7. Bölüm 5 Yıl Sonra

948 63 783
                                    

Nihan'dan

Cehennemin içindeki tutsaklığım, sürgünlüğüm içinde tam beş yılım geçti.
Olmuyor...
Kemal'in kalbime vurduğu acı geçmek bilmiyor.
İşkence mi derseniz ne derseniz deyin ama kalbimin yangını sönmüyor. Emir'le birlikte koskoca beş yılım tutsaklığım, ben bu hayatı yaşamaya mecburum. Başka çarem yoktu. Hayatımın bütün şartları beni alaşağı etti. Ben Emir'e mahkumum!
Zaman herşeyi unutturdu mu?
Bir kalbin sancısı hiç mi geçmezdi? Benim ki geçmedi, Emir'in aşkı beni nasıl bırakmıyorsa benim kalbim hep Kemal diye attı.

Ona bunu anlatamamak beni daha çok yoruyordu. Aslında bana karşı çok iyiydi, hatta bazen fazla iyiydi. Ben bile kendime katlanamazken o benim kalbimin dolu olduğunu bile bile hala bir umutla bekliyor. Ben nasıl tutkunsam, Emir de bana öyle tutkun. Bunu maalesef o kadar çok geç anladım ki, belki daha önce farketsem hayatım çok farklı olabilirdi.

Bazen bir annenin sevgisine muhtaç bir çocuk gibi oluyor bazen de bir Azrail kadar öfkeli onu anlamak mümkün değil. Belki de anlamaya çalışmalıyım.
Beş yıl geçmesine rağmen hala kurallarımı çiğnemedi ve kağıt üstünde evliliğimiz devam ediyor. Bırak bana dokunmak istemeyi yanıma bile yaklaşmadı. Acı çektiğini görebiliyorum çoğu zaman ya Onur'un kulübünden içip geliyor ya da Onur'da kalıyordu. Varlığını bile hissedemiyorum.

Ben tek Kemal'i yakmadım..
Üç kişiyi birden cehenneme sürükledim, azrailim Emir derken ben Emir'in azraili oldum. Hem Kemal'i hem Emir'i kor ateşler içinde yaktım..

Tam beş yıl geçmişti. Nihan için bitmek bilmeyen azap dolu bir cehennem ama Emir için yangınla yakan kavuran aşkı için hergün ölüp ölüp dirildiği yıllardı. Kimse için kolay olmamıştı.
Bu aşk üçgeninde hepsinin kalbi yara almıştı. Kim bu acıdan sağlam çıkabilmişti.

Düğün gecesi Emir'den;

Bana dediği laflar çok ağırdı, ben onun kalbini sevgisini istedim. Ben ona hiçbir zaman o gözle bakmamıştım. Ama Nihan kızmakla yetinmiyor, kırıp döküp parçalıyordu. En doğrusu ikimize de zaman vermekti, beni ne kadar az görürse canımız o kadar az yanacaktı.

Kalmaktansa gitmeyi tercih ettim. Kalana mı yoksa gidene mi zordur?
Kim daha çok acı çeker? Kalbimi sanki biri sıkıp sıkıp nefessiz bırakıyordu. Onsuz nefes almayı,hayatı unutuyordum. Nihansız bir hayat ne kadar istemesem de ondan biraz uzak kalmak iyi olacağını düşünüp Onur'a ortak bir evimiz vardı. Orada kalmak ikimize de iyi gelecekti.

Tam iki ay boyunca Nihan'dan kaçtım, belki o zaman kini sönerdi.
Ama olmuyordu..

Ben onun önüne dünyaları sersem umurunda değildi, bana bakarken sanki bir böceğe bakıyordu. İçim acıyor, kanıyordu. Hem bu kadar yakın olup, hem de bu kadar uzak olmak yakıyordu. Kül oldum, yandım. Aşkı içi her gün diri diri ölüyordum.

Bu süreden sonra eve geçmem daha iyi olacaktı. Bir evin içinde neredeyse karşılaşmamak için büyük çaba sarf ediyordum. Onu anlamaya çalışıyordum, ondan uzak durarak öfkesinin sönmesini gayretle bekledim. Ama olmuyordu, ne yaparsam yapayım kalbinin kapılarını bana açmayacaktı. Sadece o adama aitti, sadece bir kez olsun ona hissettiklerini ben de hissetmek için herşeyim verirdim.

Nihan'ın kalbinden sevilmek, aşkla bakışmak nasıl bir duygu, bunu belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. Kalbindeki adam her kimse, onu nasıl aşkla seviyorsa benden de o kadar nefret ediyor.

💙💙💙💙💙💙💙💙💙

Zaman hem Nihan'a hem Emir'e çok zor geçmişti. Aslında ikisi de birbirinin esiriydi. Emir Nihan'ın kalbine esirken Nihan 'da Emir' in kapılarına tutsak olduğunu kabullenmişti. Başka çaresi yoktu, bu zaman diliminde kendisini işe ve resimlere adadı. Kafasını boşaltıyordu ya da gerçeklerden bir nevi kaçmaya çalışıyordu. Ne kadar kaçarsa kaçsın kalbinin en acı köşesi hırçınlığıyla yüzüne vuruyordu. Emir'e olan öfkesi nasıl sönmediyse, kalbindeki en masum adamına da aşkı sönmemişti.

Yangınımdaki Deniz (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin