaha atması bir olmuştu.

Kahkahasına karşılık verdim sessiz gülüşümle ve uyarlamaya ben devam ettim. "Zam-bak Zum-bak Dön arkana iyi bak orospu çocuğu," deyip elimdeki silahı sol göğsüne hedef alarak ateşledim.

Saniyeler içinde yatağın altından çıkıp kapının arkasına geçtim. Kapıyı biraz aralık bırakıp yerde cansız yatan itin kapıda açtığı deliğe eğilerek silahın namusunu o kısma sabitledim. Yavaş ve sessizce nefes alırken kulağıma gelen ayak sesleri daha da yakınlaşıyordu. Kapı eşiğine gelip "Abi bu-" demesiyle sesinin kesilmesi bir olmuştu. İki kişi etkisiz hale gelmişti.

SESSİZ RUHUN ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin