Yangınımdaki Deniz (TAMAMLANDI)

Özel Bölüm

Multi :Kemal - Emir
Şarkı :Toygar Işıklı - Ben ölürsem

Merhaba çok uzun zaman oldu bölüm atmayalı ama sizler sayesinde Yangınımdaki Deniz 50K geçti destek veren herkese teşekkür ederim. Madem bu kadar büyüdük bir özel bölümü hakettiğini düşünüyorum. Gelecekten özel bir bölümümüz olacak. Zaten hikayenin devamı olacak ama net tarih veremiyorum.

Hayat fazlasıyla acımasızdı Kemal'in elinden kayıp giden sadece Nihan olmamıştı. Toprak'ın annesini de kaybetmişti. Bu hayata  tek başına göğüs germeyi öğreneli çok uzun zaman olmuştu. Kırkına merdiven dayayan ruhu da kalbi de yaralı bir adamdı. Ama onu en çok yaralayan Nihan'ın ölümüydü. Her gün mezarına gidip konuşup ağlardı. Hayatına kimseyi almadı alamazdı da hala kalbi Nihan diye atıyordu. Annesi bir kaç kez yuvanı kur dese de sert bir dille reddedince bir daha evlilik konusu Kemal için açılmamak üzere kapanmıştı.

Yıllar geçmiş herkes ailesini düzenini kurmuştu. Duru ve Burak mutlu giden bir evlilikleri ve bir kız bir erkek çocukları olmuştu. Poyraz ve Çiğdem'in ikiz çocukları olmuştu. Annesi babsının ölümünden sonra kabuğuna çekilip torunlarıyla vakit geçiriyordu.

Yıllarca çalışıp şirketi çok iyi hale getirmişlerdi. Alacahan ve Soydere holdingi birleşip ortak olmuşlardı. Sonunda A & S holding kurulmuştu. Nehir ve Kemal genel kurulu başkanı Poyraz da yardımcı olarak belirlenmişti. Onur ve Nehir evlendikten sonra o da holdingte yerini aldı. Emir Nihan'ın ölümünden sonra kızı Gece'yi de alıp Yurt dışına çıktı. İşlerini Onur bir müddet yürütse de evlendikten sonra işleri Emir'e devredip çekildi.

Yaşadıkları tüm her şey Emir'in Nihan'a saplantılı aşkı yüzünden olmuştu. Onur da bunu farkettiğinden zamanla yanından ayrılmıştı. Emir bu olayı sindirememiş ve hep Nehir'i suçladı. Onur'u etkisi altına aldığını sanıp en yakın arkadaşını düşman ettiğini düşündü. Emir tüm işlerini Yurt dışından yürütüyordu. Gece'yi yanına alarak Londra'ya yerleşmişti. Ama iki yıldır ne Gülşen'i ne de Emre'yi bulamıyordu. Bakmadığı haber etmediği yer kalmamıştı. Sanki yer yarılıp içine girmişti. Belki de artık bulunmak istemiyordu.

Gülşen tam Nihan'ın öldüğü zaman zarfında dayısı ortaya çıkmış ve ona yeni bir hayat sunmuştu. Bu şekilde artık devam edemeyeceğini anlamıştı. Aslında bunu çoktandır biliyordu ama kabullenmek istemiyordu. Artık oğlu Emre için en iyisini yapmak zorundaydı. Emir yine bir gece içip sızmıştı. Gülşen de bunu fırsat bilerek evde bir izini bile bırakmadan kaçmıştı. Hollanda'da hayatlarını sürdürmeye devam ettiler. Dayısı bulamaması için sahte kimlik ve pasaport çıkarıp Hollanda 'ya yolladı. Bir müddet sonra kendisi de gitti. Amsterdam'a yerleştiler. Yıllar boyu Emir aramış ama bulamamıştı.

Emir resmen deliye dönmüştü en son Onur da onu bırakınca sinirden Nehir'e zarar vermeyi bile plana koydu. Nehir' in arabasının frenleriyle oynatmıştı. Londra'da bile olsa pis işlerini yaptıracak birini bulması zor değildi. Nehir ve Onur o gün hiç bilmeden ailece sabah kahvaltıya gitmek için hazırlanıp yola çıktılar. Onur'un arabası tamire olduğu için Nehir'in arabasını aldı. Nehir ve Onur'un bir oğlu olmuştu. Adını Toprak koymuşlardı.

Frenlerin tutmadığını anlayan Onur paniğe kapıldı tek olsa sorun değildi ama hem Nehir hem Toprak'ın olması onu paniğe sürükledi. Nehir bir şeyler olduğunu anladı.

"Onur, sevgilim neler oluyor?"

"Nehir'im korkma ama birazdan kaza yapacağız frenler tutmuyor. Eğer buradan sağ çıkmazsak bil ki seni hep sevdim ve seveceğim." diyerek karısının ellerine dudaklarına götürüp öptü. Nehir gözleri dolu dolu baktı.

"Ben de seni hep sevdim ve seveceğim."

Nehir sana dediğim anda Toprak'ı vücudunun altına al ona zarar gelmesin. O daha çok küçük belki bizim son nefeslerimiz ama o yaşayacak. Nehir kafasını sallayarak arkaya oğlunun yanına geçti. Onu korumaya alarak sarıldı ve saçlarına, yanağına öpücük bıraktı. Toprak ta annesinin yanaklarından öptü.