XVII

2K 256 102
                                    

Gözlerini araladı yavaşça Hyunjin. Dünyanın en güzel uykusundan uyanıyor gibi hissediyordu. Felixle uyuduğunun bilincindeydi. Rüya görmemişti, o zaten rüyasını yaşıyordu.

Yan tarafına baktığında çilli çocuğu görmeyi bekliyordu fakat sadece beyaz yastıklar vardı. Felix'i nerdeydi?

Ayağa kalkıp vücudunu esnetti. Balkonda uyumak Felixle bile olsa vücut ağrıları yaratabiliyordu. Balkon kapısından içeri baktığında salonun ortasında spor yapan Felix'i gördü.

Esnek hareketlerini hayranlıkla izledi. Üstüne giydiği kolsuz tişörtü, kısa siyah şortuyla gerçekten iyi gözüktüğünü düşünüyordu Hyunjin. Hatta ilk defa Felix'e farklı bir gözle bakıyordu. İçinde ona duyduğu sevimli aşktan daha fazlasını hissediyordu. Karşısındaki çocuk gerçekten çekici gözüküyordu ve o bundan gerçekten etkilenmişti.

"Sabah sporu mu? Gerçekten iyi uyumuş olmalısın." diyerek Felix'e doğru adımladı. Küçük olan duyduğu sese bir an şaşırsa da gülümsemesi yüzüne yerleşmişti bile. "İyi uydum ama biraz esnemem gerekiyordu. Bilirsin balkonda uyumak pek kolay değil."

"Bilirim." Güzel çocuğa yaklaşıp kollarını beline doladı Hyunjin. "Bizzat yanındaydım." Sözlerine devam edip başını omzuna gömdü. "Ve en güzel uykumdu." Kalp atışları ve gülümsemeleri birbirine karışan iki sevgili mutluluğu dibine kadar yaşadıklarını hissediyorlardı.

"Kahvaltı edelim mi?" diye sordu Felix. Hyunjin için kahvaltı hazırlamak istemişti fakat büyük olan beklediğinden daha önce uyanmıştı. "Olur, acıkmışım birazcık."

"O zaman sen geç elini yüzünü yıka, ben de gidip bir şeyler hazırlamaya başlayayım. Pancake seversin değil mi?" Hyunjin sevgilisine gülümsedi. "Severim tabi!" Felix koşa koşa içeri gittiğinde o da dün gece yerini öğrendiği banyoya doğru adımladı. Pancake yemeyi çok severdi fakat her gün her istediğini yiyemezdi. İşinin ona getirdiği kısıtlamalardan biriydi kilosuna dikkat etmek. Fakat çilli çocuğu kırmayacaktı. Gerekirse sonrasında kendisini aç bile bırakırdı.

Banyoya girdiğinde aynada gördüğü yüz, uzun zamandır olmadığı kadar büyük bir gülümseme ile karşıladı onu. Felix ile gerçekten mutluydu. İstemeden gülümsüyor, derin derin nefes almasını sağlayan bir duygu yaşıyordu.

Gözleri Felix'in olduğunu düşündüğü diş fırçasının yanındaki kendi fırçasına kaydı. Gerçekten onun evinde kendisinden bir parça vardı artık. Felix'e karışıyordu her şeyi, Hyunjin Felix'le karışıyordu...

İşlerini halledip çabucak küçük olanın yanına döndü genç oğlan. Felix'in tek başına yorulmasını istemiyordu, gerekirse beraber yorulurlardı.

Felix odaklanmış şekilde Hyunjin için pancake hazırlıyordu. Gerçekten onun bu evde bulunması bile güne başlamak için en büyük motivasyondu. Belki başkası için üşeneceği çoğu şeyi Hyunjin için düşünmeden yapacakmış gibi hissediyordu.

"Ne kadar da hızlısın Lixie! Her şeyi hazırlamışsın. Ben ne yapabilirim? Sana yardım etmek istiyorum." Felix'in omzuna yasladı başını genç oğlan. Yanakları birbirine değiyordu. Felix'in büyüyen gülüşünü hissedebiliyordu. "Buzdolabından kahvaltılıkları çıkarır mısın Jinnie?" Hyunjin sevgilisinin neşeli ses tonundan ve sabah mutluluğundan gelen enerjisinden cesaretini toplamış olacak ki Felix'in yanağına kocaman bir öpücük bıraktı. "Çıkarırımm!"

Asmr | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin