Yıldız Tozu (Devam Ediyor)

3. Uzun Kirpikli Adam

Uzunca bir aradan sonra selamlar... Bir sonra için söz veremiyorum ama elimden geleni yapacağım.
Keyifli okumalar❤️

Bölüm Şarkısı: Rengin- Aldatıldık

Göründüğü gibi olmayan gerçeklere karşı her zaman tetikte olun. Yoksa başınız güvenlik güçleri ile belaya girebilir.

Güçlü Tanrıçanın El Kitabı
Ceyda Soykan

CEYDA

Denizlerdeki köpüklü dalgaların arasından doğmuştu Afrodit. Tüm ihtişamı ve güzelliği ile yine aynı denizlerde serpilip büyüyordu. Güzelliği bir efsane gibi dilden dile dolaşıyordu. Tam da bu yüzden aşk ve güzellik tanrıçası ilan edilmişti çünkü böyle bir güzelliğe hakkını ancak aşk verebilirdi. Ve aşk henüz güzel tanrıçanın kapısını henüz çalmamıştı. Nerites ile karşılaşana kadar.

Toprağın denizle birleşmesinden doğan Nereus, Okeanus'un kızı Doris'le evlenmiş, elli bir tane çocukları olmuştu. Ellisi Nereid adı verilen güzel kızlardan oluşurken, bir tanesi göz alıcı bir erkekti. Nerites adını vermişlerdi ona. Denizin dibinde bir sarayda hep birlikte mutlu mesut yaşıyorlardı. Ta ki Afrodit'le yolları kesişene kadar.

Nerites, Afrodit'i köpüklerin arasında gördüğünde tek kelime ile büyülenmişti. Kalbini güzeller güzeli tanrıçaya kaptırmaktan başka seçeneği kalmamıştı ve iki genç aşık denizlerde herkesi imrendiren muhteşem bir aşk yaşamaya başlamıştı. Afrodit için şimdi her şey tamamdı işte. Aşk ve güzellik tanrıçası ona yaraşan güzellikte bir aşkla tamamlanmıştı.

Afrodit engin denizlerde sevgilisiyle mutlu mesut yaşarken o günlerde herkesin hayatını değiştirecek bir gelişme yaşandı. Zeus babası Kronos'un iktidarını sonlandırmış ve onun yerine Olimpos'ta tahta geçmişti. Tahta geçtikten hemen sonra da on iki büyük tanrı ve tanrıçayı kendisiyle birlikte hüküm sürmesi için Olimpos'a davet etmişti. Bunlardan birisi de elbette Afrodit'ti. Güzellik ve aşk tanrıçasının yeri engin denizler değildi. Bu daveti kabul etti Afrodit. Sevgilisi Nerites'i de beraberinde oraya götürecekti çünkü ondan ayrılmak istemiyordu.

Oysa Nerites Afrodit ile aynı fikirde değildi. Tanrıçaya hayır demeye cesaret edebilmişti çünkü ona göre evi denizlerdi. Annesi ve babasının eviydi deniz. Kız kardeşleri oradaydı. Nerites denizi nasıl terk edebilirdi ki? Afrodit yine de isteğinden vazgeçmedi. İki kanat teklif etti sevgilisine. Nerites bu kanatları kullandığı sürece yalnızca Olimpos'ta kalmak zorunda değildi, istediği zaman ailesinin yanına da gelebilirdi. Genç adam bu teklifi de geri çevirince güzel tanrıça yıkılmıştı. Hayal kırıklığına uğrayan her tanrıça gibi öfkelendi Afrodit. Kendisiyle olmayı tercih etmeyen ve ona hayır deme cüretini gösteren Nerites'e gününü gösterecekti.

Olimpos'a yerleşmeden hemen önce genç adamı bir kabuğun içerisine hapsetti güzel tanrıça. Madem kendisiyle gelmeyip bulunduğu yere takılı kalmıştı, madem özgürlüğü elinin tersiyle itmişti, o zaman başına gelenleri hak etmişti. Bulunduğu yere yapışıp kalan ve hareket edemeyen bir deniz kabuklusuydu artık Nerites. Ona vadedilen kanatlarsa tanrıçanın oğlu Eros'un olmuştu artık.

Beni tanıyanlarınız bilir. Sık sık hakkımı verdiğim özelliklerim arasında azimli bir kadın oluşum vardır. Aklımda bir hedef belirler ve ona doğru adımlamaktan asla çekinmem. Üstelik uğrunda yeterince çaba gösterilen her hedefe bir şekilde ulaşılacağına dair inancım kuvvetlidir. Buna rağmen verdiğim tüm emeklerin boşa gittiği ve olduramadığım bazı meselelerim de var. Bunları itiraf etmenin zamanı geldi diye düşünüyorum.