Jimin kulağında kulaklığıyla okula doğru yürüyordu.
Keyfi oldukça yerindeydi ne de olsa dün gece şuana kadar ki en huzurlu uykularından birini çekmişti.
Bir de jungkook telefonu kapatmadan jimine çekinmemesini ve yanına gelmesini de söylemişti.
Sarışın çocuk bir tür rüyada olduğunu bile düşünüyordu.
Jungkook resmen ona adım atıyordu.
Yavaş yavaş yürümeye devam ederken gözleri kolundaki saat'e deydi.
Eğer biraz daha bu tempoyla devam ederse geç kalacaktı.-
Parkjm:
Jungkook nerdesin?
(gönderildi)Bütün gün seni aradım.
(gönderildi)Sınıfına da gittim.
Bu gün gelmemişsin
(gönderildi)Keşke haber verseydin|
Son derse giriyoruz şimdi..
(gönderildi)Ders bitti çıkıyorum.
(gönderildi)Neden bakmıyorsun jungkook sen böyle yapmazdın..
(gönderildi)Seni görmek istiyorum.
(gönderildi)Jimin son mesajını da attıktan sonra umutsuzlukla çantasını toplamaya devam etmişti.
"hadi minnie asma artık suratını gerekli bir açıklaması vardır eminim."
"ama tae.."
"aması yok hadi düş önüme."
Cevap vermeden yürümeye başladı,
Taehyung haklıydı fakat yine de endişelenmeden edemiyordu.
Ya başına bir şey geldiyse?-
"sohbetinize doyum olmuyor bay park, burda yollarımız ayrılıyor."
Taehyung yol boyunca jimine bir şeyler anlatmış, Jiminse aklından çıkmayan jungkook yüzünden dediklerine kısa kısa cevaplar vererek geçiştirmişti.
Yaptığı yanlıştı biliyordu ama jungkooku düşünmekten kendini alıkoyamıyordu.
Jungkook'a ulaştığı an arkadaşını telafi için evine davet etmeyi aklına not etti."seni seviyorum Taetae, dikkatli git."
Arkadaşının uzaktan bir öpücük atmasından sonra yavaş yavaş yürümeye başladı,
Aklı hala jungkooktaydı.Bir kaç dakika daha yürümeye devam ettikten sonra telefonundan gelen mesaj sesiyle jungkook olduğunu düşünerek hızlıca cebinden telefonunu çıkardı.
Yanılmamıştı.Jeonjk:
Jimin ben özür dilerim.
Haber vermeliydim fakat kolumu kaldıracak halim bile yoktu.Parkjm:
JUNGKOOK SONUNDA
Bir dakika ne?
İyimisin sen?Jeonjk:
Önemli değil,
Üşütmüş olmalıyım bir kaç gün dinlensem geçer.Parkjm:
Jungkook..
Daha İyimisin?
Seninle ilgilenen biri var mı?
"ne dedim ben ya lanet olsun."
Yanında kimse olmadığını biliyordu,
Onunla tek ilgilenenilecek kişinin yani babasının nasıl biri olduğunu biliyordu, eve neredeyse hiç denebilecek kadar az geldiğini, jungkookun o kadar bolluk içinde ne kadar yanlız büyüdüğünü, her şeyi biliyordu.
Jeonjk:
Yok.
Ama olmasına da gerek yok.
Dediğim gibi bir kaç gün dinlensem yeter.Parkjm:
Konum atarmısın?Jeonjk:
Aishh
Buna hiç gerek yok jimin.Parkjm:
Gerek var mı diye sormadım ki
Ayrıca atmazsan küserim.Jeonjk:
İyi falan değilim.|
Sana ne kadar teşekkür etsem az.|
Konuma gerek yok ben şoförü sizin eve göndereceğim.
Parkjm:
Jungkook gerek yok gelirim ben.Jeonjk:
Gerek var mı diye sormadım?Parkjm:
Oh, pekala.(görüldü)
"alo? Anne?""efendim oğlum."
"anne şey.. geçen gün parfümümü hediye ettiğim çocuğu hatırlıyorsun değil mi?"
"şu çok yakışıklı olan?"
"anne! Ayrıca evet o.."
"ne olmuş ona?"
"şeyy biraz hasta olmuş da,
Hasta çorbamızdan yaparmısın?"Oğlunun söyledikleriyle kıkırdamıştı orta yaşlarındaki kadın,
Küçük bebeğinin o oğlandan etkilendiğini o akşam anlamıştı."tabi tatlım, dikkatli ve çabuk ol, 'arkadaşını' bekletmek istemezsin."
"ya anne! Kapatıyorum!"
Selamm
Fikirlerinizi belirtin tamam mı 😭
💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dionysus | Jikook
Fanfiction'kokun, aynı annemin kokusuna benziyor.' Texting/düzyazı |Minifıc|