Floura ve Ochako

147 11 9
                                    

-Yeşil çocuk-

Güzelim beni arayınca sevinçle açıp odadan çıkmıştım.

'İzuku? Merhaba..'

'Merhaba güzelim.. Nasılsın?'

'Eh.. iyiyim! Sen nasılsın?'

'Seni gördüm iyi oldum.'

'Şey izuku..'

'Efendim Floura?'

'Müsaitsen bugün dışarı çıkalım mı?'

'Olur hatta şimdi çıkalım.'

'Tamam o zaman!'

Kıkırdayan sesini duyunca yüzüm hafif buruşmuştu. Güzel kızdı. Kızıl kahve tutamlı saçları ve yemyeşil açık gözleri. Sırıtarak odama gidip gömlek ve kot giymiştim. Aslında bugün kacchanla olmak isterdim ama Flourayı kırmak istemiyordum. En büyük faktör oydu çünkü. Aşağı inip herkese günaydın demekten sonra yurtdan çıkıp konumuna doğru geliyordum.

Kacchanın nasıl olduğunu merak ediyordum.. acıdan öldü mü acaba? Ya da onu biri kurtardı mı acaba? Bilmiyorum. Ama umrumda da değil. Bu daha hoş benim için. Acıyla kıvranması.

'Hai Floura!'

'Hai İzuku-kun.'

Belini sarıp sarılmıştım. Kokusu ger zamanki güzeldi. Bir kız gibi ne olucak. Kızlardan ne anlardım ki? Biraz zaman sonra sarılmayı kesmiştik. Gözlerine bakıp Sırıtmıştım. Saçlarını okşadım.

'Nereye gidiyoruz Kaptan!'

'Sanırım..Mini Eşyaların satıldığı bir yer var bilir misin?'

'Elbette!

'O zaman oraya gidelim güzelim~'

'Tamam!'

Elini tutup ilerlemiştim. Sevimli sevimli ve bana ayak uydurmasına sevinmiştim. Ama içimden bir ses ona karşı hala normal sevgililer gibi hissetmiyordum.  Mağazaya yaklaşınca sevinçle atılıp ileri gitmişti. Ben ise onu takip ediyordum. Seviyordum ya. Her seven insan hissetmesede seviyor diye kabul ediliyordur değil mi?..

'İzuku! Gel buraya!'

'Tamam tamam!'

Yanına gidip küçük eşyalar bakıp güldük eğlendik. Bu sevinç benim hoşuma gitmişti. Ama aksi yönde beni sarmayan bir şey daha vardı. Sinirle yumruğumu sıkmıştım. Kacchana bunu ödetmem gerekiyordu! Onun yüzünden sevdiğim insanla bir olamıyordum. Sinirle Flouranın belinden tutup kendime çekip dudaklarına yapışmıştım. Şaşıran taraf ikimizde olmuştuk ama Floura karşılık verince sesimi çıkartmamıştım.

Biraz zaman sonra yemek yemeğe çıkmıştık. Siparişleri almış Floura'nın yanına doğru gidiyordum. Karşısına oturup gülümsemiştim.

'Teşekkürler İzuku-kun.'

'Ne demek güzelim. Her zaman.'

Biraz burdada vakit geçirdikten sonra metroya doğru bir yol almıştık. İçimde hala beni bir türlü birakmayan o lanet his vardı. Sevmiyordum bunu. Tch.

Flouranın belini tutup etrafa bakıyordum. Kahrolası metro doluydu gene! Birden bire Ochako ve onu sarmış Kacchanı gördüm! Sinirle kaşlarımı çatıp onlara bakıyordum. Elimde kalıcaksın Kacchan.

-Sarı çocuk-

Ochakoyu belinden sarıp sırıtıyordum. Cidden yalan olsada güzel bir çiftik. Dekunun burda olduğunu girdiğim an fark etmiştim. Umrumda değildi diyemem. Sanki cidden o kızı seviyormuş gibi davranıyordu. Biliyordum. O onu sevmiyordu. Benimde Ochakoyu sevmediğim gibi. Sırıttım. Metro durunca Ochako ile ileriye adım atmıştık. Ama birden belimi saran ellerle geriye gitmiştim. Ochako seslensede gelememiştim ve aynı anda Flouranın sesi duyulmuştu. Ani yüzümü cama doğru yapışık görünce dekunun nefesi enseme geliyordu. Kızarmıştım.. lanet olsun! Dizini arkama geçirmişti. Dudağımı ısırarak yandan ona bakıyordum. Derin derin nefes aldım! Çok korkmak değildi mesele...

'Kacchan? Ochako mu cidden.'

'...'

'Cevap ver!?'

Kafamı cama sert koymuştu. Acıyla inlemiştim hafif o kadar kalabalıktı ki sesim bile duyulmuyordu! Kahretsin.. Deku Sırıtmıştı. Ellerimi yukarı birleştirip süzüyordu.

'Deku..'

'Efendim Kacchan?'

'siktir git Metrodayız.'

'Haha. Bu benim ne zaman umrumda?'

Elime ip bağlamıştı. Birden şaşırmıştım. Ne oluyor? Sinirle bakicakken metro durdu ve Deku ani hızlıca ilerlemeye başlamıştı. Ellerim geriye gidicekkem döndüğüm için canım yanmıştı inleyerek peşinden gidiyordum! Geri gitsemde izin vermiyordu! Sinirli sızlanarak peşinden köpek gibi geliyordum.

'Oi! Kacchan~.'

'D-Deku! Çekme artık.'

Deku dinlemiyordu oysa..duymuyordu..  bileklerim baya acımaya başlamıştı.. SİKERİM böyle işi! Sertçe geriye çekmiştim kendimi ani durup beni kendine çekerek yere düşmemi sağlamıştı. Herkes bize bakıyordu... herkes..sinirle yerde sürünüyorken bağırmıştım.

'Deku b-bu çok fazla! Dur lütfen! Kahretsin!'

Deku durup bana bakmıştı. Ve sırıtmıştı.

'Vücudunu çürütene kadar!'

Evet bölüm kısa oldu ama diğer bölümler 500-600 arası olur sanırım. Çok yakında fikirlerim tükeniyor. Ve lütfen oylamadan hatta yorum yapmadan geçmeyin beğenmenize göre devam edeceğim. Beğenmezseniz ne gereği var? Okuduğun için teşekkür ederim!

𝗛𝗶𝗱𝗱𝗲𝗻 // 隠れたHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin