3

179 11 5
                                    

40 dakikanın sonunda Seokjin hoca Sınıfı terk etmişti çıkarken de Taehyung'a göz kırpmayi ihmal etmedi tabii. Jimin bu durumla eğlenirken Taehyung öldürücü bakışlarını jimine yolluyordu.

"Bana bak veled sen bu aralar çok kasiniyorsun"

"TaeTae üzgünüm ama Seokjin hoca senden daha yakışıklı kkkkk*

" Öyle mi?"

" Evet"

"Tamam Jimin."

"Ne tamamı?"

"Basbaya tamam işte."

"Tae alındıgini söyleme sakın bana şaka yaptığımı biliyorsun."

"Kırıcısın Jimin..Bazen gerçekten kırıcı oluyorsun."

"Ama ben..."

"Neyse ne. Yalnız kalmak istiyorum gider misin?"

"Ama çikolatalı süt alacaktık?"

"İstemiyorum müsaade edersen uyucam biraz."

"Peki..."

Jimin, Tae'in davranışlarına ve kendisine tavir almasına bir yandan çok şaşırmış bir yandan ise üzülmüştü. Çünkü Taehyung onun en ve tek yakın arkadaşıydı aralarındaki sarsılmaz dostluk ve bağdan dolayı böyle şakalara alınacağını hiç düşünmemişti. Tae'e son bir bakış atıp sınıf kapısından çıkarken Jungkook ile carpismisti ve Jungkook'un elindeki içecek yere dökülmüştü

"Önüne baksana aptal!"

"Ö-Özür D-dilerim birdaha olmaz."

"Olamaz zaten aksi halde neler yapabileceğimi biliyorsun değil mi civciv?"

Jimin dolu ve korkmuş gözlerle Jungkook'a baktığında onun kiniyle göz göze gelmişti. Jungkook'un ona olan nefretini gözlerinden bile görebiliyordu. Bunun sebebini merak etsede suan bunu düşünecek durumda değil di. Uzun bir süre bakistiktan sonra Jimin gitmek için adım attığında Jungkook onu durdurdu.

"Nereye gidiyorsun içeceğimi döktün?"

"Ama özür diledim."

"Hemen bana yenisini al ve getir."

"Ben senin Uşağın değilim özür diledim bitti."

"hahaha az önce karşımda kekeleyen korkak velede noldu? Hemen dedim."

Jimin gözyaşlarına hakim olamayarak kantine doğru yürümeye başladı. Eğer Taehyung kendisiyle küsmüş olmasaydı onu suan Jungkook'a karşı koruyabilecegini biliyordu ve en yakın arkadaşıyla küs olmak onu çok üzüyordu. Jimin gözyaşlarına uzun kollu hırkasına sildikten sonra kantine geldi ve Jungkook için bir limonata aldıktan sonra sınıfa doğru yürümeye başladı. Jungkook'un masasına içeceğini bırakırken Jungkook da onu izliyordu.

-Baksana civciv bizim eve hizmetçi lazım ilgilenir misin?

Jungkook'un bu dedigiyle herkes kahkaya bogulmustu ama Jimini asıl üzen şey tüm bunlar olurken Tae in tepkisiz bir şekilde uyumasiydi ki ona kalırsa bence uyumuyordu bile... Jimin Jungkook'a cevap vermeden yerine oturunca gözleri yeniden dolmaya başlamıştı ki sınıfa öğretmenleri girdi.

"Merhaba çocuklar hemen sınav pozisyonu alın"

Beklenmedik sinavla herkes sasirirken tüm sınıf bir ağızdan konuşmaya başlamisti.

"Ama hocam haberimiz bile yoktu!"

"Hadi hadi çene yapmayın dediimm."

Yoongi onların edebiyat ogretmeniydi ve biraz da çatlakti örneğin  edebiyat öğretmeni olduğunu unutup fizik dersi anlatmıştı o da böyle bir hocayıdı

"Durun yerlerinizi de değiştireyim. Momo Rose nin yanına Jennie Nayeon un, Jisoo Tzuyu, Yeonjun Hyunjin, Lee know Soobin, Mingyu Chanyeol, Taehyung Baekhyun ve Jungkook Jimin. Evet tamamdır."

İnsanın istemediği ot burnunun dibinde bitermis ya Jiminde suan tam o hesaptaydi Jungkook ise Jimin'e iğrenircesine bakarak Öğretmenine seslendi.

" Hocam ben bu ezikle oturmam baska yere geçsin "

" Jungkook arkadaşınla doğru konuş"

" Arkadaşım mı? Bu okulda kimse onunla arkadaş falan değil."

"Jungkook! Haddini aşma"

"Bunlar gerçekler hocam. Ben bu ucubeyle oturmam."

"Jungkook hemen bunu kesmessen notların 0 olarak düşer."

"Tamam peki sustum bu seferlik."

Jungkook'un ona sarf ettiği sözler Jimin'in çok zoruna gitmiş ve yine gözleri dolmuştu. En sevmediği huyuydu bu kırıldığında hemen gözleri dolardı. Dolu gözleriyle öylece Jungkook'a bakarken Jungkook konuşmaya başladı.

"Geç otur sesini çıkarma varlığını hissedersem fena olur anladın mı beni?"

Jimin kafasını sallayıp anladığını belirttiginde Jungkook yana geçip ona oturması için yer açmıştı. Jimin etrafına bakindiginda tüm sınıfın ona alaycı gözlerle baktığını gördü. Gözleri Tae'i bulduğunda ise onun dümdüz ifadesiz bir şekilde önüne baktığını gördü. Önceden her durumda kendisini savunan dostu şimdi yüzüne bile bakmıyordu ve bu Jiminin canını çok yakıyordu. Yanında Taehyung olduğu için Jungkook'un her yaptığına her söylediğine göğüs gerip dayanmaya çalışan Jimin'in yanında artık dostu yoktu artık yapayalnız dı ve şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Jimin'in düşüncelerini bölen öğretmeninin sesi olmuştu.

"Sınav başlamıştır başarılar dilerim."

Üzücü düşüncelerinden kurtulup sınavına odaklanmaya çalışan Jimin'i Jungkook bölmüştü.

"Civciv kağıt degistiricez."

"Ne hayir ben yapamam"

"Ne demek yapamam"

"Yakalaniriz ben elime yüzüme bulaştırırım Kook, olmaz."

"Sen bana ne dedin az önce?"

Jimin Jungkook'a nasıl seslendiğini fark ettiğinde korkudan gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Tam Jungkook'a cevap verirken Jungkook sözünü kesmişti.

"Neyse ne ver şu kağıdını civciv."

"Olmaz dedim."

"Yakalanmicaz dedim civciv söz, ver şu kağıdını."

Jimin ve Jungkook hocanın arkasını dönmesini bekleyip fırsat buldukları an kağıtlarını değiştirmişlerdi. Jimin'in korkudan ağzı açık kalınca Jungkook konuştu.

"Ağzını kapat sinek girer civciv."

"Korkudan ölücem senin yüzünden."

"Nerde o günler. "

"Kas yığını öküz."

"Ne dedin sen?"

"Hiic hicbisey."

Jimin önündeki kağıdını da doldurduğunda yüksek not alacağını bildiği için gülümsemeye başladı. O sirada arka sıralarında oturan Yeonjun elindeki kağıdı Jimin'in sırasına attı ve tam o sırada Yoongi hoca görmüştü.

"Jimin ne bu?"

"Bilmiyorum hocam bana ait değil"

"Bakalım hemen."

Kağıdın içinde edebiyat kopyaları yazıyordu Jimin ise merakla öğretmeninin yüzüne bakıyordu.

"Jimin senden beklemezdim bunu."

"Hocam ne ki o gerçekten bana ait değil."

"Sıranın üstünde duruyordu Jimin edebiyat kopyası hazirlamissin."

"Hocam ama gerçe--"

"Tamam Jimin göreceğimi gördüm bu sana 0 olarak yansıyacak."

Jimin yapmadığı birsey yüzünden suçlandigi ve 0 aldığı için üzüntüsünü gizleyemedi ve sessizce gözyaşlarını akıtmaya başladı. Tam o sırada beklenmeyen biri Jimini savunmaya başladı.





OBLIVIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin