Adını bile bilmediğim kuryer gittikten sonra kucağımda bebekle salonda öylesine oturuyordum. Donmuştum sanki, hiç bir şey hissetmiyorum. Aslında o haklı, ona hesab vermek zorunda değilim. Ama bunu kendime inandıramıyorum. İçimde bir yerde beni bebekle görüb evli olduğumu düşünmesini kanullenemiyorum. sanırım ben ondan hoşlanıyorum.
Victoria: Hayır Victoria, daha önce olanları hatırla. Tekrar aynı şey olucak. Sakın tekrar kimseye aşık olma.
Kendime olanları hatırlattıktan sonra annemi arama kararı aldım. Böyle olmayacaktı. Bir bebeğe bakıcak kadar iyi kazanamıyorum. Yere bebeğin battaniyelerinden serib onu battaniyenin üstüne bıraktım. Allah korusun yatağa koysam birde yataktan düşer falan. Telefonumu elime alıb annemi aradım. Annem telefonu açana kadar da kettle su koydum Lisaya süt yapmak için.
Annem: Efendim kızım ne oldu?
Victoria: Anne sana bir şey söylemem gerekiyor ama lütfen sakin ol.
Nasıl söyleyicem bilmiyorum ki. Ya birden bayılırsa Allah korusun.
Annem: Ne oldu kızım korkutma beni?
Victoria: Anne önce bir yere otur, şimdi sana nasıl söyleyicem bilmiyorum ama, kardeşim bana bir şey bıraktı bu gün.
Annem: Aa ne güzel bir haber bu . Ne bırakmış benim güzel kızım?
Victoria: Aslında o kadar da iyi bir şey değil di anne. Bana bir bebek bırakmış.
Karşı taraftan annemin nefesinin kesildiğini hissettim. Tabi ki kesilirdi. 18 yaşındaki kızının bebeği olmuştu.
Annem: N-ne diyorsum kızım sen? O daha 18 yaşında, sen bana oyunmu oynuyorsun?
Victoria: Saçmalamaz mısın anne? Nasıl bir oyun oynaya bilirim sana? Gel kendin bak. Bebeği kapıma notla birlikte bırakmış gitmiş. Ne yapa bilirim ki şimdi?
Annem: Bebekle birlikte çabuk buraya dönüyorsunuz.
Victoria: Ama anne ben...
Annem: İtiraz istemiyorum. En kısa sürede buraya gelinecek o kadar.
Telefonu suratıma kapatan anneme tekrar ve tekrar sinirlendim. Hep böyle yapıyordu. Kardeşim yüzünden bana kızmıştı yine. Belki de o bebeğin aslında kardeşimin değil benim olduğunu ve böyle gizlediğimi düşünüyordur.
Kettlein kaynama sesi ile kendime gelib mutfağa yöneldim. Sakin olmam ve Lisanın karnını doyurmam gerekiyordu. Kuru sürü biberona gerekli miktarda doldurub üstüne sıcak su döktüm. Sütü Lisanın içe bileceği sıcaklığa getirib bebeğin eline verdim. Kendi içe biliyormu emin değilim ama bakıcaz. Kim bilir ne kadar açmış ki, hemen elimden kaptığı biberonu emmeye başladı. Bu haline gülümsemeden edemedim. Çok tatlıydı ona söz yok. Ama kardeşime benzemiyordu. Ki bu da annemin karşısında işimi daha da zorlaştıracaktı.
Yatak odasına gidib bebeğe gerekli bir kaç eşyayı alıb çantama koydum. Kendi telefonumu ve gerekli olucak bir kaç malzemeyi çaytaya koydum. Hiç geciktirmeden annemin yanına gitmem gerekiyor. Kendime sifariş ettiğim yemeği yeyib önce Lisanın altını değiştirdim ve sonra giyindirdim.
Dışarısı sıcak olduğu için çokta kalın giyindirmemiştim. Sıra bendeydi.
Bende giyindikten sonra Lisayı kucağıma alıb hemen kapıya yöneldim. Dışarı çıkıb kapıyı kapattım ve apartmandan çıktım. Yola çıktığım zaman siyah giyinmiş biri gelib karşımda eyilmişti.
Adam: Victori hanım. Anneniz sizi almam için beni gönderdi. Buyurun arabaya binin, gidelim.
Ahh anne ahh. Ne zaman vaz geçiceksin bu haraketlerinden. Önünde beni bekleyen adaml fazla bekletmemek için arabanın yanına geldim ve şoförün açtığı kapıdan arabaya bindim. Kucağımda bebek olduğu için daha dikkatli yapıyordum her şeyi. Hemen benim ardımdan arabaya binen şoför arabayı çalıştırmıştı.
Lisa pencereden yavaş yavaş geçib giden binalara ve arabalara o kadar dikkatli bakıyordu ki. Bu haline gülümseyib gideceğimiz yere ulaşmayı bekledim.
Kısa süre sonra:
Sonunda gelmiştim. Bu evden gideli daha o kadar olmamıştı ama artık bu ev bana yabancı geliyordu. Yavaşça Lisayla evin kapısına geldim ve daha kapıyı çalmamış hizmetçi açmıştı bile. Ona teşekkür edib salona doğru yürüdüm. Hizmetçi kucağımda bebeği görünce çok şaşırmıştı. Belki de şu an hamile olduğumu ve bu yüzden evden ayrıldığımı düşünüyordur. Umrumda bile değil ne düşündüğü.
Salonda beni her zaman ki gibi abartılı giyinmiş bir şekilde bekleyen annemle karşılaştım. Beni görünce ayağa kalktı ve beni baştan ayağı süzdü. Üstümdekileri beyenmemişti ama ses etmedi ve yavaşça bize yaklaştı. Bana sarılıb yanağımı öptü. Aynı şekilde karşılık verdim ve bende yanağından öptüm. Kokusunu hissetmeyeli uzun zaman oldu demek isterdim ama her defa vurduğu parfüm yüzünden annemin kokusunu bilmiyorum malesef.
Annem: Hoş geldin Victoria, benim güzel kızım.
Victoria: Hoş geldim anne. Nasılsın?
Annem: İyiyim canım. Gel otur şöyle.
Kendisi koltuğa oturdu ve bana da yanında oturmam için işaret etti. Gidib yanına oturdum.
Annem: Sormaya korkuyorum yalan yok. Ama öğrenmem gerekiyor, lütfen anlat bana. Ne oldu?
Victoria: Anne bu gün her sabah olduğu gibi gezmeye gitmiştim. Neredeyse yarım saat gezdim ve geri geldim apartmana. Yolda kendime yemek sifariş verdim ve apartaman girdim. Apartmanda karşıma simsiyah goyinmiş yüzü bile kapalı biri çıktı. İlk defa görmüşdüm. Dikkat etmedim ve kapıma yakınlaştım, orda beni iki kutu bekliyordu. Başta şaşırdım. Sandım ki sifariş verdiyim yemek bu kadar çabuk geldi. Ama bu kadar büyük kutuda gelicek bir şey değildi sifariş verdiyim. Sonra bebek ağlama sesi geldi. Kutuyu açtım ve bu, yani Lisa vardı kutuda.
Annem: Kızım sence bu mantıklımı? Peki bunun kardeşinin çocuğu olduğunu nerden anladın?
Victoria: Sana dedim anne. Not bırakmış. Buyur oku kendin. El yazısından anlarsın zaten kimin yazdığını.
Notu çantamdan çıkardım ve anneme uzattım. Elimde ki notu aldı ve bana şüpheli bakışlar attı. Ona gözlerimle notu işaret ettim. Açıb okumaya başladı. Okudukça gözleri doldu, hissediyordum. Ama annemi asla ağlarken görmedim o yüzden ağlamazdı. Notu okuduktan sonra onu buruşturub kenara fırlattı. O kadar sinirlenmişti ki. Allahım beni koru annemin gazabından.
Arkadaşlar merhaba. Nasılsın? Hikayemi beklediğiniz için hepinize teşekkür ederim. Bu aralar zamanım olmuyor ama daha sık sık yazmaya çalışacam. Beyenmediğiniz yerler varsa söyleyin kendimi düzeltmeye hazırım. Bölüm hakkındaki görüşlerinizi de merak ediyorum. Teşekkürler 🥰😘😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar.
RomanceYabancı: 2 kere düzgün olmadı diye pes mi ediceksin? Kız: Hayır pes etmiyorum sadece istemiyorum. Yabancı: Hayat kaybettiğin yerden başlar. Kız: Sen ne biliyorsun ki benim hakkımda? Nasıl hayat yaşıyorum ve neler yaşadım biliyor musun? Yabancı: Hay...