amortentia | taekook

11: ne kadar istesem de senden uzaklaşamıyorum

Sınav Haftasından Sonra

Taehyung açısından sınav sonuçları oldukça garipti.

Öncelikle, sınavlar onun için her zamanki gibi geçmişti. Yaptığını düşünüyordu ama içinden bir ses Jungkook'un ondan daha başarılı olduğunu söyleyip duruyordu. Her sınavda da bu içindeki ses aynısını demişti. Gerek yazılılarda olsun, gerek de uygulamalı sınavlarda olsun...

Taehyung bu konuda kendisine asla güvenemiyordu.

Bu yüzden çok önceden kendisini yine ikinciliğe hazırlamıştı. Her dersin içeriği hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen ve çok çalışmasına rağmen şimdiye dek geri dönüt alamamıştı. Bu yüzden biliyordu ki yine aynısı olacaktı. Yine Hogwarts İkincisi diye adı geçecekti.

Aslında...
Adı bile geçmeyecekti çünkü kimse ikincileri hatırlamazdı. Gözler her zaman birincinin üstünde olurdu.

Taehyung'un sıradan geçen sınav haftasına karşı Jungkook için pek de sıradan olmamıştı. Normalde yapabileceği şeyleri bilerek hatalı yapmış ve profesörlerin şaşırmasına bile neden olmuştu. Ona neyin var diye sorduklarında Jungkook sadece omzunu silkmiş ve bir anlığına hata yaptığını söylemişti.

Bir anlığına hata?

Her dersin sınavında en az bir hata yapmıştı ve bu tabii ki de Taehyung'un dikkatini çekmişti. Ravenclaw'lı oğlanın kapasitesini biliyordu. Neleri doğru neleri yanlış yapabileceğini biliyordu ve böyle saçma hatalar yapmayacağını da. Bir şeyler çevirdiğini uygulamalı sınavlar sayesinde öğrenmişti. Onu sandığından iyi tanıyordu.

Sınav sonuçları açıklandığında profesörlerin hepsi Taehyung'u tebrik etti. Yoongi, Minho ve Jennie kendi çaplarında bir partiyle arkadaşlarının birinciliğini kutladılar ama Taehyung buna doğru düzgün sevinememişti bile.

Mutsuz hissediyordu çünkü kendi çabasıyla birinci olmamıştı.

Ve aynı zamanda mutlu da hissediyordu çünkü ailesi sonunda onunla gurur duyabilecekti. Bu sefer eve döndüğünde bir kavga onu beklemiyor olacaktı. Sevindiği tek konu buydu ama tek başına birinci sıraya gelemediği için de suçu kendisinde aramayı bir türlü bırakamıyordu.

Yine de bu üzüntüsünü içine attı ve sınav sonuçları açıklandıktan sonra etrafta güler yüzle gezdi. Hiçbir arkadaşına veya hiçbir profesöre bunu belli etmedi ama Jungkook'un bakışlarından bile her şeyi bilerek yaptığını anlamıştı. Ravenclaw'lı oğlan, Slytherin'liye sadece gülümseyerek bakarken bile Taehyung şüphelenmeden duramıyordu.

Sınav haftası boyunca doğru düzgün konuşmamışlardı ama bakışları hep birbirlerinin üzerindeydi. Gözleri konuşuyordu.

Ve sınav haftası, sonuçları bir kenara, yaklaşan Quidditch maçı finali Hogwarts'da şu aralar konuşulan tek konuydu. Gryffindor-Slytherin karşılaşması tüm öğrencileri heyecanlandırsa da maça çıkacak iki bina için aynısı söylenemezdi çünkü ne zaman karşı karşıya gelseler birbirlerine ölümcül bakışlar yollamaktan vazgeçmiyorlardı.

Gryffindor takım kaptanı Akira ise bu maç için fazla hırslıydı. Taehyung'un sınavlarda birinci olduğunu okuldaki herkes biliyordu. Slytherin'li oğlanın özgüveni bu yüzden dışarıdan bakılınca oldukça tavan görünüyordu ve maç için de kendisine oldukça güveniyordu. Bu yüzden Gryffindor'lu çocuk, Slytherin'in kazanmaması, dikkatinin biraz da olsa dağılması için her şeyi yapmaya hazırdı.